Skip to content

Narrow screen resolution Wide screen resolution Auto adjust screen size Increase font size Decrease font size Default font size default color brick color green color
İbrahim Işıklı - SGK, prim borcu yoktur yazısını kolaylaştırdı PDF Yazdır e-Posta
11 Ekim 2007

4734 sayılı Kamu İhale Kanunu'nun "İhaleye Katılımda Yeterlilik Kuralları" başlıklı 10'uncu maddesinin dördüncü fıkrasının (c) bendinde, Türkiye'nin veya kendi ülkesinin mevzuat hükümleri uyarınca kesinleşmiş sosyal güvenlik prim borcu bulunan isteklilerin ihale dışında bırakılacağı hükme bağlanmıştır. Bu, özellikle taşeronu olan işletmeler açısından büyük bir sorun teşkil ediyordu.

Uygulamada işverenlerin çok büyük sorunlar yaşadığı kesinleşmiş sosyal güvenlik prim borcu olmadığına ilişkin yazı verilmesi, yapılan bazı değişikliklerle kolaylaştırıldı.

Sosyal güvenlik prim borcu; 506 sayılı kanununa tabi işverenler yönünden sigorta primi, sosyal güvenlik destek primi, işsizlik sigortası primi, 5434 sayılı kanuna göre sandık iştirakçisi çalıştıran kurum ve kuruluşlar yönünden kesenek ve kurum karşılıkları, 1479 veya 2926 sayılı kanunlara tabi sigortalılar yönünden prim ile bunlara bağlı gecikme cezası, gecikme zammı, varsa faiz ve diğer fer'ilerinden oluşmaktadır.

Tasarrufa teşvik kesintisi ve katkı tutarları, konut edindirme yardımı, idari para cezaları, özel işlem vergisi, eğitime katkı payı, damga vergisi ve bunlara bağlı gecikme cezası, gecikme zammı, varsa faiz ve diğer fer'ilerinden oluşan borçlar sosyal güvenlik prim borcu olarak değerlendirilmeyecektir.

İsteklinin SSK sigorta il/sigorta müdürlüklerine (Devredilen) sigorta primi, sosyal güvenlik destek primi, işsizlik sigortası primi ile bunların fer'ileri toplamından oluşan ve 506 sayılı kanunun 78'inci maddesine göre tespit edilen sigorta primine esas aylık kazancın üst sınırının 3 katını (01.07.2007-31.12.2007 dönemi için 3 * 3.802,50=11.407,50.YTL) aşmayan borçları, kesinleşmiş sosyal güvenlik prim borcu olarak kabul edilmeyecektir.

İsteklinin, tüzel kişi ve sadece 506 sayılı kanun kapsamında işveren olması ve ihale tarihi itibariyle de Türkiye genelinde borç aslı ve fer'ileri toplamından oluşan borçlarının (aracı borçları hariç) sigorta primine esas aylık kazancın üst sınırının 3 katını aşmaması halinde, 4734 sayılı kanunun 10'uncu maddesine göre borcu yoktur yazısı verilecektir.

Diğer taraftan, 506 sayılı kanunun 78'inci maddesine göre tespit edilen sigorta primine esas aylık kazancın üst sınırının 6 katını aşmayan ve aracılara ait sigorta primi, sosyal güvenlik destek primi, işsizlik sigortası primi ile bunların fer'ileri toplamından oluşan borçlar da kesinleşmiş sosyal güvenlik prim borcu olarak kabul edilmeyecektir.

Aracı borçlarının, sigorta primine esas aylık kazancın üst sınırının 6 katını aşıp aşmadığının hesabında, işverenin tüm aracılarının (taşeronlarının) muaccel hale gelmiş sosyal güvenlik prim borçlarının toplamı dikkate alınacaktır.

Buna göre, Sosyal Güvenlik Kurumu'ndan 4734 sayılı kanunun 10'uncu maddesine istinaden borcu yoktur yazısı istenilmesi durumunda, SGK ünitelerince kesinleşmiş sosyal güvenlik prim borcunun bulunup bulunmadığının tespitinde, işverenin gerek kendisine ait gerekse ilgili kanunlar uyarınca sorumlu olduğu borç toplamının sigorta primine esas aylık kazancın üst sınırının 3 katını, bu işverenin aracısının/aracılarının bulunması halinde ise, aracılarından kaynaklanan toplam borcunun sigorta primine esas aylık kazancın üst sınırının 6 katını aşıp aşmadığı ayrı ayrı değerlendirilecektir.

İşverenin (aracıları dışındaki) borçları toplamının sigorta primine esas aylık kazancın üst sınırının 3 katını, aracılarına ait borçları toplamının ise sigorta primine esas aylık kazancın üst sınırının 6 katını aşmaması halinde, bu işverene 4734 sayılı kanunun 10'uncu maddesi uyarınca ihale tarihi itibariyle Türkiye genelinde kesinleşmiş sosyal güvenlik prim borcunun bulunmadığına dair borcu yoktur yazısı verilecektir.

İsteklinin hem 506 sayılı kanun ve hem de 5434 sayılı T.C. Emekli Sandığı Kanunu kapsamında sigortalı veya sandık iştirakçisi çalıştıran tüzel kişi işveren olması halinde, 506 sayılı kanuna göre çalıştırdıkları

sigortalılardan dolayı Sosyal Sigortalar Kurumu'na (Devredilen) olan borçlarının yanı sıra, çalıştırdığı sandık iştirakçisi ile ilgili T.C.Emekli Sandığı'na (Devredilen) olan borçları da (muaccel hale gelmiş kesenek ve kurum karşılıkları ile bunların gecikme zammı ve fer'ileri) kesinleşmiş sosyal güvenlik prim borcu olarak kabul edilecektir.

506 sayılı kanunun 78'inci maddesine göre tespit edilen sigorta primine esas aylık kazancın üst sınırının 3 katını aşmayan ve aracı borçları için ise, sigorta primine esas aylık kazancın üst sınırının 6 katını aşmayan sigorta primi, sosyal güvenlik destek primi, işsizlik sigortası primi ile bunların fer'ileri toplamından oluşan borçları, ile sigorta primine esas aylık kazancın üst sınırının 3 katını aşmayan kesenek ve kurum karşılığı ile bunların fer'ileri toplamından oluşan borçları olduğunun anlaşılması halinde, istekliye ihale tarihi itibariyle Türkiye genelinde kesinleşmiş sosyal güvenlik prim borcu olmadığına dair borcu yoktur yazısı verilecektir.

İsteklinin gerçek kişi ve sadece 1479 veya 2926 sayılı kanunlara göre sigortalı olması halinde, isteklilerin, SGK'ya ihale tarihi itibariyle Türkiye genelinde kesinleşmiş sosyal güvenlik prim borçlarının olup olmadığının tespitinde, hem 1479 veya 2926 sayılı kanunlardan doğan prim ve fer'ilerinden oluşan borçları, hem de üst düzey yöneticisi ve/veya ortağı olduğu işveren şirketin nevisi dikkate alınarak sorumlu olduğu 506 sayılı kanundan doğan sigorta primi, sosyal güvenlik destek primi, işsizlik sigortası primi ile bunlara ait gecikme cezası, gecikme zammı ve diğer fer'ilerine ilişkin borçlarının olup olmadığı sorgulanacak/araştırılacaktır.

Burada hem kurumun prim tahsilatının artırılması hem de işverenlerin haksızlığa uğramamaları için bir öneri getirmek istiyorum. Buna göre, taşeronların prim borcunun işverene tebliğ edilip edilmediğine bakılmalıdır. İşverene tebliğ edilmeyen bir borçtan dolayı sorumlu tutulup cezalandırılması hukuki değildir. Bu nedenle prim borcunun işverene tebliğ edilmesi halinde bu uygulamanın sürdürülmesi, ancak prim borcunun işverene tebliğ edilmemiş olması halinde ise sigorta primine esas aylık kazancın üst sınırının 6 katını aşan taşeron borcunun işverence defaten ödenmesi halinde borcu yoktur yazısı verilmelidir. Böylece kurumun prim tahsilatı da artmış olacaktır.

http://www.dunyagazetesi.com.tr/news_display.asp?upsale_id=329814&dept_id=80