Son aylarda krizle birlikte büyük bir sınavdan geçen şirketlerin bu dönemde en önemli güç göstergelerinden biri de mutlu çalışan oldu.

Şirketlerin mali tablolarındaki göstergeler ve maddi kaynakları bir yana insan kaynağını temsil eden entelektüel sermayelerini de artık güçlü tutmaları gerektiğini vurgulayan Turkkariyer İnsan Kaynakları Seçme Yerleştirme Eğitim ve Danışmanlık Şirketi AŞ Yönetim Kurulu Başkanı İlham Süheyl Aygül, "Günümüzde artık entelektüel sermaye yönetimi kurumların geleceği için çok daha önemli ve belirleyici hale geldi. Bu yapılanma için şirket yönetimine yeni bir koltuk daha eklenmesi gerekiyor" dedi. Aygül'ün geliştirdiği projeye göre şirket yönetimindeki bu yeni alanın unvanı ise "Mutluluktan Sorumlu Başkan".

Hedefe ulaşmada kolaylık
Yüksek lisans programı sırasında geliştirdiği, CHO (Chief Happiness Officer=Mutluluktan Sorumlu Başkan) projesinin şirketlerin hedeflerine kolaylıkla ulaşmaları açısından son derece önemli bir açılım olduğunu anlatan Aygül, bundan sonraki süreçte şirketlerin üst düzey katma değer yaratmalarının entelektüel sermayeyi koruyan, geliştiren ve yöneten CHO'lardan geçtiğini açıkladı.

"Kurumların çöküşüne yol açan sorunlar, kurumların farkında olmadıkları sistemlerden kaynaklanır. Bu anlamda, kurumların genellikle üzerinde durdukları, maddi varlıklarının yönetimi değil, maddi olmayan varlıklarının yani entelektüel sermayenin yönetimi, kurumların geleceği için çok daha belirleyici" diyen Aygül, şirketlerin CHO'ları konumlandırmadan önce mevcut entelektüel sermayelerini ölçümlemesi gerektiğini kaydetti.

Mevcut sistemin genelde potansiyeli yüksek çalışanları yok ettiğini savunan Aygül, bu nedenle genellikle doğru kişilerin doğru koltuklara ulaşamadığını belirtti. İK birimlerinin de mevcut düzende iş birimleri odaklı bir tutum sergilediğini ve entelektüel sermayeyi korumakta aciz kaldığını belirten Aygül, entelektüel sermayesini koruyamayan kurumların geleceklerini riske ettiklerini vurguladı. Aygül, "Kurumların doğru insanları seçmeleri kadar, şüphesiz söz konusu potansiyellerini kurum adına devreye sokmaları da çok önemli. Burada yetenek havuzlarında bulunan potansiyelli çalışanların mutlu olmalarını sağlamak, motivasyonlarını yüksek tutmak ve önderliğini yapmak CHO'ların en önemli görevleri olacak. Mutsuz çalışanların yaşam enerjilerinde tıkanıklıklar baş göstermeye başladığında, bağışıklık sisteminin çökmesiyle başta depresyon olmak üzere pek çok sağlık sorunları ortaya çıktığında, bu durum kurumların sağlık giderlerini de artırıyor" dedi.

CHO'LAR İK'DAN BAĞIMSIZ OLMALI

CHO unvanınıdeğerlendiren Bahçeşehir Üniversitesi İnsan Kaynakları Yönetimi Yüksek Lisans Koordinatörü ve Endüstri Mühendisliği Bölüm Başkanı Doç. Dr. Tunç Bozbura ise CHO sisteminin, insan kaynaklarından bağımsız olarak konumlandırıldığını söyledi. CHO'ların kurum dışından olmalarının daha faydalı olacağını öngören Bozbura "Bu sistemde CHO'ların icra kuruluna bağlı olarak çalışması öneriliyor. İnsan kaynakları birimleri, fonksiyonları açısından örneğin ücret yönetimi gibi maddi bir süreci yönetirken, bu modelde CHO maddi olmayan varlıkların yani entelektüel sermayenin yönetimi ile iştigal edecek ve aynı zamanda şirketlerin en değerli varlığı olan entelektüel sermeyesinin mobbing gibi nedenlerle erozyonunu önleyen bir ağ modeli oluşturacaktır" dedi.


http://www.referansgazetesi.com/haber.aspx?HBR_KOD=128731&KTG_KOD=157