Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) Yönetim Kurulu Üyesi ve Şirket İşleri Komisyonu Başkanı Tayfun Bayazıt, küresel kriz ile birlikte sadece ekonomideki kırılganlıkların değil, aynı zamanda etik dışı davranışların da gün ışığına çıktığını söyledi.

    TÜSİAD'ın, Bilkent Üniversitesi İşletme Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ümit Berkman ve Hacettepe Üniversitesi İşletme Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mahmut Arslan tarafından kaleme alınan "Dünyada ve Türkiye'de İş Etiği ve Etik Yönetimi" başlıklı raporu Sabancı Center'da dün düzenlenen bir toplantı ile kamuoyuna sunuldu. Raporda, Türkiye'deki işletmelerin, gerek ulusal gerekse uluslararası platformlarda daha başarılı olması için serbest piyasa rekabetini gözeten, kayıt dışı ekonomiye fırsat vermeyen, fikri hakları koruyan, hukuki ve etik altyapıların oluşturulması gerektiği belirtildi.

    Toplantının açılışında konuşan Tayfun Bayazıt, krizin yarattığı zorlu şartlar ve kişilerin uğradığı gelir kayıplarının işverenler ve çalışanlar üzerindeki baskıyı artıran bir unsur olduğunu belirterek, "Bu durum, doğrudan maddi çıkar sağlamaya yönelik usulsüzlüklere neden olabilmektedir" dedi.

    Yaklaşık 50 yıl önce işletmelerin varoluş sebebinin hissedarlar için en yüksek ekonomik faydayı elde etmek olduğunu dile getiren Bayazıt, bugün ise varoluş nedeninin yalnızca kâr etmek değil, elde ettiği ekonomik faydayı topluma geri kazandırabilmek olduğunu belirtti. 21. yüzyılın bilgi ekonomisinde iyi işletmenin; amacı olan, üyeleri belli haklara sahip ve refah yaratan bir topluluğa dönüştüğünü dile getiren Bayazıt, bu yeni düzen içinde, iş etiğinin, işletmelerin vizyonlarına ışık tuttuğunu ve misyonlarını gerçekleştirme yolunda onların sağduyusu olduğunu kaydetti.
    
    Motivasyonu artırıyor
    Bir işletmeyi ayakta tutanın, maddi kaynaktan çok, zamanını ve becerisini sunan çalışanları, kaynaklarını kullandığı çevre ve içinde faaliyet gösterdiği toplum olduğunu dile getiren Bayazıt, bu bağlamda, etik değerlere dayalı bir örgütsel yapının işletmenin performansını doğrudan etkileyeceğini belirtti. Tayfun Bayazıt, "Çünkü eksiksiz işleyen bir etik yönetimi; yatırımcılarda uyandırdığı güven sayesinde şirketi onların öncelikli tercihi haline getirmekte, müşterilerin memnuniyetini ve çalışanların motivasyonunu artırmaktadır. Bu sayede şirketin finansal performansı da yükselmektedir. Bir başka deyişle, şirketlerin başarılı bir sosyal performans göstermeleri, finansal performanslarına da yansımaktadır" diye konuştu.

    Bayazıt, işletmelerde etik kuralların benimsenmesinin, uzun dönemde toplumun tüm kesimlerine yayılacağını belirtti. 
    
    KADINLAR ERKEKLERE ORANLA DAHA ETİK
    * Daha duygusal ve kurallara uyan bir karakteri temsil eden kadınlar, erkeklere oranla daha etik.
    * Kıdemli yöneticiler, işe yeni girenlere kıyasla iş etiğine daha çok önem veriyor.
    * TEDMER'in "Türk İş Gücünün İş Etiğine Yaklaşımı Araştırması"na göre "iş etiği standartları olduğunu" ifade eden kuruluşların oranı 2002'de yüzde 66 iken bu oran 2005'te yüzde 54'e geriliyor.
    * Çalıştıkları kuruluşta iş etiğine aykırı davranış gözlemlediklerini" belirtenlerin oranı 2002'de yüzde 35 iken, 2005'te yüzde 25'e düşüyor.
    * "Çalıştıkları firmaların iş etiğine sahip olduğunu" düşünenlerin oranı 2002'de yüzde 70'den 2005'te yüzde 67'ye geriliyor.


http://www.referansgazetesi.com/haber.aspx?HBR_KOD=124818&KTG_KOD=480