Emekli aylığı nasıl hesaplanır ? |
27 Mart 2009 | |
Son günlerde emekli aylıklarının hesaplanmasıyla ilgili çok sayıda soru geliyor. Hepsi de "Bu sistemi bize açıklar mısınız?" diye soruyor. Bugün sizlere emekli aylığının hesaplanmasındaki usul ve esasları yerimizin yettiğince açıklamaya çalışacağım. İlk olarak, 8.9.1999 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan 4447 sayılı kanunla Sosyal Sigortalar Kurumu'nda emekli aylığı hesaplamasında köklü değişiklikler olmuştur. Bahsi geçen, 4447 sayılı kanunla, aylıkların hesaplanmasında 1978 yılından beri uygulanmakta olan katsayı esasına dayalı gösterge sistemi kaldırılarak, yerine TÜFE ve GH (Gelişme hızı-Büyüme oranı) oranlarına göre sigortalıların güncelleştirilmiş prim esas yıllık kazançlarının esas alınması öngörülmüş ve aylık bağlama oranının belirlenmesine ilişkin hükümler de yeniden düzenlenmiştir. Şimdi ise 1.10.2008 günü yürürlüğe giren 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası (SS ve GSS) Kanunu ile sistem bir kez daha değiştirildi. Bu durumda, emekli olacak birisi için üç ayrı sistemden emekli aylığı hesaplanacak. Bunlar şöyle: 1- A1 aylığı: 31.12.1999 günü ve öncesi çalışmaları için gösterge ve katsayı sistemli aylık, 2- A2 aylığı: 1.1.2000 ile 30.9.2008 arasındaki çalışmaları için TÜFE ve GH'li sistemli aylık, 3- B aylığı: 1.10.2008 günü ve sonrası çalışmaları için TÜFE'li ama eksik GH'li sistemli aylık. Konuyu daha iyi açıklayabilmek için örneklendirecek olursak, bu ay emekli olacak bir SSK'lının 9.000 gününün olduğunu varsayalım. Bunların 6.000 günü 31.12.1999 öncesine, 2.820 günü 2000 - 30.09.2008 arasına, 180 günü de 1.10.2008 sonrasına ait olsun. Bu durumda; Sanki 9.000 günü varmış gibi A1 aylığı hesaplanacak. Bunun 6.000/9.000 oranlı kısmı, Sanki 9.000 günü varmış gibi A2 aylığı hesaplanacak. Bunun 2.820/9.000 oranlı kısmı, Sanki 9.000 günü varmış gibi B aylığı hesaplanacak. Bunun 180/9.000 oranlı kısmı, kişinin alacağı aylığı belirleyecek. Detaya girmeden açıklamak gerekirse, kimin ne kadar emekli aylığı alacağını, 'ortalama aylık kazancı' ile 'aylık bağlama oranı' (ABO) belli eder. Aylık ortalama kazancınız ile ABO'yu çarparsanız alacağınız emekli aylığını bulursunuz. (Formül: Aylık ortalama kazanç X ABO) Dönemlere göre 'aylık bağlama oranı' hesaplaması Aylık bağlama oranı, yukarıdaki dönemlere göre farklılık arz eder. A1 dönemi (2000 yılı öncesi dönem) için: Gösterge tablosundan emekli olan bir SSK'lının ilk 5.000 günü için aylık bağlama oranı yüzde 60 ve 5.000 günden sonraki her 240 güne yüzde 1 artırılır. (9000 günü olana toplamda yüzde 76) A2 dönemi (1.1.2000-30.9.2008) için: İlk 3.600 gün için yüzde 35, sonraki 5.400 günün her 360 günü için yüzde 2, 9.000 günden sonraki her 360 gün için de yüzde 1,5 oranında hesaplanır. (9000 günü olana toplamda yüzde 65) B dönemi (1 Ekim 2008 sonrası) için: Her yıl (360 gün) için yüzde 2'dir. (9.000 günü olana toplamda yüzde 50) Dönemleri birbiriyle karşılaştırırsak 9000 günü olan birisine, A1 dönemi için yüzde 76, A2 dönemi için yüzde 65, B dönemi için yüzde 50, aylık bağlama oranı verilecektir. Dönemlere göre aylık ortalama kazanç hesaplaması Aylık ortalama kazanç (AOK) kavramını açıklamak için genel olarak, 'çalışma yaşamımız süresince elde ettiğimiz aylık gelirlerin ortalamasına göre belli edilir' diyebiliriz. Ancak, geçen yıllarda enflasyon ile erimiş kazançlarımızın da güncellenmesi gerekmektedir. Mesela bu sene ayda 2 bin lira brüt geliriniz olabilir ama 2000 yılında bu kazanç 400 lira veya 2001 yılında 450 lira olmalı. Şimdi ortalama aylık kazanç hesaplanırken 2000 yılındaki aylık 400 liranızı bu seneye (2009 yılına) güncellemek gerekir ki, burada karşımıza güncelleme katsayısı devreye girmektedir. Güncelleme katsayısı tıpkı aylık bağlama oranı (ABO) gibi her dönem düşürülmektedir. 30.9.2008 öncesi için TÜFE'nin yüzde 100'ü, GH'nin yüzde 100'ü 1.10.2008 sonrası için TÜFE'nin yüzde 100'ü, GH'nin yüzde 30'u olarak hesaplanmaktadır. Görüldüğü üzere, SSK'da emekli aylıklarının hesaplanması karmaşık iken şimdi daha da karmaşık hale getirilmiştir. Bu karmaşa içinde de emekli aylığının iki belirleyicisi olan hem ABO'da hem AOK'ta indirimler yapılmıştır. Bu da emekli aylığının yıllar geçtikçe daha da az hesaplanmasına doğru gidecektir. Öte yandan emekli olduktan sonraki durum ise daha vahimdir, emekli olanlara sadece beklenen TÜFE kadar zam yapılmaktadır. Ama ülkenin büyüme hızı-gelişme hızından hiç pay verilmemektedir. Bu sebeple de milli gelirden gerek çalışanların gerekse emeklilerin aldıkları pay her geçen yıl azalmaktadır. Bu azalan payların da bir başka kesime aktarılması ise diğer gerçektir. |