Skip to content

Narrow screen resolution Wide screen resolution Auto adjust screen size Increase font size Decrease font size Default font size default color brick color green color
Av.Ali YÜKSEL/Av.Cihan AVCI - Ara dinlenmesinin verilmiş sayılmasının şartları (03.06.09) PDF Yazdır e-Posta
03 Haziran 2009

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2007/31491 E. ve 05.12.2007 günlü kararında günlük mesai saatlerine göre değişen sürelerde işçilere kullandırılması gereken ara dinlenmelerinin hangi koşul ve şartlar altında kullandırılmış sayılacağını tarif etmektedir. Kararda işyerinde ara dinlenmesi uygulamasının yapılıp yapılmadığının tespitinde hangi kriterlere bakılacağı gösterilmektedir. Karar ara dinlenmesinin çalışma süresinden sayılmayacağına ilişkin kural ile birlikte değerlendirildiğinde özellikle fazla mesaiye müteallik talepler noktasında çok büyük önem arz etmektedir. Çünkü işyerinde ara dinlenmesinin kanunda sayılan şartlara uygun olarak kullandırılmadığı sonucuna varılması halinde,  ara dinlenmesi olarak verilen süreç de çalışma süresinden sayılacak ve belki de 45 saatlik çalışma süresi aşılarak fazla mesai alacağı tahakkuk edecektir.  Bu sebeple incelememize konu Yargıtay kararının gösterdiği esaslara riayet ederek ara dinlenmesi uygulamalarını şekillendirmek gerekmektedir.

İncelememize konu kararda davacı işçi, ara dinlenmesi ücreti alacağının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Yerel mahkeme de isteği tamamen kabul etmiş, hüküm altına almıştır. Yargıtay, kararın davalı şirketçe temyiz edilmesi üzerine dosyayı incelemiş ve yerel mahkemenin kararını bozmuştur.

Dava konusu edilen uyuşmazlık, davalı işyerinde geçerli olan Toplu İş Sözleşmesinin 61. maddesinden kaynaklanmıştır. Bahse konu maddede, vardiyalı işçi çalıştıran işyerlerinde, işçinin ara dinlenmesi süresini fiilen çalışarak geçirmesi halinde, %50 zamlı ara dinlenmesi ücreti alacağı belirtilmiştir. Yargıtay bu şartın oluşması için işçinin ara dinlenmesi saatinde işyerinde bulunmasını yeterli görmemiştir. İşçinin ara dinlenmesi sırasında, fiilen çalıştığının kabul edilebilmesi için işçinin ara dinlenme yokmuş gibi çalışıyor olması zorunlu görülmüştür. Bir diğer ifade ile işçi ara dinlenmesi sırasında tezgâhının veya masasının başından kalkmayacak ve iştigaline aynen devam edecektir. Bunun dışında işçinin normal iştigaline ara verip işyeri içerisinde muhtelif şekillerde vakit geçirmesi halinde, ara dinlenmesi sırasında fiilen çalıştığı kabul edilemeyecektir. Başka bir ifade ile işçinin ara dinlenmesini kullandığının kabul edilmesi için muhakkak işyeri fiziki sınırları dışına çıkması şart değildir. İşyeri içerisinde iştigaline ara vererek vakit geçirmesi halinde de ara dinlenmesini kullanmış addedilebilecektir. Yargıtay işçinin her halükarda yemek yeme ve diğer doğal ihtiyaçlarını karşılamak için yarım saat fiilen ara dinlenmesi yaptığının kabul edilmesi gerektiğini belirtmiştir.

Karardan açıkça anlaşıldığı üzere, işyerlerinde uygulanan ara dinlenmesi uygulamalarında, işçinin gerçek anlamda ara dinlenmesi yaptığının kabulü için işyerini fiziken terk etmesi şart koşulmamıştır. Ancak işçinin kendisine ara dinlenmesi olarak verilen süre zarfında fiilen işi başında bulunmaması ve başkaca şeylerle iştigalinin ( yemek, sigara, doğal ihtiyaç vs.) sağlanması gerekmektedir. İncelememize konu olayda davacı işçi toplu iş sözleşmesi hükmünde yazılı hakkı için dava açmıştır. Uygulamada hemen hemen bütün Toplu İş Sözleşmelerinde bu tür hükümler bulunmaktadır. Ancak toplu iş sözleşmesi bulunmayan işyerlerinde de aynı tarz davalar gündeme gelebilecektir. Çünkü yukarıda da izah ve ifade etmeye çalıştığımız üzere, hukuka uygun surette kullandırılmayan ara dinlenmeleri çalışma süresinden sayılıp, fazla mesai ücreti alacağı doğurabilir.

http://www.dunyagazetesi.com.tr/yazar.asp?authId=117