Skip to content

Narrow screen resolution Wide screen resolution Auto adjust screen size Increase font size Decrease font size Default font size default color brick color green color
"Kişiler kredi kartı, şirketler döviz borcuna dikkat etsin" (29.05.09) PDF Yazdır e-Posta
29 Mayıs 2009

    Merkez Bankası, krizin etkilerinin kolay geçmeyeceği, bu nedenle kişilerin kredi kartı borçlarına, şirketlerin döviz borçlarına dikkat etmesi

gerektiği uyarısında bulundu. Banka, hükümete de mali disiplini koruma mesajı gönderdi.
    Merkez Bankası, yılda iki kez yayınlanan Finansal İstikrar Raporu'nun 2009 ilk sayısını açıkladı. Raporda, özetle şu değerlendirmelerde

bulunuldu:
    
    -Geçmiş tecrübelerimiz ışığında güçlendirilmiş finansal sistemimiz 2007 yılının ikinci yarısından bu yana sürmekte olan küresel krizin

ülkemiz finansal piyasalarına yansımalarının sınırlı kalmasını sağlamıştır. Ancak, bu dönemde daralan küresel ticaret hacmi ve kredi

kanallarındaki aksaklıklar ülkemizde de ekonomik aktiviteyi olumsuz etkilemeye devam etmektedir. Bozulan büyüme performansı ve artan

işsizliğe karşı dengeleyici para ve maliye politikalarının uyum içinde uygulanması sonucunda, son aylarda ekonomik göstergelerde kısmi de

olsa iyileşmeler gözlenmeye başlanmıştır.
    
    -Birikmiş sorunlar ve dengesizlikler nedeniyle küresel krizin başlaması ve yayılması hızlı olmuşsa da, krizden çıkışın aynı çabuklukta ve

dolayısıyla kolay olmayacağı anlaşılmaktadır.
    
    -Cari açığın kısa vadede aşağı yönlü eğilimini sürdürmesi beklenmektedir.
    
    -Küresel toparlanmanın sağlıklı ve kalıcı olabilmesi için krize karşı uygulanan politikalardan çıkış stratejisinin iyi tasarlanması gerektiği

uluslararası platformlarda tartışılmaktadır. Bu sorun ülkemiz açısından da geçerli olup, orta ve uzun vadede mali disiplinin sürdürülmesi ve

yapısal formlara hız kazandırılması önem arz etmektedir.
    
    -Hanehalkının borç yükünün birçok ülkeye kıyasla düşük olması ve yükümlülüklerinin değişken faizli ve dövize endeksli kısmının sınırlı

olması, göreli olarak hanehalkının ekonomik konjonktürdeki olumsuz gelişmelerden daha az etkilenmesini sağlamaktadır. Birçok gelişmekte

olan ülkeden farklı olarak ülkemizde hanehalkı borçluluğunun bu olumlu yapısı, krizin ülkemiz üzerindeki olumsuz etkilerini de sınırlandırmıştır.

Öte yandan, ekonomik aktivitedeki yavaşlama ve artan işsizlik oranına bağlı olarak, önümüzdeki dönemde hanehalkının yükümlülüklerini geri

ödemede zorluklar yaşaması olasıdır.
    
    -Kredi kartı bakiyelerinin faize tabi kısmı artmaktadır. Kredi kartı faizlerinin tüketici kredilerine göre daha yüksek olduğu göz önüne

alındığında, bu durum hanehalkının kırılganlığını arttırmaktadır. Çeşitlenen ve karmaşıklaşan finansal hizmet ve ürünlerin amacına uygun

kullanılması ve bireylerin yatırım ve tasarruf kararlarını bilgi sahibi olarak vermelerini sağlamanın önemi giderek artmaktadır. Bu çerçevede,

finansal farkındalık oluşturulmasını teminen finansal eğitim konusuna özel önem ve öncelik verilmesi gerektiği değerlendirilmektedir.
    
    -Firmaların satış gelirleri artarken karlılıkları düşmüştür. Bu durum kambiyo zararlarından kaynaklanmaktadır. Bu gelişme, Bankamızca

çeşitli defalar ifade edildiği gibi, uygulanan dalgalı kur rejiminde döviz kurunda oluşabilecek yukarı yönlü hareketlerin, döviz geliri olmadığı

halde yabancı para cinsinden borçlanan firmaların taşıdığı kur riskinin mali bünyelerini bozacağının somut bir göstergesidir.
    
    -2008 yılı son çeyreğinden itibaren azalma gösteren krediler portföyünde sınırlı da olsa bir toparlanma görülmektedir. Firmalar içinde

KOBİ'lerin tahsili gecikmiş alacaklarının (TGA) artışının diğerlerine göre daha hızlı olması, krizin KOBİ'ler üzerindeki etkilerinin daha derin

olduğuna işaret etmektedir. Firmaların borç ödeme kapasitesindeki düşüş ve işsizlik oranındaki yükselişin önümüzdeki dönemde de TGA'larda

artışa neden olabileceği, ancak, sektörün mali bünyesinin bu artışları karşılayacak seviyede olduğu görülmektedir.
    
    -Ekonomik aktivitenin finansmanının sağlanmasında hayati öneme sahip olan bankacılık sektörünün, artan karlılık sayesinde özkaynak

yapısının güçlenmesinin, aracılık fonksiyonunu etkin bir şekilde yerine getirmesine katkı sağlayacaktır.
    

    -Yapılan senaryo analizleri, bankacılık sektörünün sermaye yapısının çeşitli şoklar sonucunda oluşabilecek zararları karşılayabilecek

düzeyde olduğunu göstermektedir.

http://www.referansgazetesi.com/haber.aspx?HBR_KOD=123345