Skip to content

Narrow screen resolution Wide screen resolution Auto adjust screen size Increase font size Decrease font size Default font size default color brick color green color
"İşsizliği eğitimsiz erkekler artırıyor" (02.04.09) PDF Yazdır e-Posta
02 Nisan 2009

    Devlet Bakanı Mehmet Şimşek'in "işsizliği kadınlar artırıyor" tespitini Bahçeşehir Üniversitesi Ekonomik Araştırmalar Birimi'nin (BETAM) hazırladığı çalışma yalanladı. BETAM'ın araştırmasına göre işsizlik erkek nüfustaki işgücü artışı ile istihdam kayıplarından kaynaklanıyor.

    Araştırma, BETAM Direktörü Prof. Dr. Seyfettin Gürsel, Direktör Yardımcısı Yrd. Doç. Dr. Gökçe Uysal-Kolaşin, Araştırmacı Mehmet Alper Dinçer tarafından hazırlandı. Buna göre yükselen işsizlik rakamlarının ardında işgücü piyasasına yeni ve yeniden giren kadınların etkisi dikkate değer ancak Aralık 2007'den Aralık 2008'e kadarki dönemde, erkeklerde işgücü 528 bin kişi artarken istihdam ise 160 bin kişi azaldı.      

    Diğer taraftan işgücünde olan kadınların sayısı 500 bin kişi artarken istihdam edilen kadınların sayısı da 250 bin kişi arttı. İşgücüne yeni katılan kadınlar erkeklerin aksine istihdam şansı daha fazla buldu.

    Araştırmada, "Kadınların işgücü piyasasına katılımının artması tek başına işsizlik artışını açıklamaz. Eğitim seviyesi düşük erkeklerde istihdam kayıpları ve işsizlik artışı önemli boyuttadır" denildi.
    
    Bir yılda kadın işgücü yüzde 14 arttı
    Erkeklerin işgücü seviyesindeki artış ocak ile Aralık 2008 döneminde belirgin bir değişiklik göstermezken işgücündeki kadın sayısı aynı dönemde hızlanarak arttı. Aralık 2007'den Aralık 2008'e kadarki bir yıllık dönemde tarım dışı kadın işgücüne 499 bin kadın eklendi ve kadın işgücü yüzde 14 yükseldi.

    Ocak 2008'den beri istihdamda olan kadınların sayısı da arttı. Artan işsizlikte işgücü piyasasına yeni(den) giren kadınların etkisi kuşkusuz var. Ancak istihdam rakamları da bu kadınların bir bölümünün iş bulabildiğini gösteriyor. Tarım dışında kadın istihdamı Ocak 2007'den itibaren yıllık olarak giderek yükselen bir tempoda arttı.

    Tarım dışı erkek istihdamı ise ağustostan itibaren gözle görülür ölçüde önce yavaşladı, ardından durağanlaştı ve sonunda istihdamda düşüş başladı. Buna karşılık tarım dışı sektörlerde istihdam edilen kadınların sayısı özellikle temmuzdan itibaren büyük çapta arttı. Aralık 2008'de tarım dışı kadın istihdamının artış oranı yüzde 9'a yükseldi. Kriz dönemi için bu yoğunlukta istihdam artışı olağanüstü. Aralıkta bir yıl öncesine kıyasla tarım dışı erkek istihdamında net iş kaybı 160 bini bulurken aynı dönemde kadın istihdamı 259 bin yükseldi.

    "İşsizlik artışının ana kaynağının eğitim seviyesi düşük erkekler olduğu" ifade edilen araştırmada, bir önceki yıla kıyasla kent istihdam seviyesinin erkeklerde lise ve altı eğitim seviyelerinde düştüğü, kadınlarda ise her eğitim seviyesinde kent istihdam artışının devam ettiği vurgulandı.

    Araştırmaya göre bu artış özellikle eğitimsiz (lise altı) ve yüksek eğitimli kadınlarda yoğunlaştı. Krizden en az üniversite mezunlarının etkilendiği açıkça görüldü. En büyük istihdam artışı ile en düşük işsizlik artışı bu iki grupta görüldü. Eğitim seviyeleri itibariyle yapılan analiz kriz sırasında özellikle vasıfsız erkeklerin işlerini kaybetmekte olduklarını gösteriyor. Vasıfsız işgücü arasında kayıtdışılığın yaygın olduğu dikkate alındığında, istihdam kayıplarının işten çıkarmanın maliyetinin sıfıra yakın olduğu bu kesimde yoğunlaştı.
    
    İŞSİZLİĞE EK ÇALIŞAN ETKİSİ
    Araştırmaya göre işsizlerin sayısındaki ve işsizlik oranındaki artışın bir kısmı "ek çalışan etkisi"yle açıklanabilir. Özellikle kriz dönemlerinde hanehalkında çalışan bireylerin bir bölümü işlerini kaybetmekte, işgücüne yeni katılan gençlerin önemli bir bölümü iş bulamamakta ve nihayet halen çalışan bireylerin bir bölümü de işlerini kaybetme riskiyle karşı karşıya olduklarını düşünüyor. Tüm bu nedenlerle pek çok hanede işgücüne katılmayan ama çalışabilir durumda olan bireyler hanehalkı gelirindeki fiili ya da olası düşüşü telafi etmek için işgücü piyasasına girmekte, bir bölümü iş bulup çalışmaya başlarken bir bölümü de işsiz olarak kayda geçiyor. Bu olgunun işgücü piyasası göstergeleri üzerinde olan etkisi "ek çalışan etkisi" olarak adlandırılıyor.

    Türkiye'de ek çalışan etkisi daha çok kadınlarda kendini gösteriyor. Bunun başlıca nedeni Türkiye'de kadınların işgücüne katılımının çok düşük olması. Çalışmayan ama çalışabilir çok sayıda kadının mevcudiyeti geniş bir potansiyel işgücü oluşturmakta ve kriz koşullarında güçlü bir "ek çalışan etkisi" yaratıyor. Nitekim, bu son krizde kadınların işgücüne katılımının hızla arttığı gözlemlendi.

http://www.referansgazetesi.com/haber.aspx?HBR_KOD=120130