Vergi borçlarını ve cezalarını zamanında ödeyene bir avantaj yok. Ama sel gibi bir doğal afetle varlıklarını kaybeden vergi borçluları için bir madde var. Şayet mükellef toplam varlıklarının en az üçte birini kaybettiyse zararı hesaplanarak 'terkin'den yararlanabiliyor
Selden zarar görenlerin vergiler konusunda yararlanabilecekleri kolaylıklar ve bunun için yapması gerekenler bir süredir yazılıyor.
Selden zarar gören, sel nedeniyle kaybolan veya değeri azalan mal, demirbaş, araç-gereç, taşıt, makine ve teçhizat açısından da yapılması gerekenler var. Sel nedeniyle ortaya çıkan zararların muhasebe kayıtlarına alınabilmesi için önce bağlı bulunulan vergi dairesine başvurularak selden zarar gören veya değeri düşen malların ve işletmeye ait varlıkların emsal değer tespiti yaptırılması gerekiyor. Bu başvuru için de yetkili birimden (itfaiye, zabıta veya polis) tespit tutanağı alınması ve varsa fotoğraf, görüntü kaydı gibi ispat unsuru olabilecek kayıt ve belgelerin başvuru dilekçesine eklenmesi gerekiyor.
Başvuruların takdir komisyonlarına intikal ettirilmesi üzerine, komisyonlar tarafından belirlenen bedellere göre zarar kaydı, belirlenen fevkalade amortisman oranına göre de amortisman kaydı yoluyla gider kaydı yapılabilecek.
Beyanname verme ve verme ödeme sürelerinin uzatılmasına ilişkin kolaylık basın açıklamasıyla duyuruldu...
Bunların dışında selden zarar görenlerin en azından bir kısmı için 'bayram hediyesi' olabilecek bir kolaylık daha var: Vergi borçlarının silinmesi.
Bu uygulama, bazı selzedeler için 'teselli' özelliği taşıyabilir. Hemen belirtelim, uygulama sadece vergi borcu ve vergi cezası borcu olanları ilgilendiriyor. Yani, vergi borçlarını ve cezalarını ödemiş olanlar bu uygulamadan yararlanamıyor. Bütün varlıklarını yitirmiş olsalar bile vergi ve/veya vergi cezası borcu olmayanların ödemiş oldukları vergileri geri alma şansları yok.
YASAL DÜZENLEME
Vergi Usul Kanunu'nun 'verginin terkini' başlıklı 115. maddesi hükmü şu şekilde;
'Yangın, yer sarsıntısı, yer kayması, su basması, kuraklık, don, muzir hayvan ve haşarat istilası ve bunlara benzer afetler yüzünden:
1. Varlıklarının en az üçte birini kaybeden mükelleflerin bu afetlerin zarar verdiği gelir kaynakları ile ilgili bulunan vergi borçları ve vergi cezaları;
2. Mahsullerinin en az üçte birini kaybeden mükelleflerin, afete maruz arazi için zararın tahakkuk ettiği hasat ve devşirme zamanına tesadüf eden yıla ait olarak tahakkuk ettirilen Arazi Vergisi borçları ve vergi cezaları;
Maliye Bakanlığınca zararla mütenasip olmak üzere, kısmen veya tamamen terkin olunur. Maliye Bakanlığı terkin yetkisini mahalline devredebilir.
Zarar derecesini ve ilgili bulunduğu gelir kaynağını mahalli idare heyetleri yaptıracağı tahkikat üzerine tespit eder.'
ÜÇTE BİR KISTASINA DİKKAT
Terkinden yararlanmak için kaybedilen varlıkların değerinin belirlenmesi gerekiyor. Burada kullanılan 'kaybetme' sözcüğü değer düşmesini de kapsıyor. Kaybedilen varlıkların, mükellefin toplam mal varlığının üçte biri veya daha fazlasını oluşturması gerekiyor. Bu çerçevede, Gelir Vergisi'ne tabi olan mükelleflerin evlerinde ortaya çıkan zararlar da dikkate alınacak.
Örneğin, ticari mal varlığı 350 bin TL, özel mal varlığı 250 bin TL olan mükellefin terkinden yararlanabilmesi için toplam malvarlığı olan 600 bin TL'nin üçte biri olan 200 bin TL ve üzerinde bir zarara uğramış olması gerekiyor. Zarar hesaplanırken sadece ticari mal varlığı değil, özel malvarlığında oluşan zararın da dikkate alınması gerekiyor.
Kurumlar Vergisi mükellefi olan tüzel kişilerde (anonim ve limited şirketler gibi) ise ortakların şahsi mal varlığı dikkate alınmaksızın şirketin malvarlığının ne kadarının kaybedildiğinin hesaplanması gerekiyor.
Selden zarar gören mükellefler, zararlarının tespiti için vergi dairesine zaten başvuracak. Bu noktada Gelir Vergisi mükelleflerinin varsa ayrıca özel malvarlıklarındaki zararın tespitini de istemeleri gerekiyor. Bu tespitler sonucunda ortaya çıkan kayıp (zarar) üçte bir ve daha fazlaysa, terkinden yararlanılması mümkün.
AKLINIZDA BULUNSUN
Süreler uzatıldı
MALİYE yapmış olduğu 'basın açıklamasıyla' selden zarar görenler için bazı 'kolaylıklar' sağladı. Buna göre, 8 Eylül 2009 - 30 Eylül 2009 tarihleri arasında verilmesi gereken beyannameler, Ekim 2009'da verilecek beyannameler ile birlikte verilebilecek. Verilme süresi uzatılan beyannameler üzerinden ödenecek vergilerin ödeme süresi de, Ekim 2009'da verilecek beyannameler üzerinden ödenecek vergilerin ödeme sürelerine kadar uzatıldı.
Ayrıca, sel felaketi nedeniyle zarar gören mükelleflerin ikmalen, re'sen veya idarece tarh edilen ve vadesi 8 Eylül 2009 - 30 Eylül 2009 tarihlerine rastlayan vergi ve cezalarının ödeme süreleri de vade tarihinden itibaren 1 ay süreyle uzatıldı. Bu uygulamalardan yararlanmak isteyen mükelleflerin 30 Eylül 2009 tarihine kadar bağlı oldukları vergi dairesine yazılı olarak başvurmaları gerekiyor.
BORÇLARIN SİLİNMESİ ZARARLA ORANTILI
Ortaya çıkan zarar açısından üçte birlik oran koşulu sağlandıktan sonra ikinci aşamada silinecek borç miktarı bulunuyor. Silinecek vergi borcu ve cezası uğranılan zararla doğrudan orantılı. Örneğin toplam malvarlığının yüzde 80'ini kaybetmiş bir mükellefin vergi borcu ve cezası toplamının da yüzde 80'i siliniyor. Sel nedeniyle kayıp oranı yüzde 50 olarak belirlenmişse silinecek vergi ve ceza da yüzde 50 olacak.
http://www.aksam.com.tr/2009/09/20/yazar/14392/metin_tas_sezgin_ozcan_/selzedelerin_vergi_borclari_silinebiliyor.html |