Ahmet Yavuz - Askerlik borçlanması ücretten düşülebilir |
15 Ekim 2007 | |
Emekli Sandığı ve SSK, önceki dönemlerde ödenmemiş bulunan aidat veya primleri borçlanma suretiyle ödeme ve dolayısıyla emekliliğe esas alınacak hizmet sürelerini uzatabilme hakkı tanıyor.
Bunun için, kanunlarla belli edilen şartlarla borçlanılan aidat ve primlerin, üyelerce ödenmesi gerekiyor. Yani bu sandıklara bağlı olanlar askerlik sebebiyle ara verdikleri dönemlere ilişkin primleri yatırarak bu süreleri emeklilik hesaplamalarına dâhil edebiliyorlar. Bu ödemeler Gelir Vergisi Kanunu'nun 63/2 maddesinde sayılan aidat ve primler niteliğindedir ve bunların da ücretin gerçek safi tutarının hesaplanması sırasında gider olarak indirilmesi, Gelir Vergisi Kanunu'nun lafzına ve ruhuna uygundur. Askerlik borçlanması, er/erbaş olarak silâh altında veya yedek subay okulunda geçen hizmet sürelerinin kanundaki şartlara uygun olarak borçlanılmak suretiyle sigortalılık ve/veya fiilî hizmet süresine eklenmesidir. Askerlik borçlanması talebi sigortalının kendisi tarafından yapılacağı gibi ölümü halinde hak sahipleri eş ve çocukları tarafından da yapılabilir. Askerlik süresinin tamamı veya bir bölümü borçlanılabilir. SSK Kanunu'na göre bu talepte bulunanların primleri altı ay içinde ödemeleri şartı ile borçlandırılıyor. Altı ay içinde primi ödenmeyen borçlanma süreleri hizmetten sayılmıyor. Askerlik borçlanması bedeli; prime esas asgari günlük kazancın yüzde 20'sinin borçlanılacak gün sayısı ile çarpımı sonucu hesaplanacak miktarıdır. 31 Aralık 2007 tarihine kadar yapılacak müracaatlarda prime esas en düşük günlük kazanç 19,50 YTL'dir. Buna göre askerlik borçlanması tutarlarının hesabında prime esas yeni asgari günlük prim tutarı, yıl sonuna kadar 19,50 x % 20 = 3,90 YTL olarak dikkate alınmaktadır. Mesela, 15 ay (450 gün) askerlik yapmış sigortalının, şu anda talepte bulunması halinde askerlik borçlanma tutarı 19,50 x 450 x % 20 = 1.755,00 YTL'dir. Uygulamayı bir örnek çerçevesinde değerlendirelim. Bir şirkette sigortalı olarak çalışan Halim Ayaz, 15 aylık askerlik süresinin tamamını borçlanmak suretiyle sigortalılık süresine dâhil etmek isteyip 31 Aralık 2007 tarihine kadar kuruma başvurması halinde kendisine çıkartılacak hizmet borçlanma tutarı; 585,00-YTL x % 20 x 15 = 1.755,00 YTL olacaktır. Sigortalı bu bedeli 6 ay içinde defaten (bir kerede) ödeyebileceği gibi taksitler halinde de ödeyebilir. 750 YTL brüt ücretle çalışan bu kişi ödeyeceği 1.755,00 YTL tutarındaki askerlik borçlanma bedelini Gelir Vergisi matrahından düşebilecektir. Sigortalının askerlik borçlanması sebebiyle Gelir Vergisi matrahından düşebileceği rakamda bir sınırlama yoktur. Bu sebeple sigortalı, ödediği tüm bedeli vergi matrahından düşebilecektir. Bu işçiyle ilgili ücret bordrosu aşağıdaki şekilde olacaktır: AÇIKLAMA TUTAR (A) Brüt ücret 750,00 YTL (B) SSK prim işçi payı (A x % 14) 105,00 YTL (C) SSK işsizlik prim işçi payı ( A x % 1) 7,50 YTL (D) Askerlikt en düşülecek tutar 637,50 YTL (E) Gelir Vergisi matrahı [A - (B+C+D) ] 0 YTL (F) Ödenecek Gelir Vergisi (E x % 15) 0 YTL (G) Ödenecek Damga Vergisi (A x 0,006) 4,50 YTL (H) Kesintiler toplamı (B + C + F + G) 117,00 YTL (I ) Ödenecek net ücret (A - H) 633,00 YTL Sigortalı; askerlik borçlanması sebebiyle ödediği bedelin 637,50 Yeni Türk Lirası kadarını, (ücret geliri üzerinden gider yazabileceği tutarın tamamı) bu ay elde ettiği ücret gelirinden düşerek 95,63 YTL tutarında vergiyi ödememiş olacaktır. Bu şekilde, askerlik hizmet borçlanması dolayısıyla ödenen 1.755,00 Yeni Türk Lirası bedelin tamamı aylık ücret gelirlerinden düşülerek toplamda 263,25 yeni lira vergi avantajı sağlanabiliyor. Primlerin fiilen ödenmesi gerekiyor Askerlik borçlanması ödemesi, ücretten kesilmek suretiyle yapılıyorsa ödenen aidat ve primlerin miktarına ve nispetine bakılmadan, kesildiği aya ait Gelir Vergisi matrahından düşülebiliyor. Bunun yanında aidat toptan olarak bir defada ödenmişse, ödenen tutara ulaşılıncaya kadar bu miktarın ücretlerin vergiye tâbi tutarından indirilmesi mümkün. Yalnız burada unutulmaması gereken bir husus var. Bu primlerin ücretten düşülebilmesi için fiilen ödenmiş olması gerekiyor. Gelir ve Kurumlar Vergisi mükellefleri açısından da mükellefe ve çalışanlara ilişkin ödenen sigorta primlerinin gider olarak yazılabilmesi, bunların fiilen ödenmiş olma şartına bağlıdır. Mesela eylül ayına ait primler yatırılmamışsa bu tutarların bu ay gider olarak yazılması mümkün değil. Öte yandan geçen senenin ocak ayına ait primleri bu ay ödemişsek geçen yıl gider olarak kaydedilmeyen bu prim tutarları bu ay gider olarak yazılabilecektir. Bu uygulama sayesinde, ücretlilerin askerlik hizmet borçlanması sebebiyle ödedikleri bedelin, vergi oranıyla bağlantılı olarak, bir kısmının vergi matrahından indirilmesi suretiyle devlet tarafından finanse edildiği söylenebilir. Öte yandan askerlik borçlanmasında olduğu gibi sigortalıların grev ve lokavtta geçen süreleri de sigortalının prim ödeme gün sayısına ilave edilebiliyor. Bunun için grev ve lokavtın sona ermesinden itibaren altı ay içerisinde sigortalıların veya hak sahiplerinin yazılı talepte bulunmaları ve kurum tarafından hesaplanan primlerin yine altı ay içerisinde ödenmesi gerekiyor. Ödenen bu primlerin yukarıda anlatılanlar çerçevesinde ücretten düşülerek vergi matrahının, dolayısıyla ödenecek verginin azaltılması hatta bazı dönemler sıfırlanması mümkün. http://www.zaman.com.tr/webapp-tr/yazar.do?yazino=600870
|