Özgür Altuğ - Olası Irak operasyonu ve ekonomik etkileri |
24 Ekim 2007 | |
Geçen hafta Merkez Bankası'nın neden faizleri aşırı hızlı indirmeyebileceğine ilişkin beklentimizi destekleyen nedenlere yer vermiştik ve onlar içinde de maalesef bu hafta gündemimizi çok meşgul eden PKK terörüne bağlı olarak olası Irak operasyonunun enflasyon üzerinde etkili olabileceği maddesine değinmiştik. Bu hafta ise hafta sonunda yaşadığımız üzücü terör eylemleri ışığında gelecek günlerde en kötü senaryo gerçekleşirse ekonomik anlamda nelere dikkat etmemiz lazım onlara bakmaya çalışacağız. Bu konuyla ilgili detaylara değinmeden önce Irak konusuyla ilgili genel görüşümü en baştan söyleyeyim de sonradan bir kafa karışıklığına meydan vermeyelim: Bir Türk vatandaşı olarak Türkiye'nin terör sorununu bitirmesi için elinde olan bütün imkanları seferber etmesi gerektiğini ve bazı maliyetlere rağmen bu uğurda neler yapılması gerekiyorsa yapması gerektiğini düşünüyorum. Mevcut durumda Kuzey Irak'a çok büyük çaplı ve uzun süreli bir operasyon olacağını beklememekle birlikte olur da en kötü senaryo başımıza gelecekse bunun ekonomik etkilerini irdelemek gerektiği inancındayım. Evet diyelim ki Türkiye, PKK terörünü çözmek adına Kuzey Irak'a girdi ve orada nokta hedefleri vurmak yerine bir cephe açarak büyük çaplı ve uzun süreli bir savaşa girdi. Bu durumda yine aynı geçen hafta olduğu gibi maddelerle konuyu ele alalım: 1- Ekonomik büyüme yavaşlar: Mevcut savaş durumlarında savaşa dahil olan ülke vatandaşlarının ekonomiye olan güveni azalır. Doğal olarak tüketici güveni sekteye uğrar ve tüketim iştahı azalır. Üstüne üstlük ekonominin bir başka dinamiği olan yatırım eğiliminde de bozulma meydana gelir. Hem yatırımın hem tüketimin yavaşladığı durumda ancak çok büyük ihracat artışlarının gözlenmesi gerekir ki ekonomi normal büyüme hızını sürdürebilsin. Türkiye'de de mevcut döviz piyasası dinamikleri düşünüldüğünde bu tip bir ihracat artışı zor olduğu için büyümenin yavaşlayacağı kesin. 2- Bütçe disiplininde bozulma meydana gelir: İsrail dahil birçok ülkede olduğu gibi Türkiye'de de askeri harcamaların sadece bir kısmı Merkezi Yönetim bütçesi içinde gözükür. Ayrıca "Savunma Fonu" veya "Rezervler" gibi kaynaklar savaş zamanlarında askeri destek için kullanılır. Doğal olarak savaş zamanında askeri harcamalar artacağından bütçe disiplinini sağlamak kolay değildir. Ayrıca zaten ekonomik büyüme yavaşlayacağı ve vergi tahsilatları da azalacağı için bütçede bozulma kaçınılmaz hale gelir. 3- Enflasyon artabilir: Ekonomik büyümenin yavaşlamasının niteliksel sonucu olarak tüketici fiyatlarında bir yavaşlama beklenebilir fakat Türkiye'nin Kuzey Irak'ta uzun soluklu bir savaşa girmesi durumunda sermaye çıkışlarının tetikleyeceği döviz kuru yükselişleri ve bölgesel nedenlerle yükselmesi muhtemel enerji fiyatları enflasyonun düşmeden önce ciddi şekilde yükselmesine neden olabilir. 4- Cari işlemler dengesinde bozulma olabilir: Yine ekonomik büyüme yavaşlayacağı için ithalat talebinde bir azalma meydana gelecek ve bu da Türkiye'nin cari açığını olumlu yönde etkileyecek diye düşünebilirsiniz. Ama size bu dengeyi bozabilecek birkaç olası gelişmeyi hatırlatmak isterim. Birincisi, petrol fiyatları yükseleceği için ithalat faturamız kabaracak. İkinci olarak Irak ile yaptığımız resmi dış ticaret ithalat tarafında çok düşükken ihracat tarafında yılın ilk sekiz ayında 1.77 milyar dolar tutarında. Yani diğer bir ifadeyle Türkiye'nin 11. ticari partneri ve toplam ihracatımızın yaklaşık yüzde 3'ünü yaptığımız bir ülke Irak. Buradan doğacak ihracat kaybımız da cari açığımızı olumsuz etkileyebilir. Üçüncü ve son olarak savaş dönemlerinde turizm performansının kötüleştiği düşünüldüğünde cari açığın daha da bozulması söz konusu.
http://www.dunyagazetesi.com.tr/news_display.asp?upsale_id=331496&dept_id=80 |