Küresel kriz sebebiyle yurtdışı piyasalarda oluşan talep daralması ihracatı olumsuz etkilemeye devam ediyor. Türkiye'nin nisan ayı ihracatı, geçen yılın aynı ayına göre yüzde 33,75 gerileyerek 7 milyar 528 milyon dolar oldu. Kriz ithalatı da düşürdüğü için cari açık hızla azalıyor.

Dış Ticaret'ten sorumlu Devlet Bakanı Kürşad Tüzmen ihracatın ithalatı karşılama oranının ocak-nisan dönemini yüzde 86'ya ulaşacağını, dış ticaret açığının bu sene yaklaşık yüzde 75 oranında daralmasının beklendiğini söyledi. Türkiye'nin ilk defa cari işlemler fazlası veren bir ülke olduğunu söyleyen Tüzmen, "Ama daralan bir ekonomide, küçülen dış ticaret rakamları içerisinde olduğu için o bizi çok mutlu etmiyor." dedi.

Kürşad Tüzmen, Türkiye İhracatçı Meclisi'nin (TİM) nisan ayı ihracat rakamlarını açıklamak üzere Antalya Limanı'nda düzenlediği basın toplantısının ardından değerlendirmelerde bulundu. 2003-2008 döneminin "6 Altın Yıl'' olduğunu, dünyanın beklenmedik bir ekonomik krize girmemesi sebebiyle bu yıl durumun farklı olduğunu hatırlatan Tüzmen, ciddi talep daralmasının özellikle gelişmekte olan ülkelerde istihdam ve üretimi olumsuz etkilediğini kaydetti. Türkiye'de nisan ayı ihracatının 7,5 milyar dolar olduğuna ve ithalat rakamının da 9,1 milyar dolar olmasının beklendiğine dikkati çeken Tüzmen, "Türkiye'de ihracatın ithalatı karşılama oranı ocak, şubat, mart, nisan ayı ortalaması yüzde 86 gibi bir noktaya gelir. İthalatta düşüş hızı çok daha fazla. Nisan ayı için ithalatın düşüş hızı yüzde 50, ihracatın düşüş hızı yüzde 33. Bu bizim dış ticaret açığımızın bu sene yaklaşık yüzde 75 oranında daralacağını gösteriyor. Şu ana kadar yüzde 50 oranında dış ticaret açığımız daralmış durumda. İlk defa cari işlemler fazlası veren bir ülke oluyoruz. Ama daralan bir ekonomide, küçülen dış ticaret rakamları içerisinde olduğu için o bizi çok mutlu etmiyor. '' diye konuştu.

Devlet bakanı Kürşad Tüzmen, en son açıklanan verilerin krizin en kötü zamanlarının geride kaldığı işaretini verdiğini, Avrupa ekonomisinin krizin dip noktasından yukarı doğru yükselişe geçtiğini söyledi. Nisan ayında Avrupa'da 11 aydan beri ilk kez güven endeksinin artış gösterdiğini vurgulayan Tüzmen, Japonya'nın sanayi üretiminin de 6 aydır ilk kez yükseldiğini kaydetti. Tüzmen, yılın ikinci yarısı itibarıyla dünya ekonomisindeki daralmanın azalmaya başlamasının beklendiğini belirterek, bu durumun Türkiye'nin ihracatını da olumlu etkileyeceğini ifade etti. Tüzmen maliyet düşürücü, kaynak oluşturucu makro ekonomik tedbirler almaya gayret ettiklerini, ekonomi diplomasisiyle komşu çevre ülkeleri taradıklarını, krizin az olduğu ülkeleri seçtiklerini söyledi.

'Çare kredi garanti fonunda'

TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi, ihracattaki düşüşte daralan pazarların yanı sıra emtia ve navlun fiyatlarının büyük etkisi olduğunu söyledi. 'İhracatta yaşanan gerileme görüldüğü kadar büyük değil" diyen Büyükekşi şartlar uygun olmasına rağmen bankaların kredi faizlerini düşürmekte isteksiz davrandıklarını söyledi. TİM Başkanı bankaların, kredi vermede aşırı seçici davranarak sadece ciddi teminat sahibi olanlara ya da şirketlerinin nakit akışında problem olmayanlara olumlu yaklaşmasından şikayet etti. Kredi piyasasındaki sıkışmayı aşmanın yolunun Kredi Garanti Fonu'nun uygulanmasından geçtiğini söyleyen Büyükekşi hazinenin koyacağı 1 milyar TL kaynakla birlikte 10 milyar TL tutarında kredi hacminin ortaya çıkacağını söyledi. Büyükekşi "Böylece donan kredi mekanizmasını canlandırmış ve şirketlerin teminat sorunlarının birçoğunu çözmüş olacağız. Bu fonun hayata geçirilmesi reel sektör için son derece önemli bir gelişme" dedi.

http://www.zaman.com.tr/haber.do?haberno=843922&title=cari-acik-vermedigimize-sevinemiyoruz