Skip to content

Narrow screen resolution Wide screen resolution Auto adjust screen size Increase font size Decrease font size Default font size default color brick color green color
Av.Ali YÜKSEL/Av.Cihan AVCI - Yıllık izin hakkının kullandırılığının ispatı (04.06.09) PDF Yazdır e-Posta
04 Haziran 2009

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2007/7436 E. ve 14.11.2007 tarihli kararında 4857 sayılı İş Kanunu'nda düzenlenen yıllık ücretli izin hakkının kullandırıldığına yönelik iddiaların ne şekilde ispatlanabileceğini gayet açık ve net biçimde tarif etmektedir. Bahse konu Yargıtay kararı esasında işveren tarafın aleyhine verilmiştir. Ancak karar yıllık izin uygulamalarının ispatı hususunda son derece önemli bilgiler içermektedir. Uygulamada da yıllık ücretli izin hakkının kullandırıldığının ispatının hangi yollarla sağlanacağına ilişkin ciddi yanılgılar vardır. Bu yanılgıların varlığı ve sonuçları da düşünüldüğünde bahse konu Yargıtay kararının ne denli önem taşıdığı anlaşılabilecektir.

İncelememize konu olayda, davacı işçi ihbar, kıdem tazminatı, izin, fazla çalışma, hafta, bayram ve genel tatil gündeliği ile 5 günlük ücret alacağının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Yerel mahkeme isteği kısmen kabul etmiş ve hüküm altına almıştır. Yerel mahkeme kararı taraflarca temyiz edilmiş ve Yargıtay'a gönderilmiştir. Dosyanın Yargıtay 9. Hukuk Dairesince temyizen incelenmesi neticesinde yerel mahkeme kararı bozulmuştur.

Davacı yan dava dilekçesinde yıllık izinlerini kullanmadığını ileri sürerek yıllık izin alacağı talep etmiş, davacının bu talebi mahkemece reddedilmiştir. Bilirkişi 13.03.2006 tarihli raporunda, imzalı izin defteri ibraz edilmediği gerekçesiyle yıllık ücretli izin alacağı hesabı yapmıştır. Davalı vekili bu rapora itiraz etmiş ve dosyada bir kısım yıllık izin ücreti ödemesi de bulunan imzalı bordrolarla, izin hanesi imzalı 2000,2001,2002 ve 2003 puantaj kayıtlarının bulunduğunu, bunların nazara alınmadığını ileri sürmüştür. Bu itiraz üzerine alınan 10.06.2006 tarihli ek raporda bilirkişi hiç yıllık ücretli izin hesabı yapmamıştır. Yerel mahkeme de ek rapora uyarak davacının yıllık izin taleplerini ret etmiştir.

Yargıtay, yerel mahkemenin bu değerlendirmesini hatalı bularak kararı bozmuştur. Yargıtay 9. Hukuk Dairesi, kararında davacının 15 yıllık işçi olduğunu, davalı vekilince ileri sürülen belgelerin tüm hizmet süresini kapsamadığını,iş hukukunda yıllık ücretli izinlerin kullanıldığının veya kullanılmayan izinlerin ücretinin işçiye ödendiğinin imzalı izin defteri veya eş değerde belgelerle ispatlanabileceğini belirtmiştir. Yargıtay bu değerlendirmelerinden sonra yerel mahkemenin, davacının tüm hizmet süresi ve dosyadaki belgeler ışığında yeniden yıllık izin hesabı yaptırması veya ek rapor alması gerektiğine hükmederek kararı bozmuştur.

Yargıtay kararında da gayet açık ve net bir şekilde belirtildiği üzere işveren taraf, işçisine kıdemine göre değişen sürelerde ve usulüne uygun olarak kullandırdığı yıllık ücretli izinleri veya iş akdinin feshi sırasında ödediği yıllık ücretli izin ücretlerini ispatla mükelleftir. Bu ispat yükü hem yıllık izin hakkının bilfiil kullandırıldığı veya ücretinin ödendiğine hem de kullandırılan yıllık izin hakkının yasada gösterilen şartlara uygun kullandırıldığının ispatına yöneliktir. İşte işveren bu ispat mükellefiyetine alelade belge veya tanıkla değil imzalı izin defteri veya eşdeğerde belgelerle ispatlamalıdır. Eşdeğer de belgeden kastedilen yıllık izin defteri gibi işçinin izne giriş - çıkış tarihlerini gösteren ve işçi tarafından imzalanmış her türlü belgedir.

http://www.dunyagazetesi.com.tr/yazar.asp?authId=117