Kredi kartlarının yaygınlaşmasıyla vatandaşın nakit para kullanımı oldukça azaldı. Kredi kartı hem kullanıcısı, hem satıcı, hem banka hem de devlet için avantajlı bir ödeme şekli. Kullanıcılar parayı kaybetme, yetersiz parayla alışverişe çıkma vs. ile karşı karşıya kalmıyor.

Bankalar aldıkları komisyonlar sayesinde gelir elde ediyor. Devlet kayıt altına alınan bu alışverişlerin vergisini daha iyi takip edebiliyor. Ayrıca ortaya çıkan banka komisyonları gibi yeni gelirlerden de vergi alma yoluna gidiyor. Satıcılar sahte para alma, yetersiz nakit yüzünden malı satamama, taksitle mal satamama ve taksitleri tahsil edememe gibi sorunlardan kurtuluyor. Ama bu avantajlarına rağmen bazı satıcılar tamamen kayıt altında çalışmaktan çekindiklerinden ve bankalara ödedikleri komisyonlar yüzünden kredi kartı ile satış yapmak istemiyor. Halbuki yukarıda saydığım bazı artılar bile POS makinelerini kullanmak için yeterli. Ayrıca kart ile yapılan satışlara ait hâsılatın erken tahsil edilmesi halinde bankalara ödenen komisyonların gider olarak yazılabileceğini de dikkate almak lazım.

Bankalar, kullandırdıkları POS makineleri ve işletim sistemi mukabili işletmelerden farklı oranlarda ve tutarlarda komisyon alabiliyor. Birçok işletme sahibi bu komisyonları üstlenmek zorunda kalıyor. Halbuki Gelir Vergisi Kanunu ve ona atıf yapan Kurumlar Vergisi Kanunu'nda ticari kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi için yapılan giderlerin indirim konusu yapılabileceği belirtiliyor. Bu durumda POS makineleriyle yapılan satışlarda işletmelerin bankalara ödemek zorunda kaldığı komisyon ve benzeri giderler ticari kazancın elde edilmesi için yapılmak zorunda kalınan giderler olduğundan; bu giderler Kurumlar veya Gelir Vergisi'nin tespitinde dikkate alınacak net kazancın tespitinde gider olarak yazılabilir.

http://www.zaman.com.tr/haber.do?haberno=883947&title=poslardan-bankalarca-kesilen-komisyonlar-gider-yazilabilir