Ziya Perver - İşverenlerin, kaynakçıları SSK'ya bildirme süresi 30 Kasım'da doluyor |
29 Eylül 2007 | |
Bu köşeden 19 Mayıs 2007 günü 'Petkim çalışanları da yıpranma alabilir' başlıklı yazımızda Adana İş Mahkemesi hakiminin Anayasa Mahkemesi'ne başvurarak, Sosyal Sigortalar Yasası'nın Ek 5. maddesindeki 'Azotlu gübre ve şeker sanayiinde...' ibaresinin Anayasa'nın eşitlik ilkesine aykırı olduğu gerekçesiyle iptalini istediğini belirtmiştik. 1- Çelik, demir ve tunç döküm işinde, 2- Zehirli, boğucu, yakıcı, öldürücü ve patlayıcı gaz, asit, boya işleriyle gaz maskesi ile çalışmayı gerektiren işlerde, 3- Patlayıcı maddeler imalatında, 4- Kaynak işlerinde çalışanlara her 360 günlerine karşılık 90 gün sigortalılık süresi eklenmelidir. İşverenler ve mali müşavir ile muhasebeciler, e-bildirge sistemi üzerinden çalışanları her ay SGK' ya devredilen SSK'ya bildirirken bu işçileri 3A olarak bildirmesi gerekmektedir. Yani e-bildirge sayfası açıldığında önce normal işçiler listelenip belge türü bölümünden, '1- aylık sigorta prim bildirgesi' seçilip bildirilecek. Daha sonra, yukarıda sayılan işleri yapan işçiler için belge türü bölümünde '3-2098 sayılı kanun işsizlik dahil' bildirgesi seçilerek bu işçiler listelenecek ve bildirilecek. Ancak, cevaplanması gereken en önemli soru hangi işçilerin 3A olarak bildirileceğidir. Bunun cevabını öncelikle işverenler verecektir. Yukarıda sayılan işleri yapan işçiler 3A olarak bildirilecek. İşçi ile işveren arasında bu konuda anlaşmazlık çıkması halinde sorunu önce SSK çözecek, SSK'nın çözümünü beğenmeyen kişiler ise mahkemelere başvurabilirler. Öte yandan, Kanun'un ek 6'ncı madde gereğince bu tür işyerlerindeki çalışma süresi 3 bin 600 günden az ise ilave sigortalılık süresinden faydalanma imkanı da yoktur, yani 3 bin 600 günü dolduruncaya kadar bir işe yaramaz. İşte bu nedenle de 27 Mart 2007 gününden sonra bu tür bir iş ve işyerinde en az 3 bin 600 gün (10 tam yıl) çalışma şartıyla ilave sigortalılık süresi kazanma imkânı olacaktır. SGK'nın yukarıda bahsedilen tebliğleri gereğince, 3A olarak bildirilmesi gereken bu işçilerin 27 Mart 2007 gününden bugüne kadarki normal bildirimleri için önce iptal bildirgeleri düzenlenip verilecek. Sonra da yukarıdaki gibi 3A olarak ek yeni bildirge iletilecek. Bu iptal ve ekleri 30 Kasım 2007 gününe kadar verilmesi halinde herhangi bir idari para cezası, gecikme zammı ve faizi ödenmeyecek. Bu tarihin geçirilmesi durumda ise hem ceza hem de gecikme zam ve faizi ödenir. SSK'dan dul maaşı alan, Bağ-Kur'dan da yetim aylığı alabilir Öncelikle Zaman Gazetesi'ndeki yeni düzenleme ile ilgili yazılarınız üzerine 1982'de vefat eden SSK'lı babamdan dolayı anneme 25 yıl sonra aylık bağlatabilmiş olmaktan dolayı sizlere teşekkür ediyorum. Sizlerden öğrenmek istediğim ikinci bir konu var. Annem, babamdan dolayı hak sahibi olmadan önce dedemden dolayı Bağ-Kur'dan yetim aylığı alıyordu. SSK'dan dul aylığı almaya başladığında Bağ-Kur yetim aylığının kesilip kesilmediğini merak ediyorum. SSK ve Bağ-Kur web sitelerini ayrı ayrı inceledim; ama sorumun cevabını bulamadım. Bağ-Kur'u aradım, net bir şey söyleyen olmadı. Size sorum, maaş kesintisi olur mu? Olmaz ise şayet annem sağlık yardımını Bağ-Kur'lu olarak mı, SSK'lı olarak mı alacak? İbrahim Bektaş Annenize 25 yıl önce vefat eden babanızdan dolayı dul aylığı bağlatılmasında katkım olmasına sevindim. Ben de sizi sevindireyim, babası üzerinden yetim aylığı alan annenize şimdi 506 sayılı kanuna göre (eski adıyla SSK'dan) dul aylığı verilmesi 1479 sayılı Bağ-Kur Kanunu gereğince aldığı yetim aylığının kesilmesini gerektirmez. Yani her ikisini de gönül rahatlığıyla alabilir. Anneniz çalışırsa ve kendi çalışması sebebiyle emekli olursa veyahut da evlenirse eski adıyla Bağ-Kur'dan aldığı yetim aylığı kesilir. Kullanacağı sağlık karnesi konusunda gelince, artık SSK, Bağ-Kur ve Emekli Sandığı diye kurumlar yok. Hepsinin yerine SGK (Sosyal Güvenlik Kurumu) var. Dolayısıyla ayrı ayrı sağlık karnesi diye bir şey de yok. Bu sebeple bir tanesini kullansın; ama hangisini kullanırsa kullansın fark etmez, kullanmadığını da iade etsin. Şirketin unvan değişikliği kıdem tazminatını gerektirmez Çalışmış olduğumuz işletmenin unvanı kolektif şirketten limitet şirkete dönüştü. Bu durumda kıdem tazminatı almamız gerekir mi? İsmi Mahfuz Şirketlerin unvan değiştirmesi, başka şirketlerle birleşmesi, başka şirkete katılması hallerinde bu şirketlerde çalışan işçilerin haklı sebeple işi bırakma hakları olmaz. Bu, işyerinin el değiştirmesi ve eski tüzel kişiliğin devamı gibidir. Nasıl eski şirketin alacak ve borçları yeni şirkete geçiyorsa, eski şirketle hizmet akdi imzalamış işçilerin hakları ve borçları da yeni şirkete geçer. Bu sebeple işyerinden haklı sebeple ayrılıp kıdem tazminatı alamazsınız.
|