Türk Ticaret Kanunu tasarısı ile Anonim Şirket Genel Kurul toplantı ve karar nisaplarında getirilen yenilikler |
02 Kasım 2009 | |
I- GİRİŞ Karar yeter sayılarına ilişkin düzenleme ise mevcut Türk Ticaret Kanunu’nda 378/1., Tasarı’da ise 418/2. maddede yapılmıştır. Söz konusu düzenlemeler aynı olup, kararların mevcut oyların çoğunluğu ile alınacağına ilişkin bir düzenleme getirmektedir. İlk durum şirketin tabiiyetinin değiştirilmesi veya pay sahiplerinin taahhütlerinin arttırılmasına ilişkin kararlardır. Kanun koyucu burada tüm şirket ortaklarının ittifakını aramaktadır. İkinci durum ise şirket mevzuunun veya türünün değiştirilmesine ilişkin olup, burada da kanun koyucu, toplantının yapılabilmesi için şirket sermayesinin üçte ikisinin temsil edilmesi gerektiği, ancak üçte iki çoğunluğun sağlanamaması durumunda ikinci bir toplantı yapılacağı ve bu toplantıda şirket sermayesinin yarısının temsil edilmesi gerektiğini belirtmiştir. Söz konusu ikinci durumda karar yeter sayısı ise mevcut oyların çoğunluğudur. çüncü durumda ise kanun koyucu genel bir düzenleme getirerek; ilk iki duruma girmeyen ana sözleşme değişikliklerinin yapılacağı toplantıda şirket sermayesinin en az yarısının hazır bulunması gerektiğini, gerekli nisabın sağlanamaması halinde en geç bir ay içinde ikinci bir toplantı yapılacağını ve bu toplantıda ise şirket sermayesinin en az üçte birinin hazır bulunması gerektiğini düzenlenmiştir. Söz konusu ikinci durumda karar yeter sayısı ise mevcut oyların çoğunluğudur. Mevcut düzenlemede yer alan 389. madde ile kanun koyucu imtiyazlı ortakları korumayı amaçlamış ve ana sözleşme değişikliğinin imtiyazlı ortakların haklarını ihlal edecek nitelikte olması halinde, imtiyazlı ortakların kendi aralarında yapacakları özel toplantıda alacakları kararla tasdik etmedikleri müddetçe kararın uygulanamayacağı belirtilmiştir. Mevcut düzenleme bu yönde iken, Türk Ticaret Kanunu Tasarısı’nda söz konusu husus biraz daha farklı bir sistematikle ele alınmıştır. Tasarı’nın 421. maddesinin ilk fıkrasında aranan şartlar ile mevcut düzenlemede yer alan ve yukarıda saydıklarımız dışındaki ana sözleşme değişikliklerinde (üçüncü durum) aranan şartlar aynıdır. Sadece ek bir düzenleme ile bu fıkrada öngörülen nisapları düşüren ve nispi çoğunluğu öngören ana sözleşme değişikliklerinin geçersiz olacağını düzenlemiştir. 421. maddenin ikinci fıkrasında ise şirket ortaklarının hangi durumlarda ittifakla karar alması gerektiği sayılmıştır. Bunlar; bilânço zararlarının kapatılması için yükümlülük ve ikincil yükümlülük koyulması veya şirketin merkezinin yurt dışına taşınması gerektiği durumlardır. 421. maddenin üçüncü fıkrasında ise hangi durumlarda genel kurul toplantısında şirket pay sahiplerinin yüzde 75’inin olumlu oyu ile karar alınacağı hususu düzenlenmiştir. Buna göre; şirketin işletme konusunun tamamen değiştirilmesi; imtiyazlı pay oluşturulması, nama yazılı payların devrinin sınırlandırılması durumlarında şirket pay sahiplerinin yüzde 75’inin olumlu oyu aranacaktır. 421. maddenin ikinci ve üçüncü fıkralarında belirtilen durumlarda yasal olarak aranan gerekli nisaplara uyulmadığı takdirde yapılacak olan ikinci toplantıda aynı nisap aranacaktır. Kanun koyucu, 421. maddenin 5. fıkrasında ek bir düzenleme getirerek; pay senetleri menkul kıymet borsalarında işlem gören şirketlerin, sermaye arttırılmasına ve kayıtlı sermaye tavanını yükseltmesine; birleşme, bölünme ve tür değiştirmeye ilişkin ana sözleşme değişikliklerinde 418. maddede belirtilen nisapların aranacağını belirtmiştir. Özellikle ana sözleşme değişikliği gerektiren durumlarda nisaplar ağırlaştırılmış, ana sözleşme değişikliği gerektirmeyen durumlarda ise nisaplar düşürülmüştür. Ortakların yükümlülüklerinin arttıran durumlarda ittifak aranması yerinde bir düzenlemedir. Söz konusu nisapların sağlanması yanı sıra toplantı esnasında korunması hususu Tasarı’nın 418. maddesinde düzenlenmiş, ancak 421. maddede belirtilen durulmada ayrıca belirtilmemiştir. Kanımızca toplantılarda toplantının açılması için gerekli nisaplar toplantı boyunca da bulunmalıdır. Uygulamada bu sürekli bir şekilde kontrol edilmemekte, sadece kararların oylaması sırasında göz önüne alınmaktadır. Son olarak karar nisapları Tasarı’da biraz daha ağırlaştırılmış olup, kanımızca yerinde bir düzenlemedir. Yazar:KerimTOKLU* (Yıldırım Ercan Beye Teşekkürler) |