Skip to content

Narrow screen resolution Wide screen resolution Auto adjust screen size Increase font size Decrease font size Default font size default color brick color green color
Bankacı bencil oynuyor, reel sektöre pas vermiyor (08.04.09) PDF Yazdır e-Posta
08 Nisan 2009

Merkez Bankası'nın peş peşe faiz oranlarını indirmesine rağmen, bankacılık sektörü bu konuda yavaş davranıyor. Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, bu duruma "Bankalar krediye gelince faizi iki katına çıkarıyor." sözleriyle tepki gösterirken, iş dünyası temsilcileri de bu görüşe destek veriyor.

İstanbul Tekstil Hammaddeleri İhracatçıları Birliği (İTHİB) Başkanı İsmail Gülle, daha önce kredi verilmesi konusunda sıkıntı yaşandığı, şimdiyse kredinin fahiş fiyatlarla verildiğini söyledi. Bankanın görevinin, ihtiyaç olduğu anda nakit ilişkisini sağlamak olduğunu vurgulayan Gülle, "Fakat Türkiye'de maalesef bu sistem çalışmıyor. Bankalar şahsi top oynuyorlar, pas vermesi gerekirken, 'hepsi benim olsun, en çok ben kazanayım' düşüncesine kapılıyor." dedi.

Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Başkanı Ömer Cihad Vardan, konuyu daha önce düzenledikleri basın toplantılarında da gündeme getirdiklerini belirterek, "Merkez Bankası faizlerinin düşme sürecine girdiği, enflasyonun da düştüğü dönemde yüksek faizle para satması kabul edilebilir değil." diye konuştu. Şirketlerin yüzde 5-6 oranındaki kârları zor bulduğu günlerde bankaların faizi yüksek tutmasına karşı çıkan Vardan, "Bankaların batmasını istemiyoruz ama biraz mütevazı hale getirerek esnafa nakit akışı sağlanmalı." talebinde bulundu.

İş Hayatı Dayanışma Derneği (İŞHAD) Başkanı Recep Ekşi, bankaların kredi musluklarını kısmasını 'riskli' gerekçesiyle açıkladıkları görüşünde. Ekşi, Sanayi ve Ticaret Bakanı Zafer Çağlayan'ın önderliğinde banka temsilcileri ile bir araya geldiklerini ve konuyu ilettiklerini aktardı. Bankacıların da diğer sektörler gibi mevcut durumdan şikâyet ettiklerini ifade eden Ekşi, "Ama yıl sonu rakamlarında çok ciddi kâr elde ediyorlar. En küçük risk gördüklerinde kredileri erken çağırıyorlar ve firmalar batmak zorunda kalıyor. Herkesin ağladığı, sadece bankacıların güldüğü bir ortam var." değerlendirmesini yaptı. Ekşi'ye göre bankalar işletmelerden daha önce aldıkları ipotekleri de dolar yükseldiği için yetersiz buluyor ve yeni ipotek istiyor. Yeni teminat göstermeyenlerin kredilerini geri çağırıyor. Binaların ekspertiz değerlerini düşük kabul eden bankalar faizleri yüksek tutuyor. Bir diğer husus da bankaların alenen açıklama yapmasa da inşaat, tekstil ve hazır giyim gibi sektörlerin üzerini çizmeleri. Enerji alanında faaliyet gösteren bir firmaya kesenin ağzı açılırken, tekstilciye kredi çok zor veriliyor. Kamu ödemelerinin gecikmesi sonucu finansal yapısı bozulan şirketler bankalar karşısında da mağdur duruma düşüyor.

Türkiye Giyim Sanayicileri Derneği (TGSD) Başkanı Ahmet Nakkaş, bankaların nakit pozisyonlarını korumak ve sendikasyon kredilerini ödeme öncelikleri ile hareket ettiğini kaydetti. Bankaların da devlet ve siyasi otorite ile ilişkilerinde güvence konusunda eksiklikleri olduğunu ifade eden Nakkaş, "Kendilerine güvence verildiği takdirde kredileri kullandırmada ve reel sektöre para akışını sağlamada pozitif yaklaşım sağlayabilir. Reel sektörü yaşatacak tedbirlerin alınması gerekiyor." değerlendirmesini yaptı. Nakkaş, ekonomi yönetiminin çok daha gerçekçi bir şekilde masaya oturup rahatlatacak pozisyon oluşturmasının üzerinde dururken, bu noktada IMF anlaşmasının, kaynakların reel sektöre aktarılması şartıyla imzalanmasını istedi.

http://www.zaman.com.tr/haber.do?haberno=835039&title=bankaci-bencil-oynuyor-reel-sektore-pas-vermiyor