Skip to content

Narrow screen resolution Wide screen resolution Auto adjust screen size Increase font size Decrease font size Default font size default color brick color green color
Çeşitli Vergi Kanunlarında Değişiklik Öngören Yeni Kanun PDF Yazdır e-Posta
19 Haziran 2009

Image

Çeşitli vergi kanunlarında değişiklik öngören Kanun TBMM’de kabul edilerek yasalaştı.

Başta vergi kanunları olmak üzere ondokuz kanunda değişiklik öngören “Gelir Vergisi Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun” 16.06.2009 tarihinde 5904 sayılı Kanun olarak yasalaştı. Kanun’un kısa sürede Cumhurbaşkanlığınca onaylanarak yürürlüğe girmesi beklenmektedir.

Kanun, yürütme ve yürürlük maddeleri hariç, geçici maddeler dahil olmak üzere 41 maddeden oluşmaktadır.

Kanunla yapılan vergi düzenlemeleri aşağıda açıklanmıştır.

1. Gelir Vergisi Kanununda Yapılan Değişiklikler

§ İşe başlama tazminatı gelir vergisinden müstesna tutulmuş, bu düzenlemenin yürürlüğe girmesinden önce işe başlatmama tazminatı gelir vergisine tabi tutulanların, bu vergilerinin düzeltme yoluyla iadesi öngörülmüştür.

Gerçekte işe başlatmama tazminatı Gelir Vergisi Kanunu’nun 61. maddesinde tanımlanan ücret ve ücret sayılan ödemelerden değildir. Böyle olsa dahi, bu Kanun’un 25. maddesinin birinci fıkrasının (1) numaralı bendinde yer alan işsizlik nedeniyle verilen tazminat niteliğinde olduğundan vergilenmesi söz konusu değildir.

Konuyla ilgili bu yönde yargı kararları bulunmakta olup, son olarak 15.06.2009 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan, bir bölge idare mahkemesi kararının kanun yararına bozulmasına ilişkin Danıştay Dördüncü Dairesine ait bir karar da buna örnek olarak gösterilebilir.

Maddenin gerekçesinde de, düzenlemeyle işe başlatmama tazminatının gelir vergisinden istisna olduğu hususuna açıklık getirildiği belirtilerek, bu tazminatın, düzenleme öncesinde de zaten gelir vergisine tabi olmadığına işaret edilmiştir.

Kanun’la Gelir Vergisi Kanunu’na eklenen geçici 77. maddeyle, düzenlemenin yürürlüğe girdiği tarihten önceki dönemlerle ilgili olarak ödenen işe başlatmama tazminatlarının, damga vergisi hariç herhangi bir vergiye tâbi tutulmayacağı hükme bağlanmıştır. Geçici maddede yapılan düzenlemeyle, önceki dönemlere ilişkin işe başlatmama tazminatı gelir vergisi tevkifatına tabi tutulan mükelleflerin; tarha yetkili vergi dairelerine başvurmaları ve dava açmamaları, açılmış davalardan vazgeçmeleri şartıyla Vergi Usul Kanununun düzeltmeye ilişkin hükümleri uyarınca tahsil edilen gelir vergisinin red ve iade işlemlerinin yapılacağı hükme bağlanmıştır.

Red ve iade uygulamasının nasıl yapılacağı konusunda Geçici 77. maddeyle Maliye Bakanlığına yeni bir yetki verilmiştir. Gelir vergisiyle ilgili vergi hatalarından kaynaklanan iade işlemlerinin iade prosedürü 252 seri no.lu Gelir Vergisi Genel Tebliğinde açıklanmış olup, Bakanlığın yeni verilen yetki kapsamında ayrı bir prosedür belirlememesi halinde düzeltme işlemi, söz konusu Genel Tebliğde belirlenen şekilde yapılacaktır.

Düzenleme Kanun’un Resmi Gazetede yayımlandığı tarihte yürürlüğe girecektir.

§ Ücretlerin vergilendirilmesinde öncelikle asgari geçim indiriminin uygulanması, varsa diğer teşviklerin asgari geçim indirimi sonrasında dikkate alınması öngörülmüştür.

Düzenlemeyle bir taraftan genel bir kural konurken, bir taraftan da 12.03.2009 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan 1 seri no.lu 3218 sayılı Serbest Bölgeler Kanunu Genel Tebliğinin, 7.1. bölümünde yer alan ücret istisnası uygulamasında, asgari geçim indirimi mahsup edilerek kalan tutarın tecile konu edileceğine ilişkin açıklamaya yasal dayanak kazandırılmaktadır.

Düzenleme 1 Ocak 2009 tarihinden geçerli olmak üzere Kanun’un Resmi Gazetede yayımlandığı tarihte yürürlüğe girecektir

§ İktisadi işletmeleri hariç olmak üzere, Türkiye Kızılay Derneğine makbuz karşılığı yapılan nakdi bağış ve yardımların tamamının, beyan edilen gelirlerden indirilebilmesi hükme bağlanmıştır. Buna göre düzenlemeyle nakdi bağışların indirimi sınırsız olarak öngörülmüş, ayni bağışların beyan edilen gelirden indirimine olanak sağlanmamıştır.

Düzenleme Kanun’un Resmi Gazetede yayımlandığı tarihte yürürlüğe girecektir.

§ Tarım ürünleri ticaretini kolaylaştırmak ve geliştirmek üzere oluşturulan tarım ürünleri lisanslı depoculuk sisteminin teşvik edilmesi amacıyla, 5300 sayılı Kanun kapsamında düzenlenen ürün senetlerinin alım-satımından elde edilen kazançların 31.12.2014 tarihine kadar gelir ve kurumlar vergisinden istisna edilmesi öngörülmüştür.

Düzenleme Kanun’un Resmi Gazetede yayımlandığı tarihte yürürlüğe girecektir.

2. Kurumlar Vergisi Kanununda Yapılması Öngörülen Değişiklikler

a) Kızılay’a Yapılan Bağışların Kurum Kazancından İndirimi

Türkiye Kızılay Derneğine makbuz karşılığı yapılan nakdi bağış veya yardımların tamamının, kurumlar vergisi beyannamesi üzerinde gösterilmek şartıyla kurum kazancından indirilebilmesi sağlanmakta, bu Derneğin iktisadi işletmelerine yapılan bağış ve yardımların ise bu kapsamda değerlendirilemeyeceği hususuna açıklık kazandırılmaktadır.

Buna göre Türkiye Kızılay Derneğine yapılan nakdi bağışların tamamı kurum kazancından indirilebilecek, ayni bağışların indirimi ise mümkün olmayacaktır.

Düzenleme Kanun’un Resmi Gazetede yayımlandığı tarihte yürürlüğe girecektir.

b) Tasfiye Edilen Şirketlerde Vergi ve Cezalarda Sorumluluk

Tasfiye edilerek tüzel kişiliği ticaret sicilinden silinmiş kurumların, tasfiye öncesi ve tasfiye dönemlerine ilişkin olarak yapılacak tarhiyat ve kesilecek vergi cezalarının;

- Tasfiye dönemi için tasfiye memurları adına,

- Tasfiye öncesi dönemleri için kanuni temsilciler müteselsil sorumlu olmak üzere bunlardan herhangi biri adına,

yapılacağı öngörülmektedir.

Ayrıca, Kurumlar Vergisi Kanunu’na eklenen geçici 6. maddeyle, daha önce kesilen ceza ve yapılan tarhiyatlara, tasfiye öncesi ve tasfiye dönemlerine ilişkin olarak tasfiye memurları ile kanuni temsilcilerin sorumluluklarını düzenleyen 17. maddenin dokuzuncu fıkrası hükümlerinin uygulanmaması öngörülmüştür.

Yapılan düzenlemeyle ayrıca, limited şirket ortaklarının, tasfiye öncesi dönemlerle ilgili bu kapsamda doğacak kamu alacaklarından, şirkete koydukları sermaye hisseleri oranında sorumlu olmaları öngörülmüştür.

Düzenleme Kanun’un Resmi Gazetede yayımlandığı tarihte yürürlüğe girecektir.

c) Vergisiz Birleşme ve İndirimli Kurumlar Vergisi

Kurumlar Vergisi Kanunu’na eklenen geçici 5. maddeyle kriz dönemi önlemlerine bir yenisinin daha eklenmesi öngörülmektedir.

Yapılması öngörülen düzenlemenin özünü, vergisiz birleşme ve belli bir süre indirimli kurumlar vergisi oranı uygulama olanağı oluşturmaktadır.

Düzenlemeye göre vergisiz birleşme olanağı sadece KOBİ’lerin 31.12.2009 tarihine kadar yapacakları birleşmeler için öngörülmüştür.

Tasarıda KOBİ, Türk Ticaret Kanunu çerçevesinde kurulmuş olup, 2008 yılının Aralık ayına ilişkin olarak verilen sigorta bildirgesine göre 10 - 250 işçi çalıştıran ve 2008 hesap döneminin sonu itibarıyla yıllık net satışlar toplamı 25 milyon lirayı geçmeyen veya aktif toplamı 25 milyon liradan az olan ticari işletmeler olarak tanımlanmıştır.

Tasarıya göre birleşmeden doğan kazancın vergiden müstesna tutulabilmesi için;

- Birleşilen kurum tarafından münfesih kurumun birleşme tarihindeki sabit kıymetlerinin rayiç bedelle, diğer kıymetlerinin ise Vergi Usul Kanunu’nun değerleme hükümlerine göre değerlemek suretiyle bir bütün halinde devralınması ve bilançosuna kaydedilmesi,

- Birleşmeden doğan kazançların tamamının birleşme tarihi itibarıyla birleşilen şirketin sermayesine eklenmesi,

- Birleşilen kurumun, münfesih kurumun tahakkuk etmiş ve edecek vergi borçlarını ödeyeceğini ve diğer ödevlerini yerine getireceğini; münfesih kurumun, birleşmenin Ticaret Sicili Gazetesinde ilan edildiği tarihten itibaren otuz gün içinde birleşme nedeniyle vereceği kurumlar vergisi beyannamesine ekli bir taahhütnameyle taahhüt etmesi,

- Birleşme sonrasında üç yıl süreyle aylık ortalama bazda birleşilen kurum ile münfesih kurum tarafından, 01.04.2009 tarihinden önce verilen son aya ilişkin sigorta bildirgelerine göre istihdam edilenlerin toplamından az olmamak üzere aylık istihdam sağlanması,

gerekmektedir.

Tasarıyla ayrıca;

- Birleşilen kurumun belirli bir süre tasfiye edilmesi, devir, bölünme, hisse değişimi ve sermaye azaltımı işlemlerine tabi tutulması halinde, zamanında tahakkuk ettirilmeyen vergilerin, gecikme faizi ile birlikte birleşilen kurumdan tahsil edilmesi,

- Birleşen kurumların birleşme tarihi itibariyle öz sermaye tutarını geçmeyen zararlarının, kurumlar vergisi matrahının tespitinde indirim konusu yapılabilmesi,

- Devralınan amortismana tabi iktisadi kıymetler için, faydalı ömürleri dikkate alınarak kalan süre için amortisman ayrılabilmesi,

- Devralınan varlıkların, devir bedelinden düşük bir bedelle satılması durumunda oluşan zararların, kurumlar vergisi matrahının tespitinde indirim konusu yapılmaması,

- Kapsamdaki birleşmelerin, Katma Değer Vergisi Kanunu bakımından, devir ve bölünme işlemleri gibi değerlendirilmesi,

öngörülmüştür.

Kapsamdaki birleşmelerin, Katma Değer Vergisi Kanunu bakımından, devir ve bölünme işlemleri gibi değerlendirilmesi hükmü;

- Birleşme işleminin katma değer vergisinden istisna olması,

- Birleşme sonunda infisah eden kurumca yüklenilen ve indirilemeyen vergi tutarının, birleşilen kurum tarafından indirilebilmesi,

olanağı vermektedir.

Tasarıda yapılması öngörülen bir başka düzenlemeyle;

- Birleşme nedeniyle infisah eden kurumun, birleşme tarihinde sona eren hesap döneminde elde ettiği kazançları ile

- Birleşilen kurumun birleşme işleminin gerçekleştiği hesap dönemi dahil olmak üzere, üç hesap döneminde elde ettiği kazançlara,

indirimli kurumlar vergisi uygulama olanağı getirilmektedir. Düzenlemeyle Bakanlar Kuruluna, kapsamdaki işletmeleri aktif toplamlarına veya vergiye tabi matrahlarına göre farklılaştırmak suretiyle kurumlar vergisi oranını, % 75’e kadar indirimli uygulatma konusunda yetki verilmektedir. Bakanlar Kurulunun bu yetkiyi kullanması durumunda, kapsamdaki kurumlar için geçerli olacak kurumlar vergisi oranı % 5’e kadar düşebilecektir.

Kanun’un TBMM Genel Kurulunda görüşülmesi sırasında, yeni eklenen bir geçici maddeyle, Kurumlar Vergisi Kanunu’na eklenen geçici 5. maddenin uygulamasına ilişkin olarak, birleşen veya birleşilen şirketlere, sadece teşviklerden yararlanmak amacıyla yapılan işlemlerin bulunması halinde, vergisiz birleşme ve indirimli kurumlar vergisi teşviklerden yararlanılamayacağı hükme bağlanmıştır. Geçici 5. maddeye konmayan bu hükmün, daha sonradan ortaya çıkan kötüye kullanıma yol açacağı endişeleri nedeniyle, ayrı bir geçici madde olarak Kanun’a konulduğu anlaşılmaktadır.

Düzenleme Kanun’un Resmi Gazetede yayımlandığı tarihte yürürlüğe girecektir.

d) İndirimli Kurumlar Vergisi Teşvikiyle İlgili Düzenlemeler

Kanun’un geçici 2. maddesinde yapılan düzenlemeyle, Kurumlar Vergisi Kanunu’nun indirimli kurumlar vergisi teşvikini düzenleyen 32/A maddesinde, geçici bir süre uygulanmak üzere değişiklik yapılmaktadır.

Geçici 2. maddeyle, Kurumlar Vergisi Kanunu’nun, 32/A maddesi kapsamında olup, 31.12.2010 tarihine kadar başlayan yatırımlar için, söz konusu maddenin ikinci fıkrasının (b) bendinde geçen "% 25" ve "% 45" oranlarının, sırasıyla "% 60" ve "% 70" olarak uygulanması öngörülmektedir.

Yeni teşvik sisteminin Başbakan Recep Tayyip Erdoğan tarafından kamuoyuna açıklandığı basın toplantısında yapılan sunumda, bu değişikliğin ipuçları verilmiştir. Söz konusu sunuşta, Bakanlar Kurulu’nun ,teşvik belgeli yatırımlarda % 45 ile sınırlı Devlet katkı payı verme yetkisi olmasına rağmen, % 70’e varan oranda Devlet katkı payı sağlanacağı belirtilmiştir. Bu açıklama Bakanlar Kuruluna yeni bir Kanunla ilave yetki verileceği göstermiş olup, bu Kanun’la söz konusu yetki Bakanlar Kuruluna verilmiştir.

Yeni teşvik paketi ve bu paket kapsamındaki indirimli kurumlar vergisi teşvikiyle ilgili ayrıntılı açıklamalar 05.06.2009 tarih ve 45 sayılı Vergi Bültenimizde yer aldığından, burada ayrıca açılama yapılamayacaktır.

5904 sayılı Kanun’la ayrıca, Çanakkale ilinin Gökçeada ve Bozcaada ilçelerine, il genelinden farklı bir gruplandırma yapma ve sektörel öncelik belirleme konusunda Bakanlar Kurulu’na yetki verilmiştir. Önümüzdeki günlerde yayımlanması beklenen Yatırımlarda Devlet Yardımları Hakkında Karar’da, bu yetkinin kullanılarak, Gökçeada ve Bozcaada ilçelerinin teşviklerin en üst düzeyde verileceği 4. bölgede sınıflandırılacağı, Çanakkale ilinin bu ilçeler dışındaki kısmının ise daha az teşviklerin verildiği 2. bölgeye alınacağı anlaşılmaktadır.

3. Katma Değer Vergisi Kanunu’nda Yapılan Değişiklikler

a) Tarım Ürünleri Lisanslı Depoculuk Kanunu Kapsamında Yapılan İşlemler

5904 sayılı Kanun’la, Tarım Ürünleri Lisanslı Depoculuk Kanunu ile getirilen sistemin vergisel açıdan desteklenmesine yönelik çok sayıda düzenleme yapılmıştır.

Bu çerçevede, Katma Değer Vergisi Kanunu’nda yapılan düzenlemeler özetle şunlardır:

- Tarım Ürünleri Lisanslı Depoculuk Kanunu’na göre düzenlenen ürün senetlerinin, senedin temsil ettiği ürünü depodan çekecek olanlara teslimi, ticari, sınai veya zirai faaliyet çerçevesinde olup olmadığına bakılmaksızın KDV’nin konusuna alınmıştır.

- Ürün senetlerinin, senedin temsil ettiği ürünü depodan çekecek olanlara tesliminde, söz konusu ürün senetlerini elinde bulunduranların mükellefiyet durumlarının tam olarak tespitinde yaşanacak güçlükler göz önüne alınarak, bu işlemlere ait KDV’nin lisanslı depo işleticileri tarafından sorumlu sıfatıyla ödenmesi öngörülmüştür.

- Ürün senetlerinin, senedin temsil ettiği ürünü depodan çekecek olanlara teslimi işlemlerinde vergiyi doğuran olayın gerçekleştiği hükme bağlanmıştır.

- Ürün senetlerinin, işlem gördüğü borsalar aracılığıyla ilk teslimi KDV’den istisna tutulmuştur.

- Ürün senetlerinin, işlem gördüğü borsalardaki ilk teslimi ile senedin temsil ettiği ürünü depodan çekecek olanlara teslimi dışındaki teslimlerinin KDV’den istisna tutulması amacıyla ayrıca, bu kapsamda vergiden istisna edilen işlemlerle ilgili olarak yüklenilen vergilerin indirimine imkân tanınmıştır.

- Ürün senetlerinin, senedin temsil ettiği ürünü depodan çekecek olanlara tesliminde KDV matrahı, ürünün çekildiği tarihte senedin işlem gördüğü borsada oluşan değeri olarak belirlenmiş ve özel matrah şekline göre vergilendirilmesi amaçlanmaktadır.

b) Diğer Katma Değer Vergisi Düzenlemeleri

Katma Değer Vergisi Kanunu’nda yapılan düzenlemelerle;

- Özel Tüketim Vergisi Kanunu’na ekli (II) sayılı listede yer alan malların (taşıtlar) Başbakanlık merkez teşkilatına teslimi katma değer vergisinden istisna edilmiştir.

- 5224 sayılı Sinema Filmlerinin Değerlendirilmesi ve Sınıflandırılması ile Desteklenmesi Hakkında Kanun kapsamında Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından onaylanan sinematografik eserlere ilişkin yabancı yapımcılar tarafından satın alınacak mal ve hizmetler nedeniyle ödenen katma değer vergisinin yapımcılara iadesi öngörülmüştür.

- Öğrenci yurtları tarafından bedelsiz verilen yurt hizmetlerinde, ilgili dönemdeki kapasitelerinin % 10’unu geçmemek üzere verilen bedelsiz hizmet ifaları, katma değer vergisinden müstesna tutulmuştur.

- 5904 sayılı Kanun’un Resmi Gazetede yayımlanacağı tarihinden önce bina inşaat ruhsatı almış olan yapı kooperatiflerince, üyelerine yapılan konut teslimleri hariç, konut yapı kooperatiflerinin üyelerine konut teslimleri istisna kapsamından çıkartılmıştır.

Bakanlar Kurulunca TBMM’ne sevk edilen Tasarıda yer alan iki önemli madde TBMM’de tasarıdan çıkartılmış ve yasalaşmamıştır. Bunlar;

- İthalat-ihracat ve transit rejim kapsamında işlem gören mallara liman ve hava meydanlarında, liman ve hava meydanı işleticileri tarafından verilen hizmetleri istisna kapsamına alan bir düzenleme ile,

- Proje bedeli içerisinde en az 200 milyon lira makine ve teçhizat alımı öngörülen yatırımlar için 2011 yılı sonuna kadar KDV istisnası öngören hükümdür.

4. Özel Tüketim Vergisi Kanununda Yapılan Değişiklikler

§ Kanuna ekli (IV) sayılı listedeki 8517.12.00.00.11 G.T.İ.P. numaralı malların (cep telefonları) ithalinde veya yurt içinde üreticileri tarafından tesliminde (IV) sayılı listedeki orana göre hesaplanacak olan vergi tutarının, her bir adet mal için 40 TL olarak hesaplanacak asgari maktu vergiden düşük olması halinde, her bir adet mal için 31.12.2013 tarihine kadar 40 TL vergi ödenmesi öngörülmüştür.

Düzenleme Kanun’un Resmi Gazetede yayımlandığı tarihte yürürlüğe girecektir.

§ Kanun’a ekli (II) sayılı listedeki malların (taşıtlar) Başbakanlık merkez teşkilatı tarafından ilk iktisabı özel tüketim vergisinden istisna tutulmuştur.

5. Damga Vergisi Kanununda Yapılan Değişiklikler

§ Tarım ürünleri lisanslı depoculuk sisteminin teşvik edilmesi amacıyla, mudi ile lisanslı depo işletmesi arasında düzenlenen sözleşmeler ile ürün senedinin damga vergisinden istisna tutulması öngörülmüştür.

Düzenleme Kanun’un Resmi Gazetede yayımlandığı tarihte yürürlüğe girecektir.

6. Vergi Usul Kanununda Yapılan Değişiklikler

§ Vergi Usul Kanunu’nun mükerrer 355. maddesinde yer alan cezalar değiştirilmiştir. Başta bilgi verme ve defter/belge ibrazı yükümlülüğü olmak üzere, çeşitli yükümlülükleri yerine getirmeyenler için uygulanan cezalarla ilgili olarak yapılan değişikle;

- Birinci sınıf tüccarlar ve serbest meslek erbabı için Kanun’da 100.000.000 lira olarak yer alan ve 2009 yılında 1.600 lira olarak uygulanan ceza 1.000 lira,

- İkinci sınıf tüccarlar için Kanun’da 50.000.000 lira olarak yer alan ve 2009 yılında 760 lira olarak uygulanan ceza 500 lira,

- Sayılanlar dışında kalanlar için Kanun’da 25.000.000 lira olarak yer alan ve 2009 yılında 350 lira olarak uygulanan ceza 250 lira,

olarak yeniden belirlenmiştir.

Düzenleme Kanun’un Resmi Gazetede yayımını izleyen aybaşında yürürlüğe girecektir.

§ Elektronik ortamda verilmesi gereken bildirim ve formların, süresinden sonra düzeltme amacıyla verilen bildirim ve formların, belirlenen sürelerin sonundan itibaren 10 gün içerisinde verilmesi halinde, usulsüzlük cezası kesilmemesi, izleyen 15 gün içerisinde verilmesi halinde ise cezanın yarı oranında uygulanması öngörülmektedir. Düzenlemeyle ayrıca beyannamelerinin vermeyenlere, sadece mükerrer 355. maddede yer alan cezanın kesilmesi, hem beyanname vermemekten hem de beyannamelerini elektronik ortamda vermemekten ötürü iki defa ceza kesilmemesi hükme bağlanmaktadır.

Düzenleme Kanun’un Resmi Gazetede yayımını izleyen aybaşında yürürlüğe girecektir.

§ Vergi Usul Kanunu’nun 359. maddesinin (a) fıkrasında yer alan ve başta hesap ve muhasebe hilesi yapanlar ile defter ve belgeleri tahrif edenler veya gizleyenler için öngörülen asgari ceza süresi bir yıldan onsekiz aya çıkartılmıştır.

Türk Ceza Kanunu’nun;

- 49. maddesinde, hükmedilen bir yıl veya daha az süreli hapis cezası kısa süreli hapis cezası olarak tanımlanmış,

- 50. maddesinde ise kısa süreli hapis cezasının, suçlunun kişiliğine, sosyal ve ekonomik durumuna, yargılama sürecinde duyduğu pişmanlığa ve suçun islenmesindeki özelliklere göre, para cezasına çevrilebileceği hükme bağlanmıştır.

Buna göre, Vergi Usul Kanunu’nun 359. maddesinde yer alan ceza alt sınırının bir yıldan onsekiz aya çıkartılması, bu cezanın paraya çevrilmesi yolunu kapatmış olmaktadır.

Öte yandan, Türk Ceza Kanunu’nun 51. maddesine göre, işlediği suçtan dolayı iki yıl veya daha az süreyle hapis cezasına mahkûm edilen kişinin cezası ertelenebilmektedir. Vergi Usul Kanunu’nun 359. maddesinde yer alan ceza alt sınırının bir yıldan onsekiz aya çıkartılması, cezanın ertelenebilmesi yolunu kapatmamaktadır.

Düzenleme Kanun’un Resmi Gazetede yayımlandığı tarihte yürürlüğe girecektir.

7. 6183 Sayılı Kanunda Yapılan Değişiklikler

§ Resmi sicile kayıtlı menkul malların haczi için tahsil dairelerince düzenlenen haciz bildirilerinin, bu kayıtların tutulduğu kurumlara elektronik ortamda tebliğ edilebilmesine ve bu bildirilere verilecek cevapların da elektronik ortamda alınabilmesine olanak sağlanmıştır.

§ Elektronik ortamda yapılacak tebligatlar ve bu tebligatlara verilecek cevapların elektronik ortamda alınmasına ilişkin usul ve esasları belirleme konusunda Maliye Bakanlığına yetki verilmiştir.

§ Kamu alacaklarının takibi için tahsil dairelerince gayrimenkullerin kayıtlı oldukları sicillere işlenmek üzere tebliğ edilecek haciz bildirilerinin, elektronik ortamda da tebliğ edilmesini ve cevapların elektronik ortamda alınmasını sağlamak amacıyla, Maliye Bakanlığına yetki verilmiştir.

8. 5746 Sayılı Kanunda Yapılan Değişiklikler

§ Dünya Bankası gibi bazı uluslararası finans kuruluşlarından teknoloji geliştirme projesi sözleşmeleri çerçevesinde fon veya kredi temin ederek, temin ettikleri bu fonlarla Ar-Ge projelerini destekleyen kurum ve kuruluşlar ile vakıflar tarafından desteklenen Ar-Ge ve yenilik projelerinin, Kanun kapsamındaki teşviklerden yararlanmasına olanak sağlanmıştır.

9. Diğer Kanunlarda Yapılan Değişiklikler

§ 1606 sayılı Bazı Dernek ve Kurumların Bazı Vergilerden, Bütün Harç ve Resimlerden Muaf Tutulmasına İlişkin Kanunla;

- Türkiye Kızılay Derneği,

- Türk Hava Kurumu,

- Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu Genel Müdürlüğü,

- Türkiye Yardım Sevenler Derneği,

- Resmi darülaceze kurumları,

- Darüşşafaka Cemiyeti,

- Yeşilay Derneği,

kendilerine terettüp eden vergi, harç ve resim mükellefiyetinin kurumlara ait olduğu hallerde bütün vergilerden, harçlardan, resimlerden, hisse ve fonlardan muaf tutulmuştur.

1606 sayılı Kanun’da yer alan muafiyet hükmünün sayılan kurumların iktisadi işletmelerini kapsayıp kapsamadığı geçmişte tereddüt ve dava konusu olmuş, ortaya çıkan belirsizliği ve ihtilafları gidermek amacıyla düzenleme yapılarak, söz konusu muafiyet hükmünün, yukarıda sayılan kurumların iktisadi işletmelerini kapsamadığı hükme bağlanmıştır.

Öte yandan, yapılan düzenlemede, Türkiye Kızılay Derneğinin Kan ve Kan Ürünleri Kanunu kapsamında yaptığı kan bankacılığı faaliyeti için bir ayrıcalık yapılmış, bu faaliyet muafiyet kapsamında tutulmuştur.

Düzenleme 01.01.2010 tarihinde yürürlüğe girecektir.

§ Türk Ticaret Kanunu’nun ayın karşılığı olan hisse senetlerinin şirketin tescilinden itibaren iki yıl geçmeden başkalarına devri yasağının, Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 19. maddesine göre yapılacak bölünmelerde uygulanmaması öngörülmüştür.

Bu düzenleme daha önce 5422 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu’nun geçici 30. maddesinde yer alırken, 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu’nda korunmamıştır. Bölünme işlemlerini zaman zaman önleyebilen Türk Ticaret Kanunu’nda yer alan sınırlama yeni Kanun’la kaldırılmıştır.

Düzenleme Kanun’un Resmi Gazetede yayımlandığı tarihte yürürlüğe girecektir.

§ Milli Piyango İdaresi Genel Müdürlüğü Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname uyarınca tertip edilen şans oyunlarının lisansının özel hukuk tüzel kişilerine verilmesi halinde, hak ve yetkinin devredildiği kişinin düzenlemiş olduğu tüm şans oyunlarından dağıtılan ikramiyelerin istisna haddini aşan kısımları üzerinden veraset ve intikal vergisi kesintisi yapılması öngörülmüştür.

§ Emlak Vergisi Kanunu’nun 16. maddesinde yer alan arazi vergisi istisna tutarı güncellenmiş ve 10.000 lira olarak yeniden belirlenmiştir.

§ Yükseköğretim Kanunu’nun 56. maddesinin birinci fıkrasında yer alan “nakdi” ibaresi kaldırılarak, üniversiteler ve yüksek teknoloji enstitülerine makbuz mukabilinde yapılan nakdi bağışların yanı sıra ayni bağışların tamamının, gelir ve kurumlar vergisi mükelleflerince beyanname üzerinde gösterilmek şartıyla, beyan edilen gelir ve kurum kazancından indirilebilmesi sağlanmıştır.

§ TRT Kurumu Gelirleri Kanunu’nda yapılan değişikliklerle; bu Kanun’a göre kesilen idari para cezalarını ödemeyenler hakkında 6183 sayılı Kanun’a işlem yapılmasını öngören bir düzenleme yapılmış, ayrıca yine bu Kanun’un 4. maddesinde yer alan, sayılan cihazları imal veya ithal edenlerce TRT’ye ödemek zorunda oldukları ücret tutarının matrahına açıklık kazandıracak hüküm eklenmiştir.

§ Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlik ve Yeminli Mali Müşavirlik Kanunu’nda yapılan değişiklikle, geçici bir süre için, Birlik tarafından yönetmelikle düzenlenmesini öngörülen konularda yönetmelikleri hazırlamaya ya da mevcut yönetmeliklerde değişiklik yapmaya Birlik Yönetim Kurulunu yetkili kılan bir düzenleme yapılmıştır. pwc

İlgili Kanun metnine aşağıdaki bağlantı yardımıyla ulaşabilirsiniz.

§ Gelir Vergisi Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun