Yıllardır uygulanan 4458 sayılı Gümrük Kanunu'nu önemli ölçüde değiştiren 5911 sayılı kanun, 07 Ekim 2009 tarihinde uygulamaya giriyor.
Yeni kanunla getirilen uygulamalar
Gümrük idareleri, serbest dolaşımda bulunan veya bulunmayan eşya, gümrük vergileri, gümrük yükümlülüğü, ithalat vergileri, ihracat vergileri, gümrük kontrolü, rejim hak sahibi, konuları yeniden tanımlanıyor.
Risk kavramı; Türkiye gümrük bölgesi ve diğer ülkeler arasında taşınan eşyanın giriş, çıkış, transit, nakil ve nihai kullanımına ve serbest dolaşımda bulunmayan eşyaya ilişkin olarak, ulusal ya da uluslararası düzeyde alınmış önlemlerin doğru bir şekilde uygulanmasını engelleyen, ülkenin mali çıkarlarını tehlikeye düşüren, ülkenin güvenlik ve emniyetine, kamu güvenliği ve kamu sağlığına, çevreye veya tüketicilere yönelik tehdit oluşturan, bir olayın ortaya çıkma ihtimali, şeklinde belirtiliyor ve risk yönetimi şekillendiriliyor.
Önemli yeniliklerden biri de, "Yetkilendirilmiş Yükümlü" uygulamasının olacağı anlaşılıyor. Buna göre; müsteşarlık, gerektiğinde ilgili kurum ve kuruluşların görüşlerini de almak suretiyle Türkiye gümrük bölgesinde ekonomik faaliyette bulunan yerleşik kişilere yetkilendirilmiş yükümlü statüsü tanıyor. Yetkilendirilmiş yükümlüler, kolaylaştırılmış emniyet ve güvenlikle ilgili gümrük kontrollerinden veya gümrük mevzuatının öngördüğü basitleştirilmiş uygulamalardan faydalanıyor.
Kimler Yetkilendirilmiş Yükümlü Statüsü'nü kazanıyor?
Hangi hakları elde ediyorlar?..
a) Gümrük Kanunu ile belirlenen sorumlulukların yerine getirilmesinde ciddi ihlallerde bulunmamak,
b) Gümrük kontrollerinin doğru biçimde yapılabilmesine imkân veren ticari kayıtları düzenli bir şekilde tutma yeterliliğine sahip bulunmak,
c) Müsteşarlıkça gerek görülen hallerde, mali yeterliliğe sahip olduğunu kanıtlamak,
d) Uygun emniyet ve güvenlik standartlarına sahip bulunmak.
Bu şartları yerine getirenlere, gümrük başmüdürlükleri "Yetkilendirilmiş Yükümlü Statüsü" verecek
Bu statüye sahip olanların, basitleştirmelerden faydalanmaları, emniyet ve güvenliğe ilişkin gümrük kontrollerinde tanınacak kolaylıklardan yararlanma, haklarının olacağı öngörülüyor.
Aynı kanunla; "Bu kanunda ve bu kanuna dayanılarak çıkarılan mevzuatta yer alan; izin süreleri, teminat uygulamaları, gümrük vergilerinden muafiyet ve istisna uygulamaları ile beyanın düzeltilmesine ilişkin ortaya çıkan sorunları ve tereddütleri incelemek suretiyle gidermeye müsteşarlığın önerisi ile bağlı bulunduğu bakan yetkilidir" denilmek suretiyle, teşkilatlanmada bir bütünlük amaçlandığı gözüküyor.
Keza; Tabiî afetler, tehlikeli ve salgın hastalıklar, büyük yangınlar, radyasyon ve hava kirliliği gibi önemli nitelikteki kimyasal ve teknolojik olaylar ile büyük nüfus hareketleri gibi kriz hallerinde kriz bölgelerinde kullanılmak üzere yurtdışından gelecek araç, gereç, makine, teçhizat ve benzeri malzemelerin, giriş kayıtları tutulmak ve gümrük ile ilgili mevzuat gereğince yerine getirilmesi gereken işlemler sonradan yapılmak üzere, yurda girişine izin vermeye; bu şekilde yurda giren her türlü araç, gereç, makine ve teçhizatın tekrar yurtdışına çıkarılmalarına veya ihtiyaçlara ve günün şartlarına uygun olarak serbest dolaşıma girişine karar vermeye müsteşarlığın bağlı olduğu bakan yetkili kınıyor.
Önemli bir yenilik de; eşyanın gümrükçe onaylanmış bir işlem veya kullanıma tabi tutulmasına ilişkin gerekli gördüğü bir kısım tespit işlemlerinin, belirleyeceği niteliklere sahip gümrük müşavirleri eliyle yürütülmesine ilişkin usul ve esasları düzenlemeye yetki verilmesidir. Bu düzenleme ile; daha önce yayınlanmış makalelerimizde belirtilen Yetkilendirilmiş gümrük müşavirliği sistemi konusundaki tartışmalara da nokta konulmuş oluyor.
Yeni kanunla; gerekli görülen gümrük kontrollerini yerine getirmek açısından uluslararası anlaşmalar çerçevesinde gümrük kontrollerinin başka bir ülkede de yürütülebileceği öngörülüyor. Ki, bunun da önemli bir uygulama olacağı anlaşılıyor. Hatta; gizli bilgilerin diğer ülkelerin gümrük idarelerine ve güvenlik güçleri gibi diğer kurumlarına iletilmesine uluslararası bir anlaşma çerçevesinde izin verilebileceği belirtiliyor.
Ani ve rasgele yapılanlar dışındaki gümrük kontrolleri; risklerin tespiti ve risk derecesinin ölçülmesi ile ulusal ve gerekli görüldüğü takdirde uluslararası düzeyde riskleri değerlendirerek gerekli önlemleri oluşturmak amacıyla bilgisayarlı veri işleme tekniklerini kullanan risk analizi esas yapılacağı, risk kriterleri ile öncelikli kontrol alanlarının belirleneceği, Bu amaçla, risk kriterlerinin tespitine yönelik olarak gümrük işlemleri, gümrük kabahatleri ve kaçakçılık fiillerine ilişkin verilerin toplanması, saklanması ve işlenmesi konusunda müsteşarlığın yetkili kılındığı, belirtiliyor.
Çeşitli kamu kuruluşları arasında, özellikle; yetkili kurumlar tarafından gerçekleştirilecek kontrollerin, gümrük idarelerinin koordinasyonunda yapılacağı hüküm altına alınarak bir kargaşaya son verilmiş oluyor.
Gümrük idareleri ile muhatap olanların sürekli karşılaştıkları ve özellikle hak düşürücü sürelerin hesaplanmasında yaşanan karmaşaya da son verilmiş oluyor. Yapılacak yazılı başvurularda postaya veriliş tarihi, gümrük idaresine verilme tarihi yerine geçeceği belirtiliyor.
Fikri ve Sınaî Haklar Mevzuatı'na göre korunması gereken haklar ile ilgili olarak hak sahibinin yetkilerine tecavüz eder mahiyetteki eşyanın alıkonulması veya gümrük işlemlerinin durdurulması, hak sahibinin talebi üzerine mümkün kılınıyor.
4458 sayılı kanunun 167'nci maddesi değiştirilerek gümrük vergilerinden muafiyet ve istisna sınırları genişletilerek belirlenmiş oluyor. Şöyle ki;
1. Genelkurmay Başkanlığı, Milli Savunma Bakanlığı, kuvvet komutanlıkları, Milli İstihbarat Teşkilatı Müsteşarlığı, Jandarma Genel Komutanlığı, Sahil Güvenlik Komutanlığı ve Emniyet Genel Müdürlüğü'nün münhasıran asli görevleri ve müsteşarlığın kaçakçılıkla mücadele görevi ile ilgili olarak ithal edecekleri her türlü araç, gereç, silah, teçhizat, makine, cihaz ve sistemleri ve bunların araştırma, geliştirme, eğitim, üretim, modernizasyon ve yazılımı ile yapım, bakım ve onarımlarında kullanılacak yedek parçalar, akaryakıt ve yağlar, hammadde, malzeme ile bedelsiz olarak dış kaynaklardan alınan yardım malzemesi;
2. Değeri 150 Euro'yu geçmeyen eşya,
3. Gerçek kişiler tarafından serbest dolaşıma sokulacak şahsi eşyadan;
a) Yerleşim yerlerini Türkiye gümrük bölgesine nakleden gerçek kişilere ait, alındığı tarihte üç yaşından büyük olmayan kullanılmış motorlu veya motorsuz özel nakil vasıtaları,
b) Yerleşim yerlerini Türkiye gümrük bölgesine nakleden gerçek kişilere ait her türlü kullanılmış ev eşyası,
c) Yerleşim yeri Türkiye'de olan bir Türk ile evlenerek veya evlenmek üzere Türkiye'ye gelen kişilere ait çeyiz eşyası,
d) Miras yoluyla intikal eden kişisel eşya,
e) Türkiye'ye öğrenim görmek amacıyla gelen öğrencilere ilişkin eğitimle ilgili malzemeler ve eğitimle ilgili diğer ev eşyası,
f) Türkiye gümrük bölgesinden geçici olarak çıkan gerçek kişilerin geri getirdiği kullanılmış ev eşyası,
g) Yerleşim yeri Türkiye dışında olan gerçek kişilerin Türkiye'de satın aldıkları veya kiraladıkları konutlarında kullanılmak üzere geçici veya kesin olarak getirdikleri ev eşyası,
h) Yolcuların kendi kullanımlarına mahsus ticari mahiyette olmayan kişisel eşya,
4. Gerçek kişilerce serbest dolaşıma sokulacak diğer eşyadan;
a) Değeri 430 Euro'yu geçmemek üzere yolcuların beraberindeki hediyelik eşya,
b) Şeref nişanları veya ödülleri,
c) Uluslararası ilişkiler çerçevesinde alınan hediyeler,
5. Bakanlar Kurulu'nca belirlenecek kişi, kurum ve kuruluşlar tarafından ticari gaye güdülmemek ve amacı doğrultusunda kullanılmak üzere ithal edilen eşyadan;
a) Eğitim, bilim ve kültürel amaçlı eşya ile bilimsel alet ve cihazlar,
b) Tıbbi teşhis, tedavi ve araştırma yapılmasına mahsus alet ve cihazlar,
c) Bilimsel araştırma amacına yönelik hayvanlar ile biyolojik veya kimyasal maddeler,
d) İnsan kaynaklı tedavi edici maddeler ile kan gruplama ve doku tipi ayırma belirteçleri,
e) İlaç özelliği olan ürünlerin kalite kontrolü amacına yönelik maddeler,
f) Ulusal araştırma geliştirme kurumları tarafından yürütülen veya desteklenen araştırma ve geliştirme faaliyetlerinde kullanılmak üzere ithal edilen eşya,
Tabiî afetler, tehlikeli ve salgın hastalıklar, büyük yangınlar, radyasyon ve hava kirliliği gibi önemli nitelikteki kimyasal ve teknolojik olaylar ile büyük nüfus hareketleri gibi kriz hallerinden zarar görenlere gönderilen eşya, bu kapsamda değerlendiriliyor.
4458 sayılı Gümrük Kanunu'nda önemli ve kapsamlı değişiklikler yapan, 5911 sayılı kanunla getirilen yeni uygulamaları, bundan sonraki yazılarımızda da bulmak mümkündür.
Şimdilik, üzerinde yaptığım çalışmaları paylaşacağım konuları; "Gümrük yükümlülüğü, Tebliğ edilen gümrük vergilerine karşı itiraz ve yargı yoluna gitme, Gümrüklerde iş takibi, Gümrük müşavirliği şirketlerine müşavir yardımcılarının da ortak olabilmesi, Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu'nda suç veya kasten işlenen kabahat fiilleri ile Gümrük Kanunu ilişkisi, Muhbir ikramiyesi, Muayene ve denetleme neticesinde çıkacak farklılıklara uygulanacak cezalar, Rejim ihlali ve usulsüzlük cezaları, Gümrük müşavirlerinin asgari ücret tarifesi" şeklinde belirtmekle yetiniyorum.
http://www.dunyagazetesi.com.tr/haber.asp?id=63083&cDate=
İlgili dokümanlara aşağıdaki bağlantıların yardımıyla ulaşabilirsiniz.
§ Katma Değer Vergisi Sirküleri (06.10.2009 tarih ve 52 Sayılı)
§ Özel Tüketim vergisi Sirküleri (06.10.2009 tarih ve 9 Sayılı)
§ Gümrük Müsteşarlığı Genelgesi (2009/95) |