Mehmet Maç - KDV alacağının gümrük vergi borcuna mahsubu için pratik bir yönteme ihtiyaç vardır |
27 Eylül 2007 | |
KDV iadelerindeki formalite yoğunluğu, karmaşık kurallar ve iadeden sorumlu Maliye İdaresi görevlilerinin tedirginliği, bu iadelerin gecikmesine ve güçlükle yapılabilmesine neden olmaktadır.
KDV iadelerinin nakden değil kamu borçlarına mahsup suretiyle yapılması, vergi emniyeti açısından İdarenin tercih ettiği ve nispeten basitleştirilmiş bir usuldür. Hatta bazı KDV iade türlerinde nakden iade tamamen yasaklanmış, iadenin münhasıran mahsup suretiyle yapılması öngörülmüştür. (KDV iade ve mahsupları konusunda geniş bilgi için www.bdodenet.com.tr adresli web sayfamızdaki 9,11,13,14,15,29 ve 32'nci maddelere ve özet tablolar için 9 ile 32 maddelerin sonuna bakınız.) Mahsup usulünün tercih edilmesi nedeniyle mahsup imkanları genişletilmiştir. Ortakların, mal veya hizmet satın alınan mükelleflerin vergi, SSK ve gümrük vergisi borçlarına mahsup da mümkün olmakla beraber, lehine mahsup yaptırılacak olanların buna rıza göstermemeleri, başkasının borcuna mahsupta sık sık sorun çıkması ve bazı iade türlerinde başkasının borcuna mahsup imkanı bulunmaması nedeniyle bu konuda tıkanıklıklar görülmektedir. 14.6.2001 tarihli DÜNYA Gazetesi'nde yayınlanan "KDV Sorunlarına Çözüm Önerileri" başlıklı yazımızda (bu yazının metnini yukarıdaki web sitemizin makaleler bölümünde bulabilirsiniz) KDV iade alacaklarının gümrük vergi borçlarına mahsup edilebilmesini önermiştik. 29.6.2001 tarihli Resmi Gazete'de yayınlanan 83 nolu KDV Genel Tebliği ile bu imkan getirilmiştir. Daha sonra çıkarılan 84 nolu Tebliğ'le KDV alacaklarının gümrük vergi borçlarına mahsubuna ilişkin usul, eskisine benzer şekilde yerinden belirlenmiş olup aşağıdaki bölümlerde bu usul açıklanmış ve büyük ölçüde tıkanık durumda bulunan söz konusu mahsupların pratik şekilde yapılabilmesine yönelik yeni usul önerilerimiz sunulmuştur: 1. KDV iade alacağının gümrük vergi borcuna mahsup edilmesi konusunda halen geçerli olan usul ve bu usulün tıkanıklığı: 84 no.lu KDV Genel Tebliği'nin ilgili bölümü şöyledir: "1.1.1.2. ithalde alınan vergilere mahsup: Mükellefler iade alacaklarını; Kendilerinin, Ortaklarının ya da mal veya hizmet satın aldıkları mükelleflerin, İthalde alınan vergilerden doğan borçlarına mahsubunu talep edebilirler. Mahsup için ilgili gümrük idaresinden mükellefin vergi dairesine hitaben yazılan ve ithalde alınan vergiler ile varsa gecikme faizi, zam ceza tutarları ile ödemenin yapılacağı gümrük saymanlığı ve hesap numarasını belirtir bir yazı alınır. Mahsup tutarını gösteren saymanlık arası işlem fişi ilgili gümrük saymanlığına gönderilir. Herhangi bir nedenle mahsup yapılamaması halinde, gümrük saymanlığınca düzenlenecek saymanlıklar arası işlem fişi ile mahsup edilmeyen tutar ilgili vergi dairesine derhal iade edilir." Mahsup usulünün bu şekilde belirlenmiş olması, KDV iade alacaklarının gümrük vergi borçlarına mahsubu imkanının adeta ölü doğmasına yol açmıştır. Bu tıkanıklığa sebep olan iki ana unsur şunlardır: . Mahsup için gümrük vergi borcunun doğmuş olması şart koşulmaktadır. Gümrük vergi borcu doğmuşsa, mal ithale hazır demektir. İthale hazır bir malın gümrükten çekilebilmesi için, bu mala ait vergilerin mahsup suretiyle ödenmesini beklemek ticari hayatın gerekleri ile uyuşmamaktadır. Çoğu zaman ithale hazır malın gümrükte bekletilmesine tahammül edilemez. Mala acil ihtiyaç olabilir, mal çabuk bozulan bir mal olabilir, malın gümrükte beklediği her gün masraftır ve zarardır. Bu nedenle ithalatçılar, ithal vergilerini nakden ödeyip mallarını gümrükten hemen çekmekte, KDV iade alacaklarını gümrük vergi borcuna mahsup için uğraşmayı göze alamamaktadırlar. . Mahsup için öngörülen formalite çok zaman alıcıdır. Gümrüğe gelen malın vergilerinin belirlenmesinden sonra, bu vergilerin tutarlarını, ödemenin yapılacağı gümrük saymanlığını ve hesap numarasını gösterir yazının gümrük idaresinden alınması ve bu yazıya istinaden vergi dairesince saymanlıklar arası işlem işini ilgili saymanlığa gönderilmesi memurların çabuk iş yapmaması, belgeleri elden vermeyip posta ile göndermeye kalkışması nedeniyle haftalarca sürebilecek formaliteler demektir. İthalat işlemleri bu formalitelere katlanmaya müsait olmayan ve acilen bitirilmesi gereken işlemlerdir. Şu an yürürlükte olan sistem uygulamada sadece "fiktif depo" sahipleri açısından uygulanabilir durumdadır. Malın antrepoya girişinde KDV (ve Gümrük Kanunu'na göre varsa diğer vergiler) aranmamaktadır. (KDV Kanunu madde 16) Bu mükellef acil ihtiyacı olmayan bir kısım malı antreposundan çekmek üzere beyanname tescili yaptırarak vergilerin mahsup yoluyla ödenmesi için vergi dairesine müracaatta bulunabilmektedir. Mahsubun sadece fiktif antrepo sahipleri için ve acilen ihtiyaç duyulmayan mallar bakımından uygulanabiliyor olması, halen devam eden mahsup usulünün yetersizliğini göstermektedir. 2. KDV alacaklarının gümrük vergi borçlarına mahsubunu işler hale getirebilmek için usul değişikliği önerimiz: Bu konudaki önerimiz, KDV iade alacaklısına, gümrük idaresi namına yazılı çek verilmesidir. Çek vermek için gümrük vergisi borcunun doğması beklenmemeli, gümrük idaresinin yazısı aranmamalıdır. KDV alacaklısı daha ortada herhangi bir ithalat ve gümrük vergi borcu yokken KDV alacağının mevcudiyetine istinaden bu çeki vergi dairesinden alabilmeli, gümrük vergi borcu doğar doğmaz bu çek ile gümrük vergi borcunu ödeyebilmelidir. Çek ithal vergileri için yetersiz kalırsa, bakiyesi nakden ödenebilir. Fazla gelirse, aradaki fark gümrük idaresince adi emanet hesabına alınabilir ve daha sonraki bir ithalatta kullandırılabilir. 14 Haziran 2001 tarihli DÜNYA Gazetesi'ndeki yazımızda, KDV iade alacaklarının gümrük vergi borçlarına mahsup edilebilmesi önerirken mahsup usulünün Gümrük İdaresi namına yazılı çek verilmesi şeklinde olması gerektiğini de önermiştik. (Bu çekin gümrük vergi borcu ödeme dışında bir amaçla kullanılması mümkün değildir.) Fakat bilemediğimiz bir nedenle çek verme önerimiz kabul görmemiştir. Bunun yerine işlerliği olmayan bir yöntem benimsenmiştir ve sonuç olarak usul yüzünden KDV alacaklarının gümrük vergi borçlarına mahsubu 6 yıldır işlenmez haldedir. Çek önerimizin kabulünü veya bu mahsupların derhal yapılmasını sağlayacak başka bir çözüm getirilmesini yetkililerin dikkatlerine tekrar arz ediyoruz. Mesela çek vermek yerine vergi dairesinin, gümrük vergilerinin tahakkukunu beklemeksizin ve aramaksızın, KDV alacaklısı mükellefin belirleyeceği gümrük saymanlığına, adi emanete alınmak ve sadece ithal vergilerinin ödenmesinde kullanılmak üzere para havale etmesi de sistemi işler hale getirebilecektir.
http://www.dunyagazetesi.com.tr/news_display.asp?upsale_id=328092&dept_id=1043 |