Skip to content

Narrow screen resolution Wide screen resolution Auto adjust screen size Increase font size Decrease font size Default font size default color brick color green color
KDV oranı %18 mi, %63 mü? PDF Yazdır e-Posta
08 Mayıs 2009

Image

Türkiye'de KDV oranı %18 olarak bilinir ama yanlıştır. Vergi İdaresi sizin mal veya hizmet alırken kanun gereği karşı tarafa ödediğiniz KDV'yi, KDV'yi ödediğiniz satıcıdan tahsil edemezse sizden, müteselsil sorumluluktan bahisle tahsile kalkabilir.

5 yılda 18 liralık KDV aşağıdaki hali alır;

KDV  18

Ceza   18

Faiz   27

Toplam  63

Konu yargıya intikal ettiğinde yargı bu yaklaşıma prim vermiyor. Nitekim vergi idaresi de 84 no'lu KDV Genel Tebliği'nde şayet ödemeyi nama yazılı çek veya banka havalesi ile yapmış ve fatura lehdarını da açıkça (vergi dairesi ve hesap numarası ile) belirtmişseniz size sorumluluk yüklemeyeceğini belirtmişti. Ancak bir süre bu mihval üzre giden tavırlar değişti ve eskiye dönüldü. Tekrar incelemelerde ödemenin nasıl yapıldığına bakılmaksızın tarhiyatlarla karşı karşıya kalınıyor.

Bizim tavsiyemiz, mal veya hizmetin gerçekten alındığını ortaya koymaya yardımcı olacak tüm belgeleri muhafaza edin ki, bir problem yaşamayın.

Ödediğiniz KDV'yi iade alamayabilirsiniz

Vergi daireleri, talep edilen KDV iade tutarları ile ilgili incelemeler yapmakta ve şirketlerin ödeyip iadesini talep ettikleri tutar içinde yer alan bazı firmalarla ilgili tutarların, iade tutarı içinden çıkarılmasını istemektedirler.

Bu durumun çoğu zaman yasal bir zemini yoktur. Vergi İdaresi şüphe üzerine birçok firmayı fişlemekte, fişlenmiş firmaların kestikleri faturalardaki ödediğiniz KDV'yi size iade etmemektedir. Bu konuda geçmişte kaç tane makale yazdık/yazıldı hatırlayamıyorum bile. Ancak, Bakanlığın yaklaşımının da "aciziyetten" kaynaklandığını, yerine daha "efektif" bir sistem koyamadığı için bu şekilde uygulama yaptığını da biliyor, kısmen de hak veriyorum. Bu uygulamada en önemli sonuç kurunun yanında yaşın da yanması, hak etmeyenlerin zarar görmesi ve bu işlemlerin standartlarının (koda girme/çıkma) belirgin/açık olmaması .

Sizden kesilen KDV'yi yine ödemek zorunda kalabilirsiniz

Mali İdare KDV Kanunu'na dayanarak yaptığı düzenlemelerle birçok alanda KDV stopajı adı verilen bir uygulama icat etti.

Bazı alanlarda alıcı, size ödemesi gereken KDV'yi size ödemiyor, doğrudan götürüp vergi dairesine yatırıyor. Yakın bir gelecekte, bu size ödenmeyen KDV'ler, alıcılarca vergi dairesine yatırılmazsa vergi daireleri satıcıların kapılarını çalarak, ödenmeyen bu vergilerden sorumlu olduklarından bahisle almaya kalkacaklar.

Dolayısıyla, siz kontrol edemeyeceğiniz, sizinle ilgisi olmayan bir konudan dolayı, size ödenmeyen, vergi idaresinin doğrudan başkası kanalıyla almaya çalıştığı KDV'den dolayı sıkıntı yaşayabilirsiniz.

Bizim görüşümüz, bu tür taleplerin karakolda biteceği ve yargının nihayette kendisine ödeme yapılmayan, dolayısıyla başlangıçta KDV'den sorumlu tutulmayan tarafın bu konuda sorumlu tutulamayacağı şeklinde karar vereceği yönündedir.

Nasıl bilmeden sahtekar olunur?

Yukarıda ödediğiniz KDV'yi mal veya hizmet satın aldığınız firma şayet fişlenmişse iade alamayabilirsiniz demiştik.

Bu fişleme netice itibariyle Mali İdare'nin sizi sahtekar veya her an sahtekarlık yapma ihtimali içinde gördüğünü göstermektedir.

Bu listeye girmek çok kolay, bu listeden çıkmak çok zordur. Aslında bu listeye girmemek şans işidir. Bu listeye, listenin oluşturulma mantığı dikkate alındığında hemen hemen harcama yapan tüm şirket ve kurumlar girebilir. Hatta kamu kurumlarını listeye alsalar Maliye Bakanlığı'nın kendisi de girebilir.

Aman yanlış anlaşılmasın, haşa huzurdan, Maliye Bakanlığı'na sahtekar veya sahtekarlık yapma ihtimali var demiyoruz. Ne söylemek istediğimiz, bu fişlemenin

nasıl yapıldığını kısaca izah ettiğimizde daha rahat anlaşılacaktır.

Şayet sizin mal veya hizmet aldığınız bir firma incelenirken, bu firmaların kayıtlarında, bu firmaların da mal veya hizmet aldığı firmalarla ilgili bir problem (sahte belge, yanıltıcı belge) çıksa, incelenen firma ile birlikte, bu firmadan mal ve hizmet alanların tamamı da (farklı kod numaraları ile) fişlenebilmektedir.

Kayıtlarında sahte belge bulunan firma sahte belge kullananlar tertibinden, ondan mal veya hizmet alanlar da sahte belge kullanma ihtimali bulunanlar tertibinden fişlenmektedirler. Kayıt dışılığın en iyimser tahminlerle %50 olarak tahmin edildiği, sahte veya muhteviyatı ile yanıltıcı belge kullanımının çok yaygın olduğu ülkemizde bu listelere girmek sadece an meselesidir.

Bir kez listeye girdiniz mi de vebalı muamelesi görebilir, çok süratle müşteri portföyünüzü kaybedebilir, ağzım, gözüm diyene kadar da batabilirsiniz. Hem de ne olduğunu, neden olduğunu anlamadan. Bu nedenle bu konularda uyanık olun. En ufak bir koku aldığınızda, sürat ve ciddiyetle konunun üzerine gidin.

http://www.dunyagazetesi.com.tr/yazar.asp?authId=50