Skip to content

Narrow screen resolution Wide screen resolution Auto adjust screen size Increase font size Decrease font size Default font size default color brick color green color
Vergileme sistemimizde "Uzlaşma" müessesesi PDF Yazdır e-Posta
24 Kasım 2009

I. Giriş

Mükellefler ile vergi idaresi arasında ortaya çıkan ve Kanunda sayılan bazı uyuşmazlık hallerine bir çözüm olarak getirilen uzlaşma müessesesi, aynı zamanda, vergi alacağının mümkün olduğunca erken tahsiledilmesinin de bir aracı olarak görülmektedir. Şüphesiz ki, müessesenin, mükelleflere sağladığı pek çok avantaj da bulunmaktadır. Uyuşmazlıkların yargıya götürülmesinin maliyetinin yüksekliği ve sonucun belirsizliği, gecikme zamlarının yüksekliği, mükellefleri, gerekli koşulların bulunduğu durumlarda, uzlaşma müessesesine yöneltmektedir.

Ancak, uzlaşma uygulamasının karşısında görüşler de mevcuttur. Bu görüş sahipleri, “ uzlaşma ” müessesinin bugün Devletin egemenlik gücünün gereği olarak alınan vergiyi pazarlık konusu yaparak devletin egemenlik gücünü zayıflattığını, mükellefler arasındaki eşitliği, vergisini zamanında ve doğru olarak ödeyen mükellef aleyhine bozduğunu ileri sürmektedirler.

Uzlaşma ile ilgili hükümler, Vergi Usul Kanunu’nun yaklaşık 40 yıldır uygulanan temel hükümlerinden biridir. Müessese ile ilgili hükümler, Kanuna, 205 sayılı Kanunla, 1963 yılında eklenmiştir. Zaman içinde, uygulamada, aşağıda ayrıntılarına değineceğimiz bazı değişiklikler de yapılmıştır.

II. Uzlaşma İçin Aranan Koşullar Nelerdir ?


Vergi Usul Kanunu’nda, idareye, aşağıdaki durumlarda, mükellefler ile uzlaşma imkanı sağlanmıştır.

· Vergi ziyaına sebebiyet verilmesinin vergi kanunlarının hükümlerine yeterince nüfuz edilememesi,

· Vergi idaresinin mükellefe yazılı olarak, yanlış bilgi vermiş olması veya bir Kanun hükmünün uygulanma tarzı konusunda yetkili makamların görüş ve kanaatlerini değiştirmiş olmaları yada bu hükme ait bir içtihadın değişmiş olması,

· Yapılan tarhiyatta VUK’nun 116-118 nci maddeşlerinde belirtilen vergi hataları ile maddi hata bulunması,

· İhtilaf konusu olayda, yargı ile vergi idaresi arasında görüş farklılığı bulunması.

III. Uzlaşma Türleri ve Mevzuattaki İlgili Değişiklikler

1985 yılında, uzlaşma müessesesi ile ilgili olarak 3239 sayılı Kanunla, önemli bir değişiklik yapılmış ve o güne kadar sadece tarhedilmiş vergi ve cezalar üzerinde yapılabilen uzlaşmanın, henüz tarhedilmemiş vergi ve cezalar için de yapılabilmesi sağlanmıştır. Halen, vergi mevzuatımızda, ‘’ tarhiyat öncesi uzlaşma ‘’ ve ‘’ tarhiyat sonrası uzlaşma ‘’ olarak iki farklı uzlaşma türü mevcuttur.

IV. Uzlaşmanın Kapsamına Hangi Unsurlar Girmektedir ?


Tarhiyat Öncesi Uzlaşmanın kapsamına, Bakanlık Vergi Dairelerince vergi incelemesine dayanılarak salınacak bütün vergi, resim ve harç ile bunlara ilişkin olarak kesilecek vergi ziyaı cezası, usulsüzlük ve özel usulsüzlük cezaları (Vergi Usul Kanunu’nun 344. maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca vergi ziyaı kesilen tarhiyatlara ilişkin vergi ve ceza hariç) girmektedir.

Tarhiyat öncesi uzlaşmanın temin edilememiş veya uzlaşma müzakeresinde uzlaşmaya varılamamış olması halinde mükellefler verginin tarhından ve cezanın kesilmesinden sonra tarhiyat sonrası uzlaşma talep edemeyeceklerdir.

Yürürlükteki “ Uzlaşma Yönetmeliği ” nin 2 nci maddesi uyarınca, tarhiyat sonrası uzlaşmanın kapsamına ikmalen, re’sen veya idarece salınan ve Bakanlık Vergi Dairelerinin tarha yetkili olduğu vergi, resim ve harçlar ile bunlara ilişkin olarak kesilecek vergi ziyaı cezaları girmektedir.

V. Uzlaşma Talep Edilmesi

V.1 Tarhiyat Öncesi Uzlaşma Talebi


Uzlaşma için nezdinde inceleme yapılan kimsenin bizzat veya noterden alınmış vekaletnameye dayanarak vekili vasıtasıyla (Tüzel kişiler, küçük ve kısıtlılarla, vakıflar ve cemaatler ile tüzel kişiliği olmayan teşekküllerde bunların kanuni temsilcileri marifetiyle) ve yazılı olarak incelemeyi yapan elemana veya bağlı bulunduğu ekip veya grup başkanlığına başvurması gerekmektedir. Nezdinde inceleme yapılan kimseler incelemenin başlangıcından, inceleme ile ilgili son tutanağın düzenlenmesine kadar geçen süre içerisinde her zaman uzlaşma talebinde bulunabilmektedirler. Uzlaşma talebinin vergi inceleme tutanağında yer alması da, ilgili merciye yapılmış yazılı uzlaşma talebi yerine geçmektedir.

İnceleme elemanlarınca yapılacak uzlaşmaya davet hallerinde ise, davet yazısının tebliğ tarihinden itibaren en geç onbeş gün içerisinde uzlaşma talebinde bulunulabilmektedir.

Konu ile ilgili özellik arzeden bir durum olarak, incelemenin sonuçlandığı tarihte tarh zamanaşımının sona ermesine üç aydan az bir zaman kalması halinde mükellefe tarhiyat öncesi uzlaşma talebinde bulunup bulunmadığı sorulmamakta ve tarhiyat öncesi uzlaşma talebinde bulunmaya davet edilmemektedir.

İnceleme elemanı, mükellefin uzlaşma talebi üzerine, yetkili uzlaşma komisyonu başkanı ile temas kurarak uzlaşma gününü belirlemekte, belirlenen uzlaşma gün ve saati, bir yazı ile uzlaşma gününden en az onbeş gün önce mükellefe bildirilmektedir. Mükellefin istemesi halinde onbeş günlük süreye bağlı kalmaksızın daha önceki bir tarih uzlaşma günü olarak ta belirlenebilmektedir.

Harici bilgilere dayanılarak, mükelleflerin bilgisi dışında yapılan incelemelerde, inceleme elemanı herhangi bir taahhüt altına girmeksizin mükellefi uzlaşma talebinde bulunmaya davet edebilmektedir. Uzlaşmaya davet keyfiyeti ile uzlaşma müzakeresinin yapılacağı yer ve tarih muhatabına yazı ile uzlaşma gününden en az onbeş gün önce tebliğ olunur. İnceleme raporunun bir örneği de bu davet yazısına eklenmektedir.

Muhatabın bilinen en son adresine uzlaşmaya davet yazısının tebliğ edilememesi veya yazıda bildirilen yer ve tarihte uzlaşma davetine uyulmaması hallerinde uzlaşma konusunda başkaca bir işlem yapılmamakta ve uzlaşma temin edilmemiş sayılmaktadır.

Tarhiyat öncesi uzlaşma talebinde bulunan mükellef, tayin edilen uzlaşma gününden önce yazılı olarak inceleme raporunu düzenleyene veya komisyona sekreterya hizmeti veren birime bu talebinden vazgeçtiğini bildirebilmektedir. Bu durumda mükellef tarhiyat öncesi uzlaşma istememiş gibi işlem yapılmaktadır.

Öte yandan, belirlenen uzlaşma günü bildirildikten sonra mükellefin herhangi bir mücbir sebeple toplantıya katılamayacak olması veya komisyonun herhangi bir nedenle toplanamaması hallerinde uzlaşma görüşmesi ya aynı gün belirlenen ya da sonradan belirlenerek mükellefe bildirilecek bir başka tarihe ertelenebilmektedir.

Uzlaşma için başvurma ve uzlaşma görüşmelerine katılma konusunda mükellef adına hareket edecek kimsenin, aynı tarhiyat sonrası uzlaşma talebinde olduğu gibi, avukat olma zorunluluğu yoktur. Bu kişilerin noterlerce düzenlenen ve mükellef adına tarh edilen vergi ve ceza miktarları konusunda uzlaşmaya yetkili olduklarını belirtir resmi vekaletnameye sahip olmaları yeterlidir.

V.2 Tarhiyat Sonrası Uzlaşma Talebi

Tarhiyat sonrası uzlaşma talebi için, mükellefin bizzat veya resmi vekaletini haiz vekili vasıtasıyla (Tüzel kişilerle küçüklerin ve kısıtlıların, vakıflar ve cemaatler gibi tüzel kişiliği olmayan teşekküllerin kanuni temsilcileri vasıtasıyla) ve yazı ile yetkili uzlaşma komisyonuna müracaat etmesi gerekmektedir. Uzlaşma talebine ait dilekçe, mükellefin bağlı olduğu vergi dairesinin bulunduğu il veya ilçede bulunan uzlaşma komisyonuna verilir. Bu dilekçenin yetkili uzlaşma komisyonuna taahhütlü posta ile gönderilmesi de mümkündür. Uzlaşma talebi, ihbarnamede yazılı verginin tamamı için yapılır. Tarhiyat sonrası uzlaşmada kısmi uzlaşma talebinde bulunulamaz. Uzlaşma talebinin vergi ihbarnamesinin mükellefe tebliğ tarihini takip eden günden itibaren 30 gün içinde yapılması şarttır. Bu süre, aynı zamanda, tarhiyatla ilgili olarak dava açma süresidir. Uzlaşma talebinde bulunan mükelleflerin, tarhiyatla ilgili olarak ayrıca dava açmaları da mümkün bulunmaktadır. Ancak, bu durumlarda, uzlaşma talebinin sonucu alınıncaya kadar, davaya başlanmamaktadır.

Uzlaşma komisyonlarının sekreterya hizmetini; illerde defterdarlık gelir müdürlükleri, vergi dairesi başkanlıkları ile ilçelerde vergi daireleri yürütmektedir. Merkezi Uzlaşma Komisyonunun sekreterya işlemleri Gelirler Genel Müdürlüğünce yerine getirilmektedir.

Uzlaşma talebinin süresinde ve usulüne uygun şekilde yapıldığının ve komisyonun yetkisi içinde bulunduğunun anlaşılması halinde, uzlaşma ile ilgili olarak yapılacak görüşmelere bizzat katılması veya resmi vekaletini haiz vekilini bulundurması hususu; görüşmenin tarihi, yapılacağı yer ve saati komisyon sekreteryası tarafından yazı ile ve en az onbeş gün önceden mükellefe bildirilmektedir. Mükellefin istemesi halinde onbeş günlük süreye bağlı kalınmaksızın daha önceki bir tarih, uzlaşma günü olarak belirlenebilmektedir.

Uzlaşma davetiyesi, muhatabına Vergi Usul Kanununun tebliğ hükümlerine göre tebliğ edilir. Tebliğ tarihini ve imzayı muhtevi alındı uzlaşma dosyasına konulmaktadır. Uzlaşma görüşmelerine , mükellefin veya resmi vekaletini haiz vekilinin uzlaşma davetiyesinde belirtilen yer, tarih ve saatte toplantıya katılması halinde başlanmaktadır. Mükellef, uzlaşma görüşmelerinde, bağlı olduğu meslek odasından bir temsilci ve 1/6/1989 tarihli ve 3568 sayılı Kanuna göre kurulan meslek odasından bir meslek mensubu bulundurabilmektedir. Bu kişiler uzlaşma komisyonu toplantısına, uzlaşma ile ilgili tutanaklara imza koymaksızın, sadece, görüşlerini açıklamak üzere katılabilirler.

Yapılan görüşme sonucunda uzlaşma sağlandığı takdirde uzlaşma komisyonu durumu üç nüsha düzenlenen tutanakla tespit edilmektedir. Bu tutanağın üç nüshası da komisyonun başkan ve üyeleri ile mükellef veya vekili tarafından imzalanmaktadır. Tutanağın bir nüshası mükellef veya vekiline verilirken ; bir nüshası da gerekli işlem yapılmak üzere üç gün içinde ilgili vergi dairesine gönderilmektedir. Bir nüshası da uzlaşma komisyonunda oluşan dosyada saklanmaktadır. Uzlaşma temin edilemediği takdirde (mükellef veya vekilinin uzlaşma komisyonunun davetine icabet etmemesi, komisyona geldiği halde uzlaşma tutanağını imzalamaması veya tutanağı ihtirazi kayıtla imzalamak istemesi halinde uzlaşma temin edilememiş sayılır.) komisyonca bu husus bir tutanakla tespit edilmektedir. Tutanağın bir nüshası mükellefe verilir. Mükellefin uzlaşma davetine icabet etmemesi veya tutanağı almaktan imtina etmesi halinde tutanağın iki örneği gereği yapılmak üzere üç gün içerisinde ilgili vergi dairesine gönderilmektedir.

Uzlaşmanın temin edilememesi halinde, aynı vergi için yeniden uzlaşma talebinde bulunulamaz.

Uzlaşmanın vaki olmaması halinde (komisyon teklifinin mükellefçe kabul edilmediği durumda); komisyon nihai teklifini tutanağa geçirir. Mükellef, dava açma süresinin son günü akşamına kadar komisyonun nihai teklifini kabul ettiğini bir dilekçe ile vergi dairesine bildirdiği takdirde bu tarih itibariyle uzlaşma vaki olmuş sayılır ve buna göre işlem tesis edilir.

Belirlenen uzlaşma günü bildirildikten sonra komisyonun, herhangi bir sebeple o gün toplanamayacağının anlaşılması halinde yeni bir uzlaşma günü belirlenerek mükellefe bildirilmektedir.

Uzlaşma müzakeresinin belirlenen günde sonuçlandırılamaması veya daha ayrıntılı bir inceleme yada araştırma yapılmasını gerektirmesi halinde uzlaşma görüşmesi ya aynı gün belirlenen yada sonradan belirlenerek mükellefe bildirilecek bir başka tarihe ertelenebilmektedir.

VI. Uzlaşmanın Sonuçları

VI.1 Tarhiyat Öncesi Uzlaşma


Uzlaşma Komisyonlarının, uzlaşma neticesinde düzenleyecekleri uzlaşma tutanakları kesin olup, gereği vergi dairelerince derhal yerine getirilmektedir. Öte yandan, üzerinde uzlaşılan veya tutanakla tespit edilen hususlar hakkında dava açılamamakta ve hiçbir merciye şikayette bulunulamamaktadır. Üzerinde uzlaşılan vergi miktarına göre düzeltilen cezalar hakkında, VUK’nun 376 ncı maddesinde yer alan indirim hükümleri uygulanmamaktadır.

Uzlaşma konusu yapılan vergide uzlaşma vaki olduğu takdirde uzlaşma tutanağı düzenlenmekte ve derhal ilgili vergi dairesine intikal ettirilmektedir. Bu tutanak tahakkuk fişi yerine geçmektedir. Uzlaşma tutanağı vergi ve cezaların ödeme zamanlarından önce ilgiliye tebliğ edilmişse kanuni ödeme zamanlarında; ödeme zamanları kısmen veya tamamen geçtikten sonra ilgiliye tebliğ edilmiş ise ödeme süreleri geçmiş olanlar uzlaşma tutanağının tebliğ tarihinden itibaren bir ay içinde ödenmektedir.

Şayet üzerinde uzlaşmaya varılan vergi ve bu vergiye ilişkin cezaları mükellef tarafından zamanında ödenmezse, uzlaşmaya varılan meblağ geçersiz sayılmaz. Bu koşullar altında vergi dairesi, uzlaşmaya varılan vergi ve cezaları kesinleşmiş bir kamu alacağı olarak değerlendirip, 6183 sayılı Amme Alacakları Usulü Hakkında Kanun hükümleri uyarınca vergi ve cezanın yasal takibine geçebilir.

Uzlaşmanın sağlanamaması halinde vergi dairesince, vergi inceleme elemanının raporuna göre tarh edilen vergiler ve bu vergilere ilişkin kesilen cezalar vergi ve ceza ihbarnameleri ile mükellefe tebliğ edilir. Mükellefler söz konusu vergi ve cezaları ihbarnamenin tebliğ tarihinden itibaren (30) gün içerisinde Vergi Usul Kanunu’nun 376 ncı maddesine göre cezalarda indirimden yararlanarak ödeyebilirler.

Mükelleflerin uzlaşma sağlanamaması durumunda uzlaşmaya konu olan vergi ve cezaları vergi mahkemelerinde dava konusu yapma hakları saklı bulunmaktadır. Mükellef, tarhiyat öncesi uzlaşmanın sağlanamaması sebebiyle, inceleme raporuna istinaden yapılacak tarhiyatlar ve kesilecek cezalar için tarhiyat sonrası uzlaşma talebinde bulunamayacaktır.

Tarhiyat öncesi uzlaşmalarda vergi incelemesine dayanılarak tarh edilecek bütün vergi resim ve harçlar ile bunlara ilişkin olarak kesilecek vergi ziyaı cezası, usulsüzlük ve özel usulsüzlük cezaları uzlaşma konusu yapılabilmektedir. Ancak, Vergi Usul Kanunu 359. Maddesinde belirtilen hapis cezasını gerektirir fiillerle vergi ziyaına sebebiyet verilmesi halinde, tarh edilecek vergilerle kesilecek cezalar hem tarhiyat sonrası uzlaşmaya, hem de tarhiyat öncesi uzlaşmaya konu edilemeyecektir.

VI.2 Tarhiyat Sonrası Uzlaşma

Uzlaşma vaki olduğu takdirde komisyonların düzenleyecekleri uzlaşma tutanakları kesin olup, gereği vergi dairelerince yerine getirilmektedir. Uzlaşma tutanağının vergi dairesine intikali üzerine tarh ve tebliğ edilmiş olan vergi ve ceza, uzlaşılan vergi miktarına göre düzeltilmektedir.

Üzerinde uzlaşılan ve tutanakla tespit edilen hususlar hakkında dava açılamayacağı gibi hiçbir merciye şikayette de bulunulamamaktadır.

Süresi içinde uzlaşma talebinde bulunan mükellef, uzlaşma talep ettiği vergi için ancak uzlaşma vaki olmadığı veya temin edilemediği takdirde dava açma yoluna gidebilmektedir.

Mükellef tarafından aynı vergi için uzlaşma talebinden önce dava da açılmışsa, bu dava, uzlaşma işleminin sonuca bağlanmasından önce vergi mahkemelerince incelenmez; herhangi bir sebeple incelenir ve karara bağlanırsa bu karar hükümsüz sayılır. Mükellefin uzlaşma talebinden önce dava açmış olması durumunda uzlaşmaya varıldığı hususu ilgili mahkemeye bildirilmekte ve davanın incelenmeksizin reddolunması sağlanmaktadır.

Uzlaşmanın vaki olması halinde, mükellefin, uzlaşmaya varılan vergi ve bu vergiye göre düzeltilen cezaya karşı dava açması mümkün olamamaktadır.

Uzlaşmanın vaki olmaması halinde mükellef, tarh edilen vergiye veya kesilen cezaya uzlaşmanın vaki olmadığına dair düzenlenen ve kendisine tebliğ olunan tutanağın tebliğinden itibaren genel hükümler dairesinde ve yetkili vergi mahkemesi nezdinde dava açabilir. Bu takdirde dava açma süresi bitmiş veya 15 günden daha az bir süre kalmış ise, bu süre, uzlaşma tutanağının tebliğ tarihinden itibaren (15) gün uzamaktadır.

Mükellefin daha önce dava açmış olması ve uzlaşmanın vaki olmaması halinde ise vergi dairesince, uzlaşmanın vaki olmadığı vergi mahkemesine bildirilerek davanın devamı sağlanmaktadır.

Yapılan tarhiyata karşı cezada indirim veya uzlaşma hükümlerinden sadece birisinden yararlanılabilmektedir. Uzlaşma talebinde bulunan mükellef, uzlaşma tutanağını imzalayıncaya kadar uzlaşma talebinden vazgeçtiğini beyan ederek adına salınan cezalar hakkında Kanunun 376ncı maddesinin uygulanmasını isteyebilmektedir.

Uzlaşma konusu vergi ve cezalar ;

· Uzlaşma vaki olduğu takdirde buna ilişkin düzenlenen ve tebliğ olunan uzlaşma tutanağı vergi ve cezaların ödeme zamanlarından önce tebliğ edilmişse kanuni ödeme zamanlarında, ödeme zamanları kısmen veya tamamen geçtikten sonra tebliğ edilmişse ödeme süreleri geçmiş olanlar uzlaşma tutanağının tebliğinden itibaren bir ay içinde;

· Uzlaşma vaki olmadığı takdirde, Vergi Usul Kanununun 112 ve 368 inci maddeleri ile 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 27 nci maddesinin 3 numaralı bendi hükmü çerçevesinde;
ödenmektedir.


Dilek BATIR