Skip to content

Narrow screen resolution Wide screen resolution Auto adjust screen size Increase font size Decrease font size Default font size default color brick color green color
Osman S.Arolat - Binde bir ve ikilik teşvikler (26.10.2007) PDF Yazdır e-Posta
26 Ekim 2007

Manşet haberimiz Doğu ve Güneydoğu Anadolu'daki 13 ilin çoğunun teşvik belgelerinden binde bir ya da iki yararlandığını gösteriyor. Oysa bugünün en önemli tartışmalarından birisi terörün önlenmesinde askeri önlemlere ekonomik ve sosyal alanda desteğin gerekli olduğu. Bu tablo bizi bu konuda yeniden ve daha geniş düşünüp, bölgeye özel kalkınma modeli üretmeye itmelidir.

Türkiye'de son günlerde Doğu ve Güneydoğu'daki terörün önlenmesinde sadece askeri harekatın yeterli olamayacağı, bölgede ekonomik, sosyal, kültürel ve eğitim projeleleriyle desteklenen bir uygulamanın gerektiği üzerinde duruluyor. Tartışmalar bu konular etrafında yoğunlaşıyor, bölge için yeni kalkınma stratejileri gerektiği belirtiliyor.

Bundan bir süre önce bölge ile ilgili Cumhuriyet döneminde hazırlanan raporlar ve yapılan çalışmalar, teşvikler ve sonuçları konusunda Prof. Dr. Kenan Mortan ve Neşe Özgen bir çalışma yapmışlardı. Bu çalışma dönem için yerli-yabancı 136 kaynak belge bulunduğunu, 20'ye yakın rapor bulunduğunu ortaya koyuyordu. Bunlar arasında 9 Haziran 1939 tarihli Kazım Karabekir raporu gibi askeri ve idari tedbirlere dayalı olarak çözme fikrinin ağırlık taşıdığı öneriler bulunuyor. Karabekir raporu Kürdistan diye adlandırdığı bölgenin üçe bölünmesini ve bölgedeki vali ve kaymakamların asker olmasını öneriyor. 1996 yılındaki Sakıp Sabancı Doğu Anadolu raporu gibi, Doğu Anadolu'da yatırımları teşvik edecek ve artıracak bir sisteme talip olduğunu belirten ekonomik ağırlıklı olanları da bulunuyor. 104 sayfalık raporda özel sektör ağırlıklı ekonomik ve sosyal kalkınma atılımını başlatıp yönlendirecek teşkilatlanma önerisi de yer alıyor. Fabrika kurmanın çözüm için yeterli olmadığı vurgulanan hayata geçmemiş raporda 19 başlıklı bir öneri paketine yer veriliyor. Raporda kalkınma için uygulamaya geçmeyen üç organizasyonun kurulması öneriliyor: Doğu Anadolu Ekonomik ve Sosyal Kalkınma Birliği (DOĞBİR), Doğu Anadolu Ekonomik ve Sosyal Kalkınma Kurulu (DESK) ve Bölgesel Ekonomik ve Sosyal Kalkınma Kuruluşu (BESK).

Ayrıca 8 noktada cazibe merkezleri kurulması da öneriliyor.

Son dönemde bölge için başlatılan teşvik sistemleri 4325 ve onun bitimiyle hayata geçirilen 5084 sayılı yasalar siyasal zorlamalarla bölge ile sınırlı kalmayıp genişletildiği için bölgeye yararlı olmadı.

GAP gibi önemli bir bölgesel kalkınma projesi ise çeyrek asırdır tamamlanamadı. Çeşitli illerde kendi gayretleri ile bazı projeler yürütülüyor. Adıyaman'da tekstil kümelenmesi, Hakkari'de Ceviz Ormanı Projesi gibi projeler yerel inisiyatiflerle geliştiriliyor.

Yapılması gereken bütün bölge için teröre ve yoksulluğa karşı refah projeleri olmalıdır. Çünkü bütün tartışmalara karşın arkadaşımız Hüseyin Gökçe'nin teşvik belgesi haberi bölgenin göz önüne alınmadığını gösteriyor. Bölge illerinin birçoğu teşvik belgesi sıralamasında binde bir ile binde ikilerde kalıyor. Doğu ve Güneydoğu'nun 13 ilinin aldığı toplam teşvik ise yüzde 7'lerde seviyesinde. Değişmesi gereken ve bölgeyle sınırlı kalkınma projelerine özel destek içeren çalışmaların hayata geçmesi...

Not: Dünkü "Kümesteki kazlar kesilmemeli..." yazımla ilgili olarak Kahramanmaraş'tan arayan bir okurum, "Mustafa Uysal'ın borç tecili önerisini aktarıyorsunuz. Bu kolay değil. Başımdan bu konuda geçeni size aktarayım. Borcum için tecil başvurusu yaptım. Teminat istediler. Bir dostumun otomobilini 12 bin YTL olarak teminat gösterdik. Kalan bölüm için nakit teminat istediler. 10 bin YTL nakit bulabildik. 2 bin YTL eksik kaldı, kabul etmediler. Ayrıca, taksitlendirme de zarara yol açıyor. Taksitlendirme yapmadan faiz asıl borç üzerinden hesaplanıyor. Taksitlendirme yapınca gecikmeden üzerine binen bölüm de faize tabi oluyor. Bunları da bir yazın..."

 

http://www.dunyagazetesi.com.tr/news_display.asp?upsale_id=331866&dept_id=80