Skip to content

Narrow screen resolution Wide screen resolution Auto adjust screen size Increase font size Decrease font size Default font size default color brick color green color
Yatırımcılar ilk kazmayı 2010'a kadar vurmalı, sonra teşvikler azalacak PDF Yazdır e-Posta
07 Ağustos 2009

Image

Sanayi ve Ticaret Bakanı Nihat Ergün, yeni teşvik sistemi ile ilgili olarak, "Yatırımcılarımız 2010 yılı sonuna kadar bu teşvikten yararlanarak ilk kazmayı vurmalı. 2010 yılına kadar kazmayı vurmayanlar teşvikten daha az yararlanacaklar" dedi.

Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği'nin (MÜSİAD) "Türkiye'nin sanayi politikası ve yeni teşvik sistemi" konulu geleneksel Perşembe Toplantısına katılan Bakan Ergün, piyasa ekonomisinin güçlendirilmesi ve rekabet gücünün artırılmasının hükümetin öncelikli hedefleri arasında yer aldığını söyledi.

Türkiye'nin rekabet gücünün Ar-Ge yatırımlarına ağırlık verilerek artırılabileceğini vurgulayan Ergün, şunları kaydetti:
"Türkiye'nin toplam ihracatı içerisinde ileri teknolojili ürün oranının yükseltilmesi artık kaçınılmaz bir zorunluluktur. 2007 yılı itibariyle Türkiye'nin üretim yapısı içerisinde yüksek teknoloji ürünlerinin payı yüzde 4,6; ihracat yapısı içerisindeki payı yüzde 5,1'dir. Söz konusu ürünlerin AB ihracatındaki payı ise yüzde 21,5 oranındadır. Ülkemizin hem üretim yapısında hem de ihracat yapısında düşük teknolojili ürünlerin egemenliği mevcuttur. Bu tablo mutlaka tersine dönmelidir."

Nihat Ergün, "Orta üstü teknoloji kullanımında belirli bir kıpırdanma içinde olduğu görülen ülkemiz, düşük teknoloji üretiminden ortanın üstü ve yüksek teknolojiye doğru geçişi belirli bir stratejik plan dahilinde başarmak durumundadır. Bunun için de bilgi yoğun veya teknoloji tabanlı üretim yapmalı, sanayide Ar-Ge ve inovasyona dayalı çalışmalar desteklenmelidir" dedi.

Ergün, Türkiye'nin önümüzdeki 10 yılda toplam üretim ve ihracatı içerisindeki ileri teknolojili ürün payını yüzde 20'lere çıkarmanın en öncelikli hedefleri arasında yer aldığını vurguladı.

YENİ YATIRIM TEŞVİK SİSTEMİ

Sanayi ve Ticaret Bakanı Ergün, yeni yatırım teşvik sistemi ile ilgili net fotoğrafın yıl sonunda görülebileceğini dile getirerek, şöyle devam etti: "İstiyorum ki firmalarımız bir an önce yatırıma yönelsin ve bu teşvik sisteminden yararlansınlar. Hükümet olarak bu sistemi bir promosyon olarak hızlı işlemesi gereken bir sistem şeklinde düşündük. Diyorum ki yatırımcılarımız 2010 yılı sonuna kadar bu teşvikten yararlanarak ilk kazmayı vurmalı, 2010 yılına kadar kazmayı vurmayanlar biraz daha az teşvikten yararlanacaklar. Aslında 2010 yılı sonuna kadar yatırıma başlamayan teşvikten yararlanmasın diye düşünülmüştü. Ama bazı yatırımların kazmayı vurabilme süresinin biraz daha uzun olacağı düşünülerek teşvik sisteminde yeni bir düzenlemeye gidildi. 2010 yılı sonuna kadar bu teşviklerden yararlanılarak ülkemizin hızlı bir kalkınmaya ve yatırıma dönüşmesini istiyoruz. Bu noktada yatırımları ertelemek kimsenin yararına olmayacaktır."

Ergün, "Girişimcilerimiz yatırım yapma isteklerini ortaya koymuş, herkes teşvik sisteminin ayrıntılarını öğrenmek ve 'acaba ben hangi sektöre yatırım yapabilirim' noktasına gelmiştir. Bu heyecanın önümüzdeki dönemde artarak devam edeceğine inanıyoruz" dedi.

'BANKACILIK SİSTEMİ HERKES KADAR
ELİNİ TAŞIN ALTINA SOKMADI'


KOBİ'lerin değişim ve dönüşüm sürecinden başarıyla çıkmaları için birleşme veya kümelenmelerinin şart olduğunu söyleyen Ergün, "Ne yazık ki birleşme konusunda çok istekli davranmıyoruz. Hükümet olarak birleşen KOBİ'lere önemli destekler veriyoruz, vergi muafiyetleri getiriyoruz. Bunun süresi kısa 2009 yılı sonuna kadar" dedi.

KOBİ'lere kaynak aktarımı yolunu açan Kredi Garanti Fonu yasasını da uygulamaya koyacaklarını, çalışmalarının bitmek üzere olduğunu anlatan Ergün, KOBİ'lerin küresel krizle daralan finansman imkanlarına daha kolay ulaşmasının sağlanacağını söyledi.

Bakan Ergün, "Bankacılık sektörü bu süreçte iyi bir sınav vermedi. Krizden çıkışta elini taşın altına herkes kadar sokmadı. Elbette onların geçen krizden kalma tedirginlikleri olabilir bunu da anlayışla karşılıyorum. Geçen kriz kendi iç yapımızdan kaynaklanan krizdi ama şimdi dış nedenlerle bu krizi yaşıyoruz. Burada bankalarımızın reel sektöre daha çok destek vermesi bekleniyor. Kredi Garanti Fonu ile bankaları da bu fona ortak ederek, Hazineden de 1 milyarlık yeni kaynak oraya transfer ederek, o kaynakla yaklaşık 12-13 milyarlık bir kredi hacminin oluşturulması gündeme gelmiş olacaktır" şeklinde konuştu.

Nihat Ergün, krizin psikolojik etkisinin daha çok olduğunu, Türkiye ekonomisinin kriz sürecinde başarılı bir imtihan verildiğini belirterek, şunları ifade etti:

"Türkiye kritik aşamaları başarıyla atlatmıştır. ülkemizde mart ayı ile çıkışın başladığını bazı ekonomik parametreler bize göstermektedir. Herkes piyasalara güç ve moral veren bir yaklaşım içinde olmalıdır. Türkiye ekonomisi kritik dönemeci geçmiştir. Krizin etkileri her ay bir iki puan daha azalmaktadır. İyimseriz ancak ihtiyacı da hiçbir zaman elden bırakmayacağız. Ekonomi için en büyük risk güven ve istikrar ortamının bozulmasıdır. Türkiye'deki güven ve istikrar ortamını korumak hepimizin görevidir."

Mart ayından itibaren çıkış trendinin başladığını, türbülansın hafiflediğini söyleyen Bakan Ergün, "Eski irtifamıza yeniden ulaşabileceğimizi, yılın ikinci yarısından sonra bu noktalara ulaşacağımızı, yeniden büyüme rakamlarını yakalayacağımızı açıkça görüyoruz" diye konuştu.

http://www.referansgazetesi.com/haber.aspx?HBR_KOD=127328