Fatura, satılan mal veya yapılan iş karşılığında düzenlenen bir belgedir. Fatura ticari bir belge olma özelliğinden dolayı, ticari hayatımızı düzenleyen kurallar içinde önemli bir yer tutmaktadır. Satıcı ve müşteri arasındaki ticari ilişkiyi ispat etmek açısından faturanın önemi büyüktür. Fatura konusunda Vergi Usul Kanunu (VUK) ve Türk Ticaret Kanunu'nda (TTK) çeşitli hükümler bulunmaktadır.
FATURANIN DÜZENLENME ZAMANI
Vergi Usul Kanunu'nun 231/5. maddesinde, faturanın malın tesliminden ya da hizmetin yapılmasından itibaren yedi gün içinde düzenlenmesi gerektiği hükme bağlanmıştır. Bu süre geçtikten sonra düzenlenen faturalar, vergi kanunları açısından hiç düzenlenmemiş sayılmaktadır.
Bu durumdaki faturalar için özel usulsüzlük cezası uygulanmaktadır. Uygulanacak ceza, faturada yazılması gereken tutarın yüzde 10'udur.
Cezanın alt sınırı her bir fatura için 2009 yılında 160 TL olarak uygulanmaktadır. Yani, düzenlenmemiş sayılan faturada yazılı tutarın yüzde 10'unun daha az olması halinde 160 TL esas alınacaktır. Bir yıl içinde toplam olarak kesilecek ceza tutarı da 2009 yılı için 76 bin TL'den fazla olamayacaktır.
Türk Ticaret Kanunu'nda faturanın düzenlenme zamanı konusunda bir hüküm yer almıyor. TTK'ya göre fatura ne zaman düzenlenirse düzenlensin geçerli bir belge olma niteliğini devam ettiriyor.
ADINA DÜZENLENEN KİŞİ EDER
Faturaya itiraz, TTK'nın 23. maddesinin ikinci fıkrasında düzenlenmiştir. Sözü edilen fıkra aynen şöyledir; 'Bir faturayı alan kimse, aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde münderecatı (içeriği) hakkında bir itirazda bulunmamışsa münderecatını (içeriğini) kabul etmiş sayılır.'
Faturaya itiraz hakkı, mal alan ya da iş yaptıran ve bunun karşılığında adına fatura düzenlenen kişiye aittir. Faturaya karşı alıcının sekiz günlük itiraz süresinin başlayabilmesi için, faturanın satıcı tarafından alıcıya tebliğ edilmiş olması şarttır.
Bazı hallerde satıcı tarafından düzenlenen fatura, satılan maldan önce alıcının eline geçebilir. Bu durumda, sekiz günlük itiraz süresi malın alıcının eline geçtiği tarihten değil; faturanın teslim alındığı veya tebliğ edildiği tarihten itibaren işlemeye başlar.
SÜRESİNDE İTİRAZ ETMEMENİN SONUÇLARI
Faturayı alan kimse, aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde bir itirazda bulunmazsa fatura içeriğini kabul etmiş sayılıyor. Tebliğ edilen faturaya sekiz gün içinde itiraz edilmemiş olması hali, faturada yazılı malın alıcıya teslim edildiğine delil teşkil etmez.
İtiraz etmeme durumu, sadece fiyat ve miktar yönünden faturanın kabulü anlamına geliyor. Alınan bir faturaya sekiz gün içinde itiraz edilmemesi halinde, o fatura içeriğinin kabul edilmiş sayılacağına ilişkin olan TTK'nın 23. maddesinin ikinci fıkra hükmü, sadece hukuken geçerli akitler hakkında uygulanabilmektedir. Batıl olan akitler için böyle bir sonuç düşünülemez. Çünkü, doğuştan hükümsüz olan bir akit, faturaya itiraz edilmemekle geçerli hale dönüşemez.
İTİRAZIN ŞEKLİ DE ÖNEMLİ
Faturaya karşı itirazın ne şekilde yapılacağına ilişkin olarak TTK'da açık bir hüküm yok. Bununla birlikte, itirazın ispat kolaylığı açısından noter aracılığıyla veya en azından iadeli taahhütlü gönderi ya da imza karşılığı elden tebliğ ve telgraf şeklinde yapılması yerinde olacaktır.
Bize göre en uygun ve doğru olanı, itirazın noter kanalıyla ya da iadeli taahhütlü mektupla yapılmasıdır. İtiraz şifahi (sözlü) olarak değil, yazılı olarak yapılmalı ve itiraz edilen hususlar açık bir şekilde belirtilmelidir. Faturaya yapılan itirazın hüküm ifade edebilmesi için, onu düzenleyen kişinin eline geçmesi gerekiyor.
http://www.aksam.com.tr/2009/08/25/yazar/14036/metin_tas_sezgin_ozcan_/faturaya_nasil_itiraz_edilir_.html |