MALİYE Bakanlığı, 2008 yılında gelen ihbar dilekçesi sayısını ve ihbarda bulunanlara ödenen "ihbar ikramiyesi" tutarını açıkladı.
Buna göre, 1 Ocak 2008 - 31 Aralık 2008 tarihleri arasında, Gelir İdaresi Başkanlığı'na 4 bin 763 "ihbar dilekçesi" verildi. İhbar dilekçelerinin 1629'u hakkında, hiçbir işlem yapılmadı. İhbarda bulunan ve kendilerine "ihbar ikramiyesi" ödenmesini talep eden 135 kişiye de 1 milyon 187 bin 345 TL ikramiye ödendi.
Gelir İdaresi Başkanlığı ve başkanlık dışında 29 vergi dairesi başkanlığı ve defterdarlıklara (Alo Maliye 189 dahil) yapılan ihbarlar, tabloda gösterilmiştir.
İHBAR VE İKRAMİYE ORANI
İhbarın yazılı olarak yapılması gerekiyor. Dilekçede ihbar edenin adı, soyadı, adresi ve imzası bulunmalı. Yanıltıcı isim ve adres bulunan dilekçeler ilgili idare tarafından işleme konulmuyor. Ayrıca "Şu kişi çok vergi kaçırıyor" ya da "Çok büyük serveti var ama vergi ödemiyor" gibi yuvarlak ifadelere itibar edilmiyor. Somut örnekler ve delillerin bildirilmesi gerekiyor.
Muhbire yani ihbar eden kişiye, "ihbar ikramiyesi" de veriliyor. İhbar ikramiyesi verilebilmesi için:
Muhbir, kendini gizlememeli.
İnceleme bitmeden önce ihbarından vazgeçmemeli.
Muhbirin, vergi kayıp ve kaçağına dahil olup olmamasının herhangi bir önemi yok.
Birden fazla muhbir, hepsinin de ihbarının gerçek olması durumunda, ilk önce ihbarda bulunana ikramiye ödenir.
Vergi kayıp ya da kaçağının dayanağı olmadan iddia edilmesi halinde, muhbire ikramiye verilmez.
Muhbir, "ihbar ikramiyesi" istiyorsa, bu durumu açıkça dilekçesinde "ihbar ikramiyesi istiyorum" diye belirtmeli. Aksi halde ikramiye verilmez.
İhbar ikramiyesinin oranı, yüzde 10'dur. İkramiyenin, üçte biri vergi ve cezanın tahakkukundan, üçte ikisi ise tahsilinden sonra ödenir. Bu ikramiye, veraset ve intikal vergisine tabi tutulur.
İHBARCININ DURUMU
Muhbir ve şikayetçilerin isimleri kesinlikle gizli tutuluyor ve hiçbir şekilde açıklanmıyor. Bunun tek istisnası, aramalı vergi incelemesi ile ilgili. VUK'nun 142. maddesine göre, "İhbar üzerine yapılan aramada, ihbar sabit olmazsa, nezdinde arama yapılan kişi, muhbirin adının bildirilmesini isteyebilir. Bu takdirde, vergi dairesi muhbirin ismini bildirmeye mecburdur." Bu yasa hükmü ile asılsız ihbarlar karşısında mükelleflerin korunması amaçlanmıştır.
İhbar asılsız bile olsa, vergi incelemesi arama yapılmasını gerektirmiyorsa, muhbir açıklanmaz.
http://hurarsiv.hurriyet.com.tr/goster/haber.aspx?id=11614807&yazarid=82&tarih=2009-05-09
|