Skip to content

Narrow screen resolution Wide screen resolution Auto adjust screen size Increase font size Decrease font size Default font size default color brick color green color
Bumin Doğrusöz - İdari ceza hukuku sempozyumu PDF Yazdır e-Posta
20 Eylül 2007
Yıllardır yazdığımız gibi Türk vergi hukukunun en sorunlu alanlarından biri de vergi ceza hukukudur. Bu konudaki sorunların temel kaynağı, konuya ilişkin Vergi Usul Kanunu düzenlemelerinin temel hukuk ilkeleri fazla nazara alınmaksızın hazırlanması ve yıllardır ortaya çıkan sorunların Maliye Bakanlığı tarafından görmezden gelinmesidir.

Vergi Usul Kanunu'nun ceza hükümleri, son olarak Bakan Temizel’in döneminde yasalaşan 4369 sayılı kanunla düzenlenmiştir. Bizim de pek çok defa eleştirdiğimiz ve pek çok hatalı düzenlemeyi hukukumuza taşıyan 4369 sayılı kanunun, hemen hemen tamamına yakını, ya çeşitli kanunlarla düzeltilmiş veya kaldırılmıştır.

4369 sayılı kanunun bugüne kadar yürürlükte kalabilmiş ender düzenlemelerinin başında vergi ceza hukukuna ilişkin düzenlemeleri gelmektedir. Ancak bu düzenlemelerde yer alan hem idari para cezasına hem de hürriyeti bağlayıcı cezaya ilişkin hükümler, Anayasa Mahkemesi'nin çeşitli iptal kararlarına maruz kalmıştır.

Günümüzde, hâlâ doktrinde anayasaya aykırılığı tartışılan ve geçmişe etkili ceza düzenlemeleri içeren idari para cezası niteliğindeki vergi ziyaı cezasının ve fiil vergi kaybına yol açmasa da faili cezalandıran hürriyeti bağlayıcı ceza sisteminin gözden geçirilmesi zamanı çoktan gelmiştir.  Vergi Konseyi, Vergi Usul Kanunu'nun yeniden yazım çalışmaları içerisinde konuyu ele almış ve yeni bir ceza sistemi taslağı oluşturmuştur. Ancak yeni Usul Kanunu çalışmalarının tamamlanmasının, daha zamana ihtiyacı olduğu açıktır. Bence konu, zamana bırakılamayacak kadar önemlidir ve ceza hükümlerinin bir an önce gözden geçirilerek düzeltilmesi gerekmektedir. Zira bu sorun, ceza adaletiyle ilgilidir.

Vergi ceza hukuku ilkeler itibariyle hürriyeti bağlayıcı cezalar yönüyle ceza hukukuna, idari para cezaları yönüyle de idari ceza hukukuna bağlıdır. Son tahlilde idari ceza hukuku da genel ceza hukukunun ilkelerine bağlıdır. Ancak bu alanlar dahi zaten pek çok tartışmayı içerdiği gibi, Kabahatler Kanunu'nun kabulü ve hatta bir kısım maddelerinin Anayasa Mahkemesi'nce iptali ile konular daha da karmaşık hale gelmiştir.

Konunun bu ortamda akademisyenler ve uygulamacılar tarafından ve hatta mukayeseli hukuk bakımından Türk hukukunun dahil olduğu Kıta Avrupası hukukuna dahil ülkelerin akademisyenlerinin de katılımı ile masaya yatırılması ve tartışılması zorunlu hale gelmiştir.

Bu zorunluluğu nazara alan İstanbul Kültür Üniversitesi Hukuk Fakültesi, Vergi Hukuku Ana Bilim Dalı'nın vergi ceza hukuku alanında da çalışmaları bulunan başkanı Doç. Dr. Funda Başaran Yavaşlar önderliğinde “İdari Ceza Hukuku Sempozyumu” düzenlemiştir.

Alman akademisyenlerin de katılacağı toplantıda, Türk ve Alman hukukları bakımında irdelenecek konuların başlıkları, “Suç ve Kabahat Ayırımı”, “İdari Ceza Hukukunun Hukuk Düzenindeki Yeri”, “Türk Ve Alman Hukuklarında İdari Ceza Hukukunun Anayasal Temelleri”, “Türk İdari Ceza Hukukunda Temel İlkeler Ve Kabahatler Kanunu”, “İdari Usul Hukuku ile Ceza Usul Hukuku Ayırımı”, “Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nde İdari Ceza Hukuku”, “Danıştay Kararlarında Vergisel Kabahat ve Yaptırımlara İlişkin Temel İlkeler”, "Alman Hukukunda Vergisel Yaptırımlar”, "Vergisel Yaptırımlar Konusunda Vergi Usul Kanunu Düzenlemeleri” olarak sayılabilir.

Kültür Üniversitesi Hukuk Fakültesi tarafından Şirinevler Kampusu Konferans Salonu'nda, 20 ve 21 Eylül olmak üzere iki gün sürecek şekilde düzenlenen sempozyum, kamuya açık. Benim de izlemeyi planladığım bu değerli ve önemli toplantıyı konuyla ilgilenen ve izlemek isteyen bütün okurlarımız için duyuralım istedik.

 

http://www.referansgazetesi.com/haber.aspx?HBR_KOD=78628&ForArsiv=1