Skip to content

Narrow screen resolution Wide screen resolution Auto adjust screen size Increase font size Decrease font size Default font size default color brick color green color
Metin Taş/Sezgin Özcan - Maliye ihbarcıya mı bel bağladı? (09.08.09) PDF Yazdır e-Posta
09 Ağustos 2009

Kriz her alanda olduğu gibi devletin vergi gelirleri üzerinde de etkisini gösterdi. Krizin vergi gelirlerine iki yönlü etkisi oldu. Bunlardan ilki, mükelleflerin tahakkuk etmiş vergi borçlarını ödeyememesi. İkincisi ise kriz sebebiyle işletmelerin iş hacimlerinin düşmesi nedeniyle kazançların azalması sonucu beyan olunacak matrahın azalması.

Kamu harcamalarının azaltılması noktasında bazı kısıtlar söz konusu. Devletin personel giderleri, borç ve faiz ödemeleri gibi bazı harcamalarda kısıntı yapması mümkün değil. Buna ekonominin canlandırılması amacıyla kamu harcamaları yoluyla ekonomiye müdahale edilmesi gereği de eklendiğinde, sorunun çözümünün ağırlıklı olarak vergide olduğu ortaya çıkıyor.

MALİYE'NİN ÇÖZÜMÜ İHBARI ÖZENDİRMEK

Vergi gelirlerinin artırılmasını sağlamak üzere Maliye çeşitli seçenekleri değerlendirmeye aldı. Basına yansıyan bilgilerden, Maliye'nin vergi kaçağını haber vereceklere ödenecek ihbar ikramiyesinin artırılması seçeneği üzerinde çalışma yaptığı anlaşılıyor.

Vergi kaçağının ihbarını sağlamak üzere yasal düzenleme yapılarak ihbar ikramiyesi artırılacak ve bu sayede ihbarlar artacak. Kriz sebebiyle işini kaybedenler de bu geçici 'gelir kapısı'na hücum edecek. Sanıyoruz, Maliye'nin beklentisi bu yönde.

SİSTEM NASIL ÇALIŞIYOR?
Vergi kaçaklarını ihbar edenlere ikramiye ödenmesi, 1931 yılında çıkarılan 'Menkul ve Gayrimenkul Emval ile Bunların İntifa Haklarının ve Daimi Vergilerin Mektumlarını Haber Verenlere Verilecek İkramiye Hakkında Kanun'a göre yapılıyor.

Kanun'a göre, ikramiyeden yararlanabilmek için muhbirin kimliğini gizlememesi gerekiyor. Muhbirin kimliği sadece ihbarın asılsız çıkması halinde açıklanabiliyor. İhbarın; 'A kişisi vergi kaçırıyor' türü soyut ifadelere dayanmaması da başka bir şart. İhbarcı, somut olarak nasıl vergi kaçırıldığını belirtmek durumunda. Ayrıca, ihbar edilecek kişinin ihbar konusu dışında vergi kaçırdığının tespit edilmesi halinde ikramiye ödenmesi söz konusu değil. İkramiye, Kanun'un 6. Maddesi'nde yer alan tarifeye göre ödeniyor. Tarifede yer alan değerler güncel olmadığı için uygulamada yüzde 10 oranında ödeme yapılıyor. Konu ile ilgili kapsamlı bilgi ve açıklamaya, Ercan Alptürk tarafından yazılan 'Tüm Yönleriyle İhbar ve İhbar İkramiyesi' (Yaklaşım Yayınları) isimli kitaptan ulaşmak mümkün.

İKRAMİYE ARTACAK
Vergi gelirlerini artırmak üzere düşünülen çözüm yolu, ödenecek ikramiyenin yüzde 15'e yükseltilmesi. İkramiye peşinde koşanlar bakımından ikramiye miktarında gerçekleşecek artışın ne ölçüde teşvik edici olduğunu bilemiyoruz. Bildiğimiz, bu tür mekanizmaların toplumsal yapımıza uygun olmadığı.

Son zamanlarda bazı bozulmalar olsa da toplumumuzda ihbar ve ihbarcılar hoş karşılanmaz. Böyle bir yapıda ihbar ikramiyesine 'can simidi' muamelesi yapılmasını sadece komik buluyoruz.

GELİR YOKSA ÇARE VAR

Devletin gelirleri artırılmak isteniyorsa bunun başka çareleri var. 3 Ağustos Pazartesi günü AKŞAM'ın manşetinde konu ayrıntılı olarak ele alındı. Devletin vergi ve sigorta primi alacağı 130 milyar TL. Bu alacağa uygulanan faizlerin yüksekliği ve kriz nedeniyle bunların tahsili son derece güçleşmiş durumda.

Bu borçların anaparasına dokunmadan makul bir faiz oranıyla taksitlendirilmesi halinde devlete ciddi bir kaynak girişinin olacağı kesin. Ödeme kolaylığı sağlanarak bu alacakların tahsil edilmesi hem devletin faizle borçlanmasını engelleyecek (en azından azaltacak) hem de IMF'ye el açmasını önleyecek. Böyle bir kaynak göz önünde dururken ihbar ve ihbarcılardan medet umulması biraz tuhaf kaçıyor...

AKLINIZDA BULUNSUN

Emekli aylığı hesabınız hareketsiz kalmasın!

SOSYAL Güvenlik Kurumu (SGK) ile bankalar arasında yapılan protokol gereği, SGK'dan gelir veya aylık alan sigortalı veya hak sahiplerinin gelir ve aylık aldıkları vadesiz mevduat hesaplarının 6 (altı) ay süre ile hareket görmemiş olması halinde, bu hesaplardaki SGK'nın gönderdiği tüm tutarlar her ay banka tarafından SGK'ya iade ediliyor. Hesap üzerindeki gişe ve ATM'den yapılan işlemler hareket olarak değerlendirilmekte olup; otomatik ödeme, düzenli ödeme vb diğer bankacılık işlemleri için verilen talimatlar hareket olarak değerlendirilmiyor. Mağdur olmamanız için banka hesabınıza aktarılan gelir veya aylığı 6 (altı) aylık süre dolmadan tahsil etmeniz gerekiyor.

SSK tarım sigortasından ne zaman emekli olabilirim?

10.08.1966 doğumluyum. 01.07.1986 sigortaya ilk girişim. Bir aylık (30 gün) sigortam var. 1986 Eylül ayında askere gittim. Askerlik sürem 18 aydır. 1993 Ocak ayında tarım sigortalısı oldum. Şu ana kadar 16 yıl 9 ay prim yatırdım. Ekim dönemi primini ve askerlik hizmetimi (540 gün) borçlanıp yatırsam emekli olabilir miyim? Nizami Eskici

Sorunuzdan SSK tarım sigortalısı olduğunuz anlaşılıyor. 8 Eylül 1999 tarihi itibariyle sigortalılık süreniz 13 yıldan fazla olduğundan, emeklilik için 15 yıllık sigortalılık süresi ve 3600 prim günü koşullarına tabisiniz.
SSK tarım sigortalılarının aylık prim ödemeleri 15 gün, yıllık prim ödemeleri de 180 gün olarak prim ödeme gün sayısı hesabında dikkate alınıyor. Buna göre tarım sigortalısı olarak yaklaşık 3015 prim gününüz olmalı. 30 günlük normal sigortalılık sürenizle birlikte 3045 gün yapar. 540 gün askerlik süresini borçlanırsanız, 15 gün eksiğiniz kalır. Prim gününüzü 3600 güne tamamladığınızda emeklilik için başvuruda bulunabilirsiniz. Ancak tarım sigortanızı sona erdirip emeklilik başvurusunda bulunmadan önce, 3600 prim gününüzün olduğundan emin olun.

Emekli aylığı alan kız çocuğu yetim aylığı alabilir mi?

KENDİ çalışmasından dolayı SSK'dan emekli aylığı almakta olan bekar kız çocuğuna, Emekli Sandığı'ndan emekli olan babasının vefatı halinde, yetim aylığı bağlanır mı? Bağlanırsa, yetim aylığı bağlandıktan sonraki bir tarihte evlendiğinde evlenme yardımı ödenir mi? Nermin Yılmaz

5434 sayılı Emekli Sandığı Kanunu'na göre emekli aylığı bağlanan kişinin vefatı halinde, hak sahiplerine Emekli Sandığı Kanunu hükümlerine göre dul ve yetim aylığı bağlanıyor. Buna göre, kendi sigortalılığından dolayı SSK'dan (devredilen) emekli aylığı alan kız çocuğuna da, evli olmadığı sürece vefat eden babasından dolayı

Emekli Sandığı'ndan yetim aylığı bağlanır.
Kız çocuğunun yetim aylığı alırken evlenmesi halinde, babasından dolayı bağlanan yetim aylığı kesilir. Almakta olduğu aylığın 12 aylık tutarı evlenme ikramiyesi olarak ödenir.


http://www.aksam.com.tr/2009/08/09/yazar/13834/metin_tas_sezgin_ozcan_/maliye_ihbarciya_mi_bel_bagladi_.html