Varlık Barışı |
13 Temmuz 2009 | |||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
Bazı Varlıkların Milli Ekonomiye Kazandırılması Hakkında Kanun’da yapılan değişikliklerle; varlık barışının yeniden uygulanması olanağı getirilmiş, yurt dışında elde edilen bazı kazançlar için uygulanan istisnaların süresi de uzatılmıştır. Bazı vergi kanunlarında da değişiklik yapan 25.06.2009 tarih ve 5917 sayılı “Bütçe Kanunlarında yer Alan Bazı Hükümlerin İlgili Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelere Eklenmesi İle Bazı kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasın İlişkin Kanun” 10.07.2009 tarih ve 27284 sayılı Resmi Gazetede yayımlandı. Kanun 49 maddeden oluşmakta olup, başta vergi barışı olmak üzere 10 maddesi vergi ve benzeri yükümlülüklerle ilgilidir. Aşağıda 5917 sayılı Kanun’la yapılan vergisel düzenlenmeler özetlendikten sonra, varlık barışı ve yurt dışı istisna kazançlarla ilgili son durum daha ayrıntılı olarak açıklanacaktır. 1. 5917 sayılı Kanun’la Yapılan Düzenlemeler a) Varlık Barışı Uygulamasıyla İlgili Düzenlemeler 5917 sayılı Kanunla varlık barışı uygulamasıyla ilgili yapılan düzenlemeler özetle şunlarıdır: § Uygulama süresi bitmiş olan Bazı Varlıkların Milli Ekonomiye Kazandırılması Hakkında Kanun’a yeniden uygulama olanağı getirilmiştir. Bu düzenlemeyle, varlık barışından yararlanamayanlar, yeniden bu olanağa kavuşmuştur. § Yapılan düzenlemeye göre, hem yurt dışında, hem de yurt içinde 1 Haziran 2009 tarihi itibariyle sahip olunan kapsamdaki varlıklar için Kanun’dan yararlanmak mümkün olacaktır. § Bu değişikliğe bağlı olarak, beyan ve ödeme süreleri yeniden belirlenmiştir. Kanun’dan yararlanmak isteyenler, 30 Eylül 2009 tarihine kadar bildirim veya beyanda bulunabileceklerdir. § Beyan edilen veya bildirilen varlıkların değerinin, yapılacak vergi incelemelerinde dikkate alınabilmesi, bildirilen veya beyan edilen varlıkların değeri üzerinden hesaplanan verginin ödenmesi koşuluna bağlanmıştır. § Beyan edilen varlıkların değerinin, yapılacak vergi incelemelerinde bulunan, indirimi mümkün olmayan katma değer vergisi nedeniyle doğan tarhiyatlarda da dikkate alınması mümkün hale getirilmiştir. § Bakanlar Kuruluna, beyan ve bildirim sürelerini uzatma yetkisi verilmiştir. b) Yurt Dışı Kazanç İstisnası Bazı Varlıkların Milli Ekonomiye Kazandırılması Hakkında Kanun’la, tam mükellefiyete tabi kişi ve kurumların, 01.05.2009-31.12.2009 döneminde; § Kanuni ve iş merkezi Türkiye’de bulunmayan kurumlardan elde edilen iştirak kazançları, § Kanuni ve iş merkezi Türkiye’de bulunmayan kurumların iştirak hisselerinin satışından doğan kazançları, § Yurt dışında bulunan işyeri veya daimi temsilci aracılığıyla elde edilen kazançlar, 28.02.2010 tarihine kadar Türkiye’ye transfer edilmek şartıyla gelir ve kurumlar vergisinden istisna tutulmuştur. Bu Kanun’la ayrıca, kanuni ve iş merkezi Türkiye’de bulunmayan kurumların 01.11.2009-31.12.2009 tarihleri arasında tasfiyesinden doğan kazançlar, 31.12.2009 tarihine kadar Türkiye’ye transfer edilmiş olması kaydıyla gelir ve kurumlar vergisinden müstesna tutulmuştur. c) Diğer Düzenlemeler 5917 sayılı Kanunla yapılan diğer düzenlemeler özetle şunlarıdır: § Belediyeler tarafından alınmakta olan elektrik ve havagazı tüketim vergilerinin, 31.12.2009 tarihine kadar tahakkuk eden kısımla sınırlı olarak, vergi dairelerine ödenmesi öngörülmektedir. Bu düzenlemeyle aynı paralelde olan bir madde 2009 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu’nun 29. maddesinin dokuzuncu fıkrasında da yer almaktadır. Bu anlamda yapılan düzenleme elektrik ve havagazı tüketim vergisi mükellefleri açısından farklı bir sonuç yaratmayacaktır. § Polis Akademisine bağlı fakülte ve polis meslek yüksekokullarında istihdam edilen bazı personele yapılan ek ödeme, damga vergisi hariç diğer vergilerden istisna edilmektedir. 31.12.2008 tarihine kadar 4652 sayılı Kanun’un geçici 4. maddesiyle bu ödemeler gelir vergisine tabi tutulmamış, bu süre 2009 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu’nun 29. maddesinin beşinci fıkrasında yer alan hükümle de 2009 sonuna kadar uzatılmıştır. Şimdi yapılan düzenlemeyle, söz konusu ödemelerin süresiz olarak gelir vergisi stopajına tabi olmaması sağlanmaktadır. § 22.01.2004 tarih ve 5072 sayılı Dernek ve Vakıfların Kamu Kurum ve Kuruluşları ile İlişkilerine Dair Kanun’a eklenen bir maddeyle, Türkiye Teknoloji Geliştirme Vakfının, kurulduğu tarih itibariyle kanunla kurulmuş vakıf niteliğinde olduğu hükme bağlanmıştır. Bu hüküm Ar-Ge vergi teşvikleri açısından son derece önemli olup, bu teşviklerle ilgili 5746 sayılı Kanun’un 3. maddesine göre, kanunla kurulan vakıflar tarafından desteklenen Ar-Ge ve yenilik projelerini yürütenler, maddede sayılan vergi teşvik ve desteklerinden yararlanabilmektedir. Yapılan düzenlemeyle Türkiye Teknoloji Geliştirme Vakfı kuruluğu tarihten itibaren kanunla kurulan vakıf statüsünde kabul edilerek, bu vakıfça desteklenen Ar-Ge ve yenilik projelerini yürütenlerin 5746 sayılı Kanun teşvik ve desteklerinden yararlanmaları sağlanmıştır. § 25.01.2006 tarihli ve 5449 sayılı Kalkınma Ajanslarının Kuruluşu, Koordinasyonu ve Görevleri Hakkında Kanun’un Anayasa Mahkemesince iptal edilen 26. maddesi yeniden düzenlenmiştir. Yapılan düzenlemeyle kalkınma ajanslarının; alacaklarının tahsili, taşınır ve taşınmaz mallarının alım, satım, kiralama ve devri, mal ve hizmet alımları, proje ve faaliyet desteği kapsamında yapılacak işlemler ve düzenlenecek kâğıtlar ile ilgili olarak damga vergisi, harç ve fondan; yapılacak bağış ve yardımlar nedeniyle veraset ve intikal vergisinden muaf tutulmuştur. § 25.04.2006 tarih ve 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu’nun 65. maddesi değiştirilerek, Kimlik Paylaşımı Sisteminde ve Adres Paylaşımı Sisteminde yer alan bilgilerin paylaşılması karşılığında katılma payı ödenmesi öngörülmüştür. Katılma payı, Kimlik ve Adres Paylaşımı Sisteminden yapılan her bir sorgu için 2 kuruş olarak belirlenmiş olup, Bakanlar Kurulunun bu tutarı elli katına kadar artırma yetkisi vardır. § 10.07.2009 tarihten itibaren 10 yıl süreyle Başbakanlık merkez teşkilatı tarafından ithal edilen motorlu taşıtların, 27.10.1999 tarihli ve 4458 sayılı Gümrük Kanunu’nun 167. maddesi kapsamında gümrük vergisinden muaf ve müstesna olması öngörülmüştür. 2. Varlık Barışı Uygulamasında Son Durum a) Amaç ve Kapsam 13.11.2008 tarih ve 5811 sayılı Bazı Varlıkların Milli Ekonomiye Kazandırılması Hakkında Kanun’un 1. maddesinde bu Kanun’un amacı; § Gerçek ve tüzel kişilere ait olup yurt dışında bulunan para, döviz, altın, menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçlarının ekonomiye kazandırılması ve taşınmazların kayda alınması, § Yurt içinde bulunan ancak işletmelerin öz kaynakları içinde yer almayan bu türden varlıkların sermaye olarak konulmak suretiyle işletmelerin öz sermaye yapılarının güçlendirilmesi, olarak ifade edilmektedir. b) Uygulama Esasları i) Yurt Dışında Bulunan Varlıklarla İlgili Uygulama Esasları Bazı Varlıkların Milli Ekonomiye Kazandırılması Hakkında Kanun’un 5917 sayılı Kanun’la değişik 3. maddesinde yer alan hükme göre, 01.06.2009 tarihi itibariyle sahip olunan ve yurt dışında bulunan; § Para, döviz, altın, menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçları ile taşınmazların, 30.09.2009 tarihine kadar rayiç bedelle banka veya aracı kuruma bildirilmesi veya vergi dairesine beyan edilmesi, § Para, döviz, altın, menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçlarının bildirim veya beyanın yapıldığı tarihten itibaren bir ay içinde Türkiye’ye getirilmesi veya Türkiye’deki banka veya aracı kurumda açılacak bir hesaba transfer edilmesi, § Beyan edilen değerler üzerinden % 2 oranında vergi ödenmesi, öngörülmektedir. Vergi dairesine beyan edilen varlıkların değeri üzerinden % 2 oranındaki vergi, vergi dairesince tarh edilecektir. Banka ve aracı kurumlara bildirilen varlıklara ilişkin olarak ise banka ve aracı kurumlar, kendilerine bildirilen varlıklara ilişkin olarak % 2 oranında hesapladıkları vergiyi, bildirimi izleyen ayın onbeşinci günü akşamına kadar vergi sorumlusu sıfatıyla bir beyanname ile bağlı bulundukları vergi dairesine beyan edecek ve aynı sürede ödemeyi yapacaklardır. ii) Yurt İçinde Bulunan Varlıklarla İlgili Uygulama Esasları Bazı Varlıkların Milli Ekonomiye Kazandırılması Hakkında Kanun’un 5917 sayılı Kanun’la değişik 3. maddesinde yer alan hükme göre, gelir ve kurumlar vergisi mükelleflerince sahip olunan ve Türkiye’de bulunan ancak 01.06.2009 tarihi itibariyle defter kayıtlarında yer almayan para, döviz, altın, menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçları ile taşınmazların § 30.09.2009 tarihine kadar rayiç bedelle vergi dairesine beyan edilmesi, § Defter tutan mükelleflerce defterlere, taşınmazlar dışındaki varlıkların banka ve aracı kurumlardaki hesaplara yatırılmak suretiyle kaydedilerek pasifte özel bir fon hesabı açılması, § Fon tutarının beyan tarihinden itibaren altı ay içinde sermayeye eklenmesi, § Beyan edilen değerler üzerinden % 5 oranında vergi ödenmesi, öngörülmektedir. iii) Varlıkların Kayda Alınmasının Sonuçları Bazı Varlıkların Milli Ekonomiye Kazandırılması Hakkında Kanun’da yapılan düzenlemelere göre; § Yukarıda belirtildiği şekilde bildirilen veya beyan edilen varlıklar nedeniyle 01.01.2008 tarihinden önceki dönemlere ilişkin vergi incelemesi ve tarhiyatı yapılmayacak, § Diğer nedenlerle 19.06.2009 tarihinden sonra başlayan 01.01.2008 tarihinden önceki dönemlere ilişkin vergi incelemeleri sonucu gelir, kurumlar ve katma değer vergisi yönünden tespit edilen matrah farkından, bu Kanun kapsamında beyan edilen tutarlar, bu tutarlara ilişkin olarak tarh edilen verginin ödenmesi koşuluyla mahsup edilerek tarhiyat yapılacaktır. 5811 sayılı Kanun’un 3. maddesinin beşinci fıkrasında, bu Kanun’un (5811 sayılı Kanun) yürürlüğe girdiği tarihten (22.11.2008) sonra başlayan dönemlere ilişkin vergi incelemeleri sonucu bulunan matrah farkından, kapsamında beyan edilen tutarların mahsup edileceği hükme bağlanmıştır. Geçici 4. maddede ise, 19.06.2009 tarihinden önce hakkında vergi incelemelerine başlanmış olanların, 3. maddenin beşinci fıkrası hükümlerinden yararlanamayacakları hükmüne yer verilmiştir. Bu iki düzenleme lafzen birbiriyle çelişmektedir. Ancak, yeni değişiklikler çerçevesinde varlık barışından yararlananlardan, haklarında 19.06.2009 tarihinden önce vergi incelemesine başlananların varlık barışının sonuçlarından yararlanamayacakları açıktır. Bu çerçevede, 19.06.2009 tarihinden sonra başlanan vergi incelemelerinin, 3. maddenin beşinci fıkrası hükümlerinden yararlanmayı engellemediği düşünülmektedir. Kanun’un 3. maddesinin yedinci fıkrasında yapılan düzenlemeye göre; § Bildirildiği veya beyan edildiği halde; - 01.06.2009 tarihi itibariyle yurt dışında bulunduğu kanaat verici belge ile tevsik edilemeyen, - Bildirim veya beyanın yapıldığı tarihten itibaren bir ay içinde Türkiye’ye getirilmeyen, - Türkiye’deki banka ya da aracı kurumlarda açılacak bir hesaba transfer edilmeyen para, döviz, altın, menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçları dolayısıyla, § Beyanda bulunulduğu halde bilanço esasına göre defter tutmayan mükelleflerce söz konusu varlıklara ilişkin tutarların banka ve aracı kurumlara yatırılmaması, bilanço esasına göre defter tutan mükelleflerce ise süresi içinde sermaye artırımında bulunulmaması hallerinde, yukarıda belirtilen vergi incelemelerine ilişkin hükümden yararlanılamayacaktır. Kanun’da; § 1567 sayılı Türk Parasının Kıymetini Koruma Hakkında Kanun, § 2499 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu (47. maddenin (A) fıkrası hariç), § 4458 sayılı Gümrük Kanunu, § 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu, § Vergi Usul Kanunu’nda düzenlenen suçlar veya kabahatler, § Yukarıdaki suçlardan kaynaklanan mal varlığı değerleriyle ilgili olarak Türk Ceza Kanunu’nun 282. maddesinde gösterilen suç, yönünden soruşturma veya kovuşturma yapılmayacağına ve idari para cezası uygulanmayacağına ilişkin herhangi bir hüküm bulunmamaktadır. Bu nedenle Kanun’dan yararlananlar hakkında, yukarıda sayılan kanunlarla ilgili soruşturma ve kovuşturma yapılması mümkündür. c) Diğer Konular Bazı Varlıkların Milli Ekonomiye Kazandırılması Hakkında Kanun’da yapılan düzenlemelere göre; § Kanun uygulaması kapsamında bildirilen veya beyan edilen değerler üzerinden tarh edilen vergi, tarhiyatın yapıldığı ayı izleyen ayın sonuna kadar ödenir. § Kanun uygulaması kapsamında ödenen vergi gider yazılamaz ve başka bir vergiden mahsup edilemez. § Beyan edilen varlıklarla ilgili olarak Vergi Usul Kanunu’nun amortismanlara ilişkin hükümleri uygulanmaz. Bu varlıkların elden çıkarılmasından doğan zararlar, gelir veya kurumlar vergisi uygulaması bakımından gider veya indirim olarak kabul edilmez. 3. Yurt Dışı Kazanç İstisnalarında Son Durum Bazı Varlıkların Milli Ekonomiye Kazandırılması Hakkında Kanun’un geçici 1. maddesiyle, tam mükellefiyete tabi kişi ve kurumların; § Kanuni ve iş merkezi Türkiye’de bulunmayan kurumlardan elde edilen iştirak kazançları, § Kanuni ve iş merkezi Türkiye’de bulunmayan kurumların iştirak hisselerinin satışından doğan kazançları, § Yurt dışında bulunan işyeri veya daimi temsilci aracılığıyla elde edilen kazançlar, 31.12.2009 tarihine kadar Türkiye’ye transfer edilmek şartıyla gelir ve kurumlar vergisinden istisna tutulmuştur. 5917 sayılı Kanun’la, 5811 sayılı Kanun’un geçici 1. maddesinde herhangi bir değişiklik yapılmamış, bu Kanun’a eklenen geçici 3. maddeyle, yurt dışı bazı kazançlarla ilgili yeni bir düzenleme yapılmıştır. Yapılan düzenlemeye göre, tam mükellefiyete tabi gerçek kişiler ile kurumların 01.05.2009-31.12.2009 tarihleri arasında; § Kanuni ve iş merkezi Türkiye’de bulunmayan kurumlara ilişkin iştirak hisselerinin satışından doğan kazançları, § Kanuni ve iş merkezi Türkiye’de bulunmayan kurumlardan elde ettikleri iştirak kazançları, § Yurt dışında bulunan işyeri ve daimi temsilcileri aracılığıyla elde ettikleri ticari kazançları, 28.02.2010 tarihine kadar Türkiye’ye transfer edilmesi kaydıyla gelir veya kurumlar vergisinden müstesnadır. Düzenlemeye göre ayrıca, tam mükellefiyete tabi gerçek kişiler ile kurumların, kanuni ve iş merkezi Türkiye’de bulunmayan kurumların 01.11.2009-31.12.2009 tarihleri arasında tasfiyesinden doğan kazançları, 31.12.2009 tarihine kadar Türkiye’ye transfer edilmiş olması kaydıyla gelir ve kurumlar vergisinden müstesnadır. Görüldüğü üzere, bazı yurt dışı kazançlarla ilgili istisna uygulaması özünde bir değişiklik yapılmadan, sadece sürelere ilişkin değişiklikler yapılarak uzatılmış olmaktadır. 5811 sayılı Kanun’un geçici 1 ve geçici 3. maddelerinde yer alan istisna düzenlemeleri aşağıdaki Tabloda özetlenmiştir:
NOTLAR: § Yukarıdaki Tablo 5811 sayılı Kanun’da yer alan hükümler çerçevesinde hazırlanmıştır. Çeşitli yurt dışı kazançları için Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 5. maddesinde yer alan istisnalar dikkate alınmamıştır. § TABLO’da bazı kavramlar kısaltılarak kullanılmış olup, yukarıda ilgili bölümlerde yer alan açıklamalara dikkat edilmelidir. 5917 sayılı Kanun metnine, bu Kanun’la değişik 5811 sayılı Kanun metnine ve düzenlemelerle ilgili hazırlanan özet tabloya aşağıdaki bağlantıların yardımıyla ulaşabilirsiniz.pwc § Bütçe Kanunlarında Yer Alan Bazı Hükümlerin İlgili Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelere Eklenmesi İle Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun (25.06.2009 tarih ve 5917 sayılı Kanun) § Bazı Varlıkların Milli Ekonomiye Kazandırılması Hakkında Kanun (5917 sayılı Kanun’la değişik, 13.11.2008 tarih ve 5811 sayılı Kanun) |