Skip to content

Narrow screen resolution Wide screen resolution Auto adjust screen size Increase font size Decrease font size Default font size default color brick color green color
Türkiye' nin İl Bazında Rekabet Endeksi Açıklandı PDF Yazdır e-Posta
04 Nisan 2009

Ekonomi ve Dış Politika Araştırmalar Merkezi (EDAM) Yayınlandı:

81 ilin rekabet güçlerini değerlendiren “Türkiye için bir Rekabet Endeksi” başlıklı çalışma düzenlenen bir basın toplantısı ile kamuoyuna tanıtıldı. Deloitte Türkiye’nin katkılarıyla, Ekonomi ve Dış Politika Araştırmalar Merkezi (EDAM) tarafından hazırlanan çalışmada iller 6 kategoride yapılan değerlendirmelere göre sıralandı. Ekonomik etkinlik ve canlılık, emek piyasası, yaratıcı sermaye, insani sermaye, fiziki altyapı ve sosyal sermaye olarak sıralanan alt endekslerin üçünde İstanbul, üçünde ise Ankara ilk sırada yer aldı. Genel endekse göre en rekabetçi il Ankara olurken, İstanbul ikinci, İzmir üçüncü sırada yer aldı. Rekabet gücü en düşük son üç il ise Hakkari, Ağrı ve Muş oldu.

9 Mart 2009, Ankara – Ekonomi ve Dış Politika Araştırmalar Merkezi’nin (EDAM), Deloitte Türkiye’nin katkıları ile hazırladığı “Türkiye için bir Rekabet Endeksi” çalışmasının bulguları kamuoyu ile paylaşıldı. Bulgular, Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı’nın (UNDP) desteği ile Ankara’da düzenlenen bir basın toplantısı ile açıklandı.

Açılışını EDAM Yönetim Kurulu Başkanı Sinan Ülgen’in yaptığı toplantıya Deloitte Türkiye Yönetim Kurulu Üyesi M.Sait Gözüm, UNDP Türkiye Temsilcisi Mahmud Ayub, Sabancı Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç.Dr.Alpay Filiztekin ile Deloitte Türkiye Danışmanlık Hizmetleri Sorumlu Ortağı Uğur Süel katıldı.

EDAM Yönetim Kurulu Başkanı Sinan Ülgen, illerin oluşturulan alt endekslerde farklı konumlarda olduklarını, bunun da rekabet gücü şu an için zayıf gözüken bölge ve illerin zaman içinde ve doğru politikalarla bu konumlarını değiştirebileceklerinin bir işareti olduğunu belirtti. Rekabet liginde geri kalmışlığın bir kader olmadığına dikkat çekti. Çalışmanın, yerel düzeyde yerel yönetimler tarafından uygulanacak kamu politikalarının ve yerel girişimler tarafından sergilenecek dinamizmin rekabet gücünün iyileştirilmesinde en az hükümet politikaları kadar etkinliğe sahip olduğunu gösterdiğini vurguladı.

Deloitte Yönetim Kurulu Üyesi M.Sait Gözüm ise çalışmanın hedefinin, “Bölgelerin rekabet etme güçlerini arttırmak, markalaşmalarına katkıda bulunmak, yatırım alanlarına ve değiştirilmesi gereken politikalara dikkat çekmek” olduğunu vurguladı. M.Sait Gözüm şunları söyledi:

“Genellikle bir bölgenin gelişmişliği ekonomisinin başarısıyla, kişi başına düşen geliriyle ölçülür. Ancak bugün tek ölçüt bu değildir. Bir bölgenin potansiyellerini iyi anlayabilmek için o bölgenin yaratıcı sermayesi, sosyal olanakları ve altyapısı da değerlendiriliyor. Bütün bu göstergeler, kamu ve özel sektör politikalarının belirlenmesinde yol gösterici oluyor. Deloitte rekabetçilik konusundaki uluslararası bilgi birikimi ve uzmanlığını, kamu yönetimi ve özel sektörle paylaşmaya, Türkiye için bir Rekabet Endeksi gibi çalışmaları desteklemeye devam edecektir.”

UNDP Türkiye temsilcisi Mahmud Ayub ise, UNDP’nin Türkiye’de bölgesel kalkınmanın hızlanmasına atfettiği önemi vurgulayarak, yapılan bu çalışmanın bölgesel kalkınma açısından büyük önem taşıyan rekabet gücünün iyileştirilmesi bakımından uygulanabilecek kamu politikalarına ışık tuttuğunu söyledi.

Sabancı Üniversitesi Öğretim Üyesi Alpay Filiztekin’in, EDAM’ın hazırlamış olduğu raporu ele alan ayrıntılı sunumunun ardından, Deloitte Türkiye Danışmanlık Sorumlu Ortağı Uğur Süel diğer ülkelerde rekabetçiliğin geliştirilmesi açısından yapılmış bazı başarı örneklerini aktardığı bir konuşma yaptı.

Endekse önsöz Kemal Derviş’ten
Kemal Derviş, Türkiye için bir Rekabet Endeksi çalışmasına yazdığı önsözde, şunları söyledi:

“Günümüz ekonomisinde refah artışı verimlilik artışından geçmektedir. Verimlilik artışı ise ülke ve bölgelerin rekabetçiliğini artıracak kamu politikalarının uygulanmasını gerekli kılmaktadır. Türkiye için bir Rekabet Endeksi çalışmasını, Türkiye’de gerek merkezi gerek yerel düzeyde rekabetçiliğin artırılmasını hedefleyen kamu politikalarına katkıda bulunacak bir çalışma olarak değerlendiriyorum.”

Altı alt endeks belirlendi
Çalışmada il bazında rekabetçilik endeksini oluşturan altı alt endeks ile 50’ye yakın değişkenin ışığında rekabetçi dinamikler araştırıldı.

Rekabetçilik endeksine baz oluşturan alt endeksler, ekonomik etkinlik ve canlılık, emek piyasası, yaratıcı sermaye, insani sermaye, fiziki altyapı ve sosyal sermaye olarak sıralandı. Bu başlıklar altında, öğrencilerin ÖSS başarı oranından, mevcut demir yolu uzunluğuna kadar birçok değişken değerlendirmeye alındı.

Ankara birinci sırada
Çalışmanın ilk üç sırası üç büyük il tarafından paylaşıldı. İstanbul, ekonomik etkinlik ve canlılık, emek piyasaları ve fiziki altyapı endekslerinde birinci sırada yer alırken, Ankara, insani sermaye, yaratıcı sermaye ve sosyal sermaye endekslerinde ilk sırada yer aldı. Genel rekabet endeksinde Ankara 100, İstanbul 97, İzmir ise 87.3 puan aldı. Ankara ve İstanbul arasındaki fark, Ankara’nın yaratıcılık alt endeksinde daha başarılı istatistiklere sahip olmasından kaynaklandı. Özellikle üniversite ve öğretim üyesi sayısının yüksekliği, patent vb. başvurular için başkentin bir merkez niteliği taşıması gibi faktörler Ankara’yı özellikle yaratıcı sermaye endeksinde zirveye taşıdı. Üçüncü sıradaki İzmir’in ilk iki kentle arasındaki fark ise dikkat çekti.

Üç büyük ili izleyen grupta ise Kocaeli, Eskişehir, Bursa ve Yalova gibi İstanbul – Ankara hattındaki iller yer aldı. İlk ona giren diğer illerden Tekirdağ, İstanbul’un yanı başında bir sanayi kenti olarak öne çıkarken, Muğla ve Antalya turizm sektörünün katkısı ile rekabetçi bir çizgide yer aldı.

Buna karşılık Güneydoğu ve Doğu’daki iller, “il bazında rekabetçilik endeksi”nin alt sıralarında kaldı. Son üç sırayı 21 puanla Hakkari, 14.8 puanla Ağrı ve 14.7 puanla Muş paylaştı.

Bilgi çağının olanaklarından dengeli yararlanılamıyor
Fiziki altyapıdaki değişkenlerden birini oluşturan toplam ADSL kullanımında iller arasında büyük farklılıklar ortaya çıktı. İstanbul bütün diğer illerden daha yüksek bir İnternet erişimine sahip bulunuyor. Bu ildeki bağlantı sayısı ülke ortalamasının üç katından fazla. İstanbul’da her 1000 kişiye 140 civarında bağlantı düşerken, Doğu’da yer alan illerde ancak her 10.000 kişiye aynı sayıda bağlantı düşmektedir.

“Türkiye için bir Rekabet Endeksi” raporuna www.deloitte.com.tr ve www.edam.org.tr web adreslerinden erişebilirsiniz.