Skip to content

Narrow screen resolution Wide screen resolution Auto adjust screen size Increase font size Decrease font size Default font size default color brick color green color
Çekte hapislik bitti ama sorunlar bitti mi PDF Yazdır e-Posta
17 Aralık 2009

Image

3167 sayılı "Çekte Ödemelerin Düzenlenmesi ve Çek Hamillerinin Korunması Hakkındaki Yasa" nihayet TBMM çatısı altından çıkarak hukukçuların önüne geldi.

Yasanın yeni hali piyasalarda her ne kadar, "Karşılıksız çekte hapis cezası kalktı" şeklinde algılansa da kazın ayağı pek öyle değil.

Hapisteki "mağdurlar"ın mağduriyetleri şimdilik kaydıyla gideriliyor.

Ama onlardan alacaklıların mağduriyetleri öyle görülüyor ki, uzun bir süre daha ortada duracak...

Yasa ile yazılan senaryo şöyle:

Henüz mahkûmiyet almamışsa infaz ertelenecek.

Hapiste ise tahliye olacak.

Gidecek ve 1 Nisan 2010 tarihine kadar borçlu olduğu kişi ile anlaşacak.

Velev ki anlaştı...

Bu anlaşma mahkemelere bildirilecek.

Yani ya 1 Nisan'a kadar borcunu ödeyecek ya da 2 yıl süreli belli bir takvime bağlayacak.

Borcunu ödeyebilmek için

Ya yeni iş kuracak ya da yeni bir iş bulacak.

İş kurmak için sermaye lazım.

Sermaye yoksa, kredi lazım.

Diyeceksiniz ki, "sermaye anlamında parası olsa borcunu öder hapse girmezdi."

Doğrudur, demek ki sermayesi yok.

O zaman kredi bakacak.

Kredi demek borç üstüne borç demek!

Çekten mahkûmiyet yemiş adama kim kredi verecek?

Çalacağı kapı, iyimser ifade ile tefeci...

Kötümser isimle mafya kapısı olacak.

Diyelim ki, bunlardan birinden sermaye buldu.

Çek özürlü işadamı kimliği ile çek hesabı nasıl açacak?

Yeni yasaya göre açamayacak.

O zaman önünde bir yol kalacak: Kayıtdışı çalışmak!

Diyelim ki, bunların hepsi gerçekleşti.

Çalışacak, hem geçimini sağlayacak; hem 2 yıllık anlaşma yaptığı alacaklısının borcunu ödeyecek hem de kredi bulduğu tefeci veya mafyanın borcunu...

Ve tüm bunları 2 yıl içerisinde yapacak!

Her şey yolunda giderse, ne âlâ!

Gitmez de borçlarını ödeyemezse tekrar mapus damına düşecek.

Yeni yasanın kaleme aldığı senaryoda yazılanlar bunlar.

Yasa ile yazılmayan senaryoyu konuşacaksak o daha da vahim.

İlk 2 yıllık sürede, yasanın 2 yıldan 4 yıla çıkarılmasını bekleyecek.

Olmazsa, borcunu ödeyemeyecek ve izini kaybedecek.

O da olmazsa gazetelerin üçüncü sayfalarında şu haberleri okuyacağız:

"Mafya infazı!"


Veya "Alacağını ödemeyen borçlusunu vurdu."

Veya "Borcunu ödeyemeyince alacaklısını vurdu."

Özetle; ya dünya değiştirecek ya da yine mapus damına dönecek.

8 yıldır TBMM'de bulunan çek yasasının "yeni" adı altında ilgililerine sunduğu acı senaryolardır bunlar.

Her iki senaryoda da mutlu son yok.

Oysa;

"Yeni" adını verdiğiniz bir oluşum iki tarafı olmasa da bir tarafı mutlu etmelidir.

Yeni çek yasasının mevcut hali ile alacaklıyı da borçluyu da mutlu eder bir yanı yok.

Böyle bir yasadan mutlu olan varsa, "verdik, kurtulduk" şeklinde düşünen TBMM Adalet Komisyonu olmalıdır.

Komisyon, 8 yıllık süre sonunda sorunları bir süreliğine halı altına süpürmüştür, o kadar!

Bu kadar uzun süre sonunda, topu hukukçuların, alacaklıların ve borçluların önüne atmış "Ne haliniz varsa görün" demiştir.

Yazımın başlığında "Çekte hapislik bitti, sorunlar bitti mi" diye sormuştum ya!

Ne dersiniz sorunlar bitti mi, yoksa sorunlar dolu bir başka perde mi açıldı?

http://www.referansgazetesi.com/haber.aspx?YZR_KOD=169&HBR_KOD=134143&a=sswrhivwovpnkaef5wy21x2c