Skip to content

Narrow screen resolution Wide screen resolution Auto adjust screen size Increase font size Decrease font size Default font size default color brick color green color
Krizdeki patrondan işçiyi yakacak formül (30.09.09) PDF Yazdır e-Posta
30 Eylül 2009
Ekonomik krizle birlikte ödemeler dengesi alt üst olan ve çaldığı tüm kapılardan boş dönen KOBİ'ler, ayakta kalabilmek için tehlikeli bir formüle başvuruyor. Bankalardan kredi bulamadığı için önce çeklerle, sonra aile üyelerinin kredi kartları, daha sonra ise sanal alışveriş gibi yollarla işleri döndürmeye çalışan KOBİ'ler şimdi de çareyi çalışanlarına tüketici kredisi kullandırmakta buldu. Sıfırı tüketiğini düşünen patronunun "Ya bu işletmeyi kapatacağız ya da kredi kullanacaksınız, başka çare kalmadı" sözlerini duyan çalışanlar, 'ya işsiz kalırsam' korkusuyla bir bir bankanın yolunu tutuyor.
Tekstil, perakende, toptancı, yerel basın, fason üretim gibi birçok alanda son 6 aydır gündemde olan bu yöntem fısıltı gazetesi aracılığıyla giderek yaygınlaşıyor.  Küçük ve Orta Büyüklükteki İşletmeler Derneği (KOBİDER) Başkanı Nurettin Özgenç, KOBİ'lerin bu sisteme bankalardan eli boş döndüğü için başvurduğunu belirterek "Can Suyu Kredisi gecikti. Bankalar işletmelere kredi verirken ketum davranıyor. Çalışanın tüketici kredisiyle aldığı parayı kullanmak da sektörde bulunan en son çözüm oldu" diyor.


FİRMALARIN KRİZDE PARA BULMA FORMÜLLERİ
* İşletmelerin ödemeleri konusunda en çok kullandığı yöntem çek ve senet oldu. Krizin karşılıksız çek ve senet sayısındaki artışı tetiklemesi bu piyasayı tıkadı.
* Çek kullanmaktan vazgeçen işveren bu sefer aile yakınlarının kredi kartını kullanmaya başladı ancak eş, çocuk ve akrabalarının kredi kartı limitleri de kısa süre içinde doldu.
* Bir diğer yöntem ise sanal alışveriş. Paraya ihtiyacı olan işverenler kredi kartı üzerinden tefecilik yapanların kapısını çalarak nakit sıkıntılarını aştı.
* İşletmelerin bulduğu en son çare ise çalışanlarına kredi kullandırmak oldu. Çalışanı borç altına sokarak büyük riske atan bu yöntemin tehlikeleri tartışma konusu.
* Bu sistem tamamen işverenin iyi niyetine bağlı. İşverenin borçlarını ödemekte zorlanması veya çekip gitmesi halinde işçi hem işini kaybediyor, hem de borç sırtına biniyor.
 
 
 
 

 
Krizle birlikte çıkmaza giren küçük ve orta büyüklükteki işletme (KOBİ) sahipleri, nakit ihtiyacı için tehlikeli bir formül buldular. Bankalardan borçaları nedeniyle işletme kredisi çekemeyen, kişisel kredi kartları takibe düşmüş işletme sahipleri çalıştırdıkları işçilere tüketici kredisi çektirmeye başladı. KOBİDER Başkanı Nurettin Özgenç, "Hükümet 'Cansuyu Kredisi'ni 6 aydır sürüncemede bırakmasaydı işletmeler bu yola düşmezdi" dedi.
Krizden ağır darbe yiyen küçük işletmeler adeta bir felakete doğru sürükleniyor. Bankalara borçları biriken ve ödeyemez hale gelen KOBİ'lerde işletme sahipleri artık "Ya bu işletmeyi kapatacağız ya da kredi kullanacaksınız" diyerek çalışanlarına sarıldı. İşsiz kalma korkusu içindeki çalışanlar da mecburen işletme kullansın diye bankalara gidip tüketici kredisi çekmeye başladı. Krizin ilk aylarında başlayan bu yöntem fısıltı gazetesi ile tüm ülkeye yayıldı. Ancak kimse bu kredilerin de nasıl ödeneceğini bilmiyor.
 
 
 
'Başka çarem kalmadı'
Şirinevler'de faaliyet gösteren bir giyim mağazası bu tehlikeli formüle başvuranlardan sadece biri. İsminin açıklanmasını istemeyen işletme sahibi, altı çalışanına bu teklifte bulunduğunu anlattı. Birkaç yıldır işlerin zaten iyi gitmediğini, son bir yılda da iyice zor duruma düştüğünü belirten işletme sahibi, "Krizle birlikte iyice dibe vurduk. Borç bir yılda 50 bin TL'yi buldu. Acilen ödenmesi gereken miktar 25 bin TL. Çaresiz kaldım. 6 çalışanım var. Bir sabah topladım konuştum. 'Ya mağazayı kapatacağız ya da birlikte çözüm arayacağız. Benim aklıma sizin kredi çekmeniz geliyor. Ne dersiniz' diye sordum. Şu anda banka kredisi için başvuruları yaptık bekliyoruz" dedi. Son 6 aydır çalışanlarına ancak yarım maaş verebildiğini ifade eden işletme sahibi, çalışanları büyük bir riske sokarak kullanacağı bu kredilerin borçlarını ödeyememe ihtimalini aklına bile getirmek istemediğini söyledi. "Bir şekilde bu borçları ödemek zorundayım. Aksini düşünmüyorum" diyen işletme sahibi, çalışanlarının işsiz kalmaktansa kredi almayı kabul ettiğini sözlerine ekledi.
İşletme sahibinin isteği ile çalışanlar 5 bin ile 10 bin lira arasında tüketici kredisi çekiyor. Kredinin geri ödeme sorumluluğunu işveren üstleniyor ancak bu durumu resmi olarak belgelendirmek mümkün değil. Sistem tamamen çalışan ve işveren arasında sözlü anlaşmayla yürüyor.
 
 
 
'Hükümet çok gecikti'
Sorunun hızla yaygınlaştığını belirten KOBİDER Başkanı Nurettin Özgenç ise bu yöntemin sorumlusunun bankalar ve hükümet olduğunu vurguladı. Özgenç, "Bankalar işletmelere kredi verirken ketum davranıyor. Paraya ihtiyacı olan işletme de mecbur kendi çözümlerini üretiyor. Çalışanın tüketici kredisiyle aldığı parayı kullanmak da sektörde bulunan en son çözüm" diye konuştu. Bu konuda dikkate alınması gereken diğer bir noktanın da hükümetin krize karşı KOBİ'leri koruyacak, ayakta tutacak tedbir paketi olarak açıkladığı "Cansuyu Kredisi"nin 6 aydır sürüncemede kalması olduğunu ifade eden Özgenç, bu kredi verilmeye başlansaydı, bu ve benzeri yöntemlerin bu denli hızla yayılmayacağını kaydetti. Patronun "Ya kredi çekin ya da kapanacağız" sözünün çalışan üzerinde bir baskı oluşturduğuna da dikkat çeken Özgenç, "Bu durumu patronun dayatması olarak tanımlamak istemiyorum ama çalışanlardaki işsiz kalma korkusunun büyük bir baskı yarattığı gerçek" dedi.
İstanbul Tekstil ve Konfeksiyon Fasoncuları Başkanı Yılmaz Kocaoğlu'nun verdiği bilgilere göre de kredi başvurusunda bulunanların büyük kısmı erkek çalışanlar. Fason üreticilerin 3-4 ay önce bu yönteme başvurmaya başladığını ve olumsuz sonuçların kısa sürede ortaya çıkması üzerine giderek bu yöntemin azaldığını anlatan Kocaoğlu şunları söyledi: "Çalışanlarına kredi kullandırıp bu krediyi işletmede kullanma çabası bizim sektörde olumsuz sonuçlarını hemen gösterdi. Kredi için başvuranların büyük çoğunluğu da zaten borçla ayakta kalan, kredi kartı limitini doldurmuş kişiler. Bu nedenle istenen kredi miktarlarına bankalar zaten onay vermedi. Bu konuda birkaç tatsız olay yaşanması bu işin cazibesinin en azından fasoncular arasında kaybedilmesine neden oldu."
 
 
 
Suiistimale açık bir sistem
İstanbul Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçıları Birliği (İTHİB) Başkanı İsmail Gülle'ye göre ise firmaları bu yönteme sürükleyen kredi sisteminin sorgulanması şart. Türkiye'de işletmelerin kredi alamazken, "Alo Kredi" hatları ile kimliğini götürenlere dahi kredi verildiğine dikkat çeken Gülle, "Sistem işlemeyince yerini hastalıklı yeni sistemlere bırakıyor. Bu sistemin savunulacak bir yanı olamaz. Ama işletmeler neden kredi alamazken şahıslara bu kadar kolay kredi veriliyor bunun düşünülmesi gerek. Bankalar ağzına kadar para dolu. İhtiyacı olan kredi isteyince saçındaki aklara kadar her şey sorgulanıyor" dedi. Gülle ayrıca çalışanından kredi istemeye dayanan bu sistemin iyi niyetli birtakım örnekler olabildiği gibi suiistimale de çok açık olduğu konusunda uyarıda bulundu.
Türkiye Giyim Sanayicileri Derneği Başkanı Ahmet Nakkaş da sistemin tehlikelerine dikkat çekti. Nakkaş, "Bu sistem bir çare olarak düşünülen ancak çaresizliği ortaya koyan bir sistem. Eğer bir işletme çalışanından kredi alarak ayakta kalmayı planlayacak kadar kötü duruma düşmüşse o işletmenin zaten uzun süre ayakta kalması çok zor. Burada asıl olarak firmaları bu duruma sürükleyen sistemi ayakta tutan kişilerin sorgulanması gerek" diye konuştu.
 
 
 
 
TAKİPTEKİ KOBİ KREDİLERİ (milyon TL)
 
 
Dönem
 
 
Takipteki tutar
2008/8
3.733
2008/12
4.055
2009/3
5.121
2009/4
5.215
2009/5
5.290
2009/6
5.582
2009/7
5.841
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
KOBİ'LER BU HALE NEDEN DÜŞTÜ
 
 
 
KOBİDER Başkanı Nurettin Özgenç:
 
 
CANSUYUNDA GEÇ KALINDI
KOBİ'leri ayakta tutacak tedbir paketi olarak açıklanan "Cansuyu Kredisi" 6 aydır sürüncemede. Belki bu kredi verilmeye başlansaydı, bu yöntem hızla yayılmazdı. Bizde komşu ne yaparsa yan taraftaki işletme de onu yapar. Fısıltı gazetesi ile bu yöntem giderek yaygınlaşıyor.
 
 
 
İTHİB Başkanı İsmail Gülle:
 
 
KREDİ SİSTEMİ SORGULANMALI
Asıl firmaları bu yönteme sürükleyen kredi sistemi sorgulanmalı. Türkiye'de işletmeler kredi alamazken, 'Alo Kredi' hatları ile kimliğini götürenlere dahi şahsi kredi veriliyor. Sistem işlemeyince yerini hastalıklı yeni sistemlere bırakıyor.
 
 
 
TGSD Başkanı Ahmet Nakkaş:
ÇARESİZLİĞİN BİR GÖSTERGESİ
Bu sistem çaresizliği ortaya koyan bir sistem. Eğer bir işletme çalışanından kredi alarak ayakta kalmayı planlayacak kadar kötü duruma düşmüşse o işletmenin zaten uzun süre ayakta kalması çok zor. Firmaları bu duruma sürükleyen duruma yol açan kişiler sorgulanmalı.