Hakan Üzeltürk - Vergi beyannamelerinin imzalanmasında problemler |
08 Ekim 2007 | |
Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından hazırlanan "Vergi Beyannamelerinin Serbest Muhasebeci ve Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlerce İmzalanması Hakkında Genel Tebliğ Taslağı" internet ortamında yayınlanarak kamuoyunundan görüş ve öneri talep edilmiştir. Uygulamada hazırlanan taslaklarla ilgili olarak talep edilen görüş ve öneriler yeterince dikkate alınmamasına rağmen yapılan çalışmaların ülkemiz vergi hukukunun gelişmesi adına değerlendirilmesi gerektiği bilinciyle konular üzerinde durulmaya devam edilecektir. Sözkonusu tebliğ taslağı ile ilgili tarafıma gönderilen çok sayıdaki e-postada yer alan hem taslak hem de genel olarak ilgili mevzuat kapsamındaki bazı temel tespitler, görüşler ve problemleri aşağıdaki şekilde belirtebiliriz: 1. Vergi beyannamelerinde meslek mensuplarının adı, unvanı ve imza yerini içeren yer açılması uygulaması kanuni dayanak sıkıntısı sebebiyle kaçak ve korsan muhasebecilerin haksız rekabetinin önüne geçememiştir. 2. Belirlenen hadleri aşan mükelleflerin imza kapsamından çıkartılması 3568 sayılı kanunla çelişmektedir. Hadlerin altında kalan mükelleflerin tam tasdik sözleşmesi yaparak imza zaruretini aşabilmesi sebebiyle konu yeniden düşünülmelidir. 3. Zorunluluk kapsamındakilerden beyannamelerini imzalatmayanlar vergi incelemesine sevk edilebilmeli, bu yapılmazsa ilgililer hakkında işlem yapılmalıdır. 4. "Meslek mensupları, bilerek kullandıkları veya harici araştırmayı gerektirmeden sahte veya muhteviyatı itibariyle yanıltıcı olduğu anlaşılabilen belgelerden de sorumlu olacaklardır" ifadesi kanuna ve adalete uygun değildir. Zira harici bir araştırma olmadan sahte veya muhteviyatı itibariyle yanıltıcı fatura tespit edilemeyecektir. Bu konuda çok sayıda örnek bulunmaktadır. 5. Getirilen sorumluluğa rağmen meslek mensupları birçok aşamada olaylara müdahil olmadığından haklarını savunma imkânından da yoksundurlar. Mükellefin davranışlarındaki eksiklikler veya yetersizlikler meslek mensuplarının sorumluluklarının da sınırlarını çizmektedir. Bu konuda koruyucu hükümler getirilmesi gerekmektedir. 6. İşe başlama bildirimi ve ekinde yer alacak belgeler bakımından getirilen sorumluluk meslek mensuplarının belgelerin kaynağının bilinmesi konusundaki hareket alanının sınırlı olması sebebiyle adil değildir. 7. Mükelleflerin ya da müşterilerin hatalı davranışları ya da bilerek gizledikleri bazı işlemler sebebiyle çok büyük sıkıntılar yaşanmaktadır. Bu konuda sadece sorumluluk getirmekle veya şikâyet müessesesi önerilmekle konu çözümlememektedir. 8. Denetimlerde yapılan hatalar ve yorum farklılıkları sebebiyle bugün çok sayıda meslek mensubu mahkemelerde yargılanmaktadır. Uğranılan zararlar İdare tarafından nasıl telafi edilecektir? 9. Meslek mensubu olmayanların kayıtlarının yapılması ve çözümün meslek odası ile savcılık arasında halledilmesinin önerilmesi hatalı bir uygulama olup bir an önce düzeltilmelidir. Elektronik ortam çözüm olabilecektir. 10. Meslek mensupları tarafından imzalanan işe başlama/bırakma bildirimlerine istinaden, vergi dairelerince yapılacak yoklamanın sonucu beklenilmeksizin mükellefiyet tesis edilerek vergi numarası verileceği veya terk ettirileceği hükmüne rağmen uygulamada yoklama tamamlanmadan bu hüküm uygulanmamaktadır. Bazı vergi daireleri ise meslek sözleşmesinin aslını ve damga vergisi tahakkukunu görmeden işe başlamayı kabul etmemektedir. Uygulamadaki sıkıntılar çok önemli boyutlara ulaşmıştır. İş hacmindeki daralma kaygısı da öne çıkmaktadır. Yukarıdaki problemlerin diğer kurumlar da yıpratılmadan meslek odası önderliğinde yapılacak görüşmelerle çözümlenmesi en akılcı yoldur. Konu geçmişin sorunlarının bugüne gelmesi, yarını da etkileyecek olması ve çok sayıda kişiyi ilgilendirmesi sebebiyle acil çözümlere ihtiyaç duymaktadır. Bu konudaki önerilerin sadece taslak kapsamında değil kanun temelinde de olumlu çalışmalara dönüşmesi herkes için faydalı olacaktır.
http://www.dunyagazetesi.com.tr/news_display.asp?upsale_id=329472&dept_id=80
|