ATO, Merkez Bankası ve BDDK verilerinden yararlanarak bir araştırma yaptı. Araştırmaya göre Türkiye'de ailelerin tüketici kredisi ve kredi kartı borçları, gelirlerinin yüzde 25'ini aştı. 2002 yılında hane halkı borcunun harcanabilir gelire oranı yüzde 4.3 iken Mart 2007'de bu oran yüzde 25.5'e yükseldi. Ailelerin bankalar ve tüketici finansman şirketlerine 2002 yılında 6.5 milyar YTL olan borcu Eylül 2007 itibariyle 87.1 milyar YTL'ye ulaştı. 2006 yılı sonunda 71.9 milyar YTL olan bu miktarda 9 ayda yüzde 21 artış yaşandı.

Borçlanmanın hızla arttığı bu dönemde ailelerin sahip olduğu finansal varlıklarda daha yavaş bir artış gözlendi. Hane halkının mevduat, hisse senedi, hazine borçlanma kağıdı, bireysel emeklilik birikimi gibi finansal varlıkları 2007 yılının ilk 4 aylık döneminde yüzde 3.3 oranında arttı. Vatandaşların bankalar ve tüketici finansman şirketlerine olan borçlarının toplam tasarruflarına oranında da yıldan yıla artış yaşandı. 2002 yılında hane halkı borcunun finansal varlıklarına oranı yüzde 4.5 iken 2003 yılında bu oran yüzde 7.8'e, 2004 yılında yüzde 13.2'ye, 2005 yılında yüzde 22'ye, 2006 yılında ise yüzde 27.1'e çıktı. 2007 yılının ilk 9 ayında ise yüzde 27.8'e yükseldi.

Tüketici kredilerinin faiz yükünde bu yıl önceki yıllara göre 2 puanı aşkın artış yaşandı. 2006 yılında tüketicilerin ödediği faiz, anapara borçlarının yüzde 18.1'i düzeyinde iken, bu yıl bu oran yüzde 20.2 olarak hesaplandı.

ATO'nun yaptığı çalışmaya göre ailelerin 87.1 milyar YTL tutarındaki toplam borcunun 24.6 milyar YTL'sini kredi kartı borçları oluşturuyor. 2002 yılında 4.3 milyar YTL olan toplam kredi kartı borç tutarı, 2003 yılında 7 milyar YTL'ye, 2004 yılında 13.8 milyar YTL'ye, 2005 yılında 17.1 milyar YTL'ye, 2006 yılında 22 milyar YTL'ye, 2007 Eylül ayı sonu itibariyle ise 24.6 milyar YTL'ye yükseldi.

Türkiye'de aileler bu yılın ilk 3 aylık döneminde yaptıkları tüketim harcamalarının yüzde 16'sını bankalardan tüketici kredisi kullanarak gerçekleştirdi. BDDK verilerine göre borçlanarak harcama yapma eğilimi son yıllarda hızlanarak arttı. 2003 yılında aileler, yaptığı tüketim harcamalarının yüzde 3.3'ü kadar tüketici kredisi kullanırken, bu oran 2004'te yüzde 6.4'e, 2005 yılında yüzde 11.8'e, 2006 yılında yüzde 15.7'ye çıktı.

ATO Başkanı Sinan Aygün, tüketimin refah ölçütü olduğunu ancak borçlanarak tüketimin 'geleceği tüketmek' anlamına geldiğini belirtti. Refahın en büyük ölçütünün harcama olduğuna işaret eden Aygün, bu harcamaların borçlanarak değil gelir artışına parelel olarak gerçekleşmesinin şart olduğunu belirtti. Aygün, vatandaşların bayram öncesi tüketici kredisi kullanarak tatile gittiğini gözlemlediklerini ifade ederek, "Türk halkı buzdolabı, otomobil, mobilya ihtiyacının yanı sıra tatile bile borçlanarak çıkıyor.

Gelir artmıyor ama borç artıyor. Son yıllarda tüketim tetiklendi. Bu, sağlıklı bir durum değil" değerlendirmesinde bulundu.

http://www.dunyagazetesi.com.tr/news_display.asp?upsale_id=330092