Uzlaşma sağlanabilir

Arıoğlu, vergi cezasının yanında temerrüt faizinin gözönüne alınacağını belirterek menkul kıymet yatırım ortaklıkları ile diyalog halinde olduklarını ve ceza konusunda bir uzlaşma sağlanabileceğini ifade etti. Menkul kıymet yatırım ortaklıklarının BSMV'ye dahil edilmesi konusunda Maliye ile bir süredir görüşme halinde olan Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği (TKYD), Başkan Gür Çağdaş ve Başkan Yardımcısı Ahmet Derviş Erelçin imzası ile 12 Haziran 2007 tarihinde Gelir İdaresi Başkanlığı'na bir yazı gönderdiği ortaya çıktı.

Şirketlere darbe vurur

Söz konusu yazıda, menkul kıymet yatırım ortaklıklarının BSMV kapsamına alınmaması gerektiğini, aksi takdirde oluşabilecek vergi yükümlülüğü ve cezalarının sektöre çok ciddi darbe vuracağını savunmuştu. TKYD söz konusu yazısında, menkul kıymet yatırım ortaklıklarının gerçekleştirdikleri portföy işlemleri üzerinden BSMV mükellefiyetlerinin bulunmadığı yönünde bir görüşün bu konudaki tereddütleri dolayısı ile de oluşabilecek ihtilafları önlemesi amacıyla oluşturulması gerektiğini ifade etti. Menkul kıymet yatırım fonları ve menkul kıymet yatırım ortaklıklarının Sermaye Piyasası mevzuatı gereği sadece menkul kıymet kazancı elde edebileceği "portföy işletmeciliği" faaliyetlerinde bulunduğunu belirten TKYD, ana faaliyet alanları bankerlik tanımına girmediği için menkul kıymet yatırım ortaklıklarının Kurumlar Vergisi'nden istisna edildikleri ve dolayısıyla da BSMV kapsamında olmamaları gerektiğini savunuyordu.

Sektörün yüzde 27'si erir

TKYD'nin Gelir İdaresi Başkanlığı'na gönderdiği yazıda, menkul kıymet yatırım ortaklıklarının BSMV yükümlüğüne dahil edilmesi durumunda doğabilecek vergi yükümlüğünün vergi cezası ve gecikme faizleri eklendiğinde 70-80 milyon dolara ulaşacağının ve bu rakamın da toplam büyüklüğü 290 milyon dolar olan sektörün yüzde 27'sinin vergi cezalarıyla eriyeceğine dikkat çekildi.

Sektöre yakın kaynaklar, Gelir İdaresi'nin aldığı bu kararın ardından önümüzdeki hafta bir araya gelecekleri ve konuyla ilgili olarak görüşlerini Maliye Bakanlığı'na ileteceklerini söyledi. Öte yandan 33 menkul kıymet yatırım ortaklığı arasında sadece bir tanesinin olası bir vergi cezası için karşılık ayırdığı diğerlerinin ise bu karşılığı ayırmadıklarından oldukça zor duruma düşebileceği belirtiliyor.

Yatırım ortaklıkları, sermaye piyasası araçları ile ulusal ve uluslararası borsalarda veya borsa dışı organize piyasalarda işlem gören altın ve diğer kıymetli madenler portföyü işletmek üzere anonim ortaklık şeklinde ve kayıtlı sermaye esasına göre kurulan sermaye piyasası kurumları olarak tanımlanıyor. Yatırım ortaklıklarının temel fonksiyonu küçük tasarruf sahiplerinin birikimlerini bir havuzda toplayarak değişik menkul kıymetlerden oluşacak bir portföye yatırmak ve bu yolla elde ettikleri kazancı ortaklarına payları oranında dağıtmak.

VEYSİ SEVİĞ / Vergi Uzmanı

Karar yanlış ve kanuna aykırı

Yatırım fonları ve ve ortaklıklarının Banka ve Sigorta Muameleleri Vergisi (BSMV) kapsamına alınmasına yönelik bir uygulanma mümkün değil. Çünkü burada yatırım fon ve ortaklıklarında oluşan kâr payı ortaklığın lehine kalmıyor, katılımcıların lehine kalıyor. Halbuki BSMV, her ne şekilde olursa olsun kendi nam ve hesabına sağlanan gelirlere de uygulanan bir vergi türü. Yani bankaların lehine kalan para veya sigorta şirketlerinin lehine kalan para. Ama burada menkul kıymet yatırım ortaklıklarının lehine kalan bir para yok. Menkul kıymet yatırım ortaklıklarının elde ettiği para katılımcılara kalıyor. Bu yüzden Maliye burada hata yapıyor. Bu verginin mükellefi ilk olarak bankalardı daha sonra sigorta şirketleri dahil edildi. Menkul kıymet fon ve ortaklıkları bu tanımın içinde değil. Böyle bir karar kanun dışı olur.

http://www.referansgazetesi.com/haber.aspx?HBR_KOD=81407&ForArsiv=1