Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, 2010 yılı bütçesinin, ‘küresel ekonomik krizden çıkış bütçesi’ olduğunu söylerken, Türkiye’de bankacılık sektörünün önümüzdeki dönemde büyümeyi güçlü bir şekilde destekleyeceğini tahmin ettiğini belirtti.

TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda, 2010 Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Tasarısı ile 2008 Yılı Kesin Hesap Kanunu Tasarısı’nın sunumunu yapan Şimşek, şu noktaları vurguladı:

En kötü geride kaldı
Türkiye ekonomisi de küresel bu krizden etkilendi. Türkiye’deki bankacılık sektörü bu yaşanan şoka karşı büyük dayanıklılık göstermişken, reel ekonomi krizden etkilenmiştir. Ancak, en kötü dönem geride kaldı. Krizden çıkış emareleri güçleniyor. TÜİK ve Merkez Bankası tüketici güven endeksi ve Merkez Bankası’nın reel kesim güven endeksinde önemli bir toparlanma yaşanıyor.

Faizdeki düşüş
Küresel krize rağmen, Merkez Bankası rezervlerindeki azalma çok sınırlı oldu. Bu finans piyasalarında istikrarın sağlanmasında önemli bir rol oynadı. Bu krizde Türkiye’nin risk primi gelişmiş ve gelişmekte olan birçok ülkeye oranla çok daha az arttı. Bu da Türkiye’ye olan güveni yansıtmakta. Önceki krizlerin aksine Türkiye’de faizler ciddi bir şekilde düştü. Bu Türkiye’nin gelecekteki borç yükü üzerinde olumlu etkide bulunacak.

Türkiye’nin artı değeri
Bankacılık sektöründe kârlılık oranı yüksek seyretmeye devam ediyor. Güçlü bankacılık sektörümüz küresel krizin Türkiye’ye yansımasını başlangıçta bertaraf edemedi. Ancak, krizden çıkışta bankacılık sektörü Türkiye’nin en büyük artı değeridir. Türkiye’de bankacılık sektörünün önümüzdeki dönemde büyümeyi güçlü bir şekilde destekleyeceğini tahmin ediyoruz.

http://www.hurriyet.com.tr/ekonomi/12785880.asp?gid=254