Veysi Seviğ - Bumin Doğrusöz/ Haciz gelen borç aylık yüzde 2 faizle ertelenebilir(31.10.2007) |
31 Ekim 2007 | |
Vergi borçları nedeniyle hakkında haciz işlemi başlatılmış mükellef çok zor duruma düşecekse teminat göstererek iki yılı geçmemek kaydıyla erteletebilir. Mükelleflere erteleme durumunda borçlarına aylık yüzde 2, yıllık yüzde 24 faiz uygulanır.
HACZE KARŞI TECİL SORU: Yapmış bulunduğum ticari faaliyet sırasında, borçlularımın borçlarını süresi içerisinde ödememeleri nedeniyle, vergi borçlarımı da süresinde ödeyemedim. Bu konuda vergi dairesi tarafından hakkımda haciz işlemi yapılacağı konusu bildirilmiş bulunmaktadır. Eğer hakkımda haciz işlemi uygulanırsa hem ticari itibarım sarsılacak ve hem de bankalar nezdinde kredi kullanmam zorlaşacaktır. Bu durumda borçlarımın takside bağlanması ve haciz uygulamasından vazgeçilmesi mümkün müdür? YANIT: Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkındaki Yasa’nın 48. maddesi uyarınca “Amme borcunun vadesinde ödenmesi veya haczin tatbiki veyahut haczolunmuş malların paraya çevrilmesi amme borçlusunu çok zor duruma düşürecekse, borçlu tarafından yazı ile istenmiş ve teminat gösterilmiş olmak şartıyla alacaklı amme idaresince veya yetkili kılacağı makamlarca; vergi, resim, harç, ceza tahkik ve takiplerine ait muhakeme masrafı, vergi cezası, para cezası ve gecikme zammı alacakları” iki yılı geçmemek üzere tecil edilmektedir. Mevcut yasal düzenleme çerçevesinde vergi borçlarınızı tecil ettirmeniz, yani erteletmeniz ve takside bağlattırmanız mümkün bulunmaktadır. Bunun için alacaklı vergi dairesine yazılı olarak başvurmanız gerekmektedir. Bu başvurunuzu bizzat yapabileceğiniz gibi özel olarak vekalet verdiğiniz bir kişi aracılığı ile de yapabilirsiniz. Tecil için yapılan başvurular ve taksitlendirme istekleri ilgili idare tarafından yapılan inceleme sonucunda talepte bulunulan borçluya bildirilmektedir. Tecil için yapılan başvuruların sonuçlandırılmasına kadar belli bir süre geçmektedir. Bu süre içerisinde de borçluların kendi talep ettikleri koşullar içerisinde taksitlerini düzenli olarak ödemeleri gerekmektedir. Tecile yetkili olan makamlar tecil yetkilerini kullanırken; * Borçlu tarafından daha kısa bir süre önerilmemiş olması halinde, amme alacağının aylık taksitler halinde taksitlendirilmesi, * Borçlunun taksitlendirmeye yönelik dilekçesinde belirttiği taksit süresinden daha uzun taksit süresinin verilmemesi, * Taksit tutarları belirlenirken ödemesiz aya yer verilmemesi, * Taksit tutarlarının mutlaka eşit olma şartının aranılmaması, gerekmektedir. Böyle bir durumda siz de idareden tecil ve taksitlendirme isteminde bulunabilirsiniz. Ancak yukarıda da belirttiğimiz gibi sizin böyle bir talepte bulunmanız halinde öncelikle idareye bir ödeme planı sunmanız ve tecil ve taksit işleminizin sonuçlanmasına kadar önerdiğiniz plana uygun gerekli ödemeleri yapmanız gerekmektedir. Diğer yandan yasal düzenleme gereği olarak mevcut borcunun tecilini ve taksitlendirilmesi isteyenlerin bu isteklerinin uygun görülmeyerek idarece reddi halinde de reddedilen borçlular söz konusu borçlarını reddin tebliğ tarihinden itibaren 30 gün kadar verilebilecek ödeme süresi içinde ödedikleri taktirde bu amme alacağı da ödendiği tarihe kadar tecil faizi alınmak suretiyle tecil edilmiş sayılmaktadır. Günümüzde uygulanan tecil faizi oranı ise aylık yüzde 2, yıllık olarak da yüzde 24’tür.(V. Seviğ)
KİRANIN İNCELENMESİ SORU: Anonim şirket olarak, yönetim kurulu başkanımıza ait bir gayrimenkulü iş yeri olarak kullanıyoruz. Şirketimiz bir aile şirketi niteliğindedir. Şirketimizin kullandığı bina için ödenen kiranın düşük olması dikkate alınarak hakkımızda vergi incelemesi yapılmaktadır. Daha öncede belirttiğim gibi bina şirketin yönetim kurulu başkanı olan en büyük ortağa aittir. Söz konusu bina için ödenmekte olan kiranın beyan için gerekli olan miktarın altında kalmaması nedeniyle, kiranın düşük olduğu ifade edilerek hakkımızda tutanak düzenlenmiştir. YANIT: Gelir Vergisi Yasası’nın 73. maddesi uyarınca “kiraya verilen mal ve hakların kira bedelleri emsal kira bedelinden düşük olamaz.” Dolayısıyla eğer sizin işyerinizin bulunduğu yerde benzer nitelikteki binaların kira bedelleri sizin ödemiş olduğunuz kira bedelinden daha yüksek ise bu takdirde diğer kira bedelleri esas alınarak hakkınızda işlem yapılabilir. Bilindiği üzere işyerlerinin kira bedelleri üzerinden Gelir Vergisi Yasası uyarınca stopaj yapılmaktadır. Bu şekilde vergilendirilen kira gelirlerinin 2007 yılında 19.000 YTL’yi aşmaması halinde beyan edilmemesi gerekmektedir. Bu miktar her yıl değişmektedir. Genel olarak bir önceki yıl öngörülen miktar bir sonraki yıl için yeniden değerleme oranında artırılmaktadır. Söz konusu kira bedellerinin düşük gösterilmesi suretiyle kiracı daha az stopaj yapmak, buna karşılıkta kira geliri elde edenin beyan dışı kalması mümkün olabilmektedir. Buna karşılık kiraya verenin aynı zamanda şirket ortağı olması dolayısıyla söz konusu düşük kira gelirine karşılık şirketten sağladığı ve bu bağlamda da şirket tarafından yapılmaması gereken daha doğrusu kanunen kabul edilmeyen giderler kapsamında olan harcamalar da inceleme konusu yapılabilmektedir. Bu durumda olayı inceleme sonucuna göre değerlendirmek gerekmektedir. .(V. Seviğ)
BİRDEN FAZLA İŞVERENDEN ÜCRET SORU: 2007 yılında mayıs ayında çalıştığım işyerinin kapanması nedeniyle ayrılmak zorunda kaldım. Bu iş yerinde toplam gelirim beş ay içerisinde primlerde dahil olmak üzere 40.000 YTL civarındaydı. Haziran ayından bu yana bir inşaat firmasında üst düzey yönetici teknik eleman olarak çalışıyorum. Muhtemelen yıl sonuna kadar buradan da elime yaklaşık brüt olarak 70.000 YTL geçmiş olacak. Bu durumda benim yıllık beyanname vermem ve almış olduğum ücret gelirlerimi bu beyanname üzerinde birleştirerek vergi hesaplamak gerekiyormuş. Oysa bizim ücretlerimizden işveren vergisini kesip yatırıyor. Bu nedenle bizden ayrıca beyanname istemekle ne amaçlanıyor? YANIT: Gelir Vergisi Yasası’nın 86/1-b maddesi uyarınca “Tek işverenden alınmış ve tevkif suretiyle vergilendirilmiş ücretler için yıllık beyanname verilmemektedir. Diğer gelirler için beyanname verilmesi halinde bile tek işverenden alınan ücretlerin beyannameye dahil edilmemesi gerekmektedir. Buna karşılık 2007 yılında iki ayrı işverenden ücret geliri elde edenlerin ikinci işyerlerinden elde ettikleri ücret tutarının 19.000 YTL’yi aşması halinde bu ücretini ve elde ettiği diğer ücretini birleştirerek beyan etmesi gerekmektedir. Yasa maddesinde birden sonraki işverenden alınan ücret kavramından anlaşılması gereken ikinci işverendir. İkinci işverenin hangisi olacağı konusunda seçim yapma hakkı çalışana aittir. Sizin her iki işverenden de almış olduğunuz ücretler ayrı ayrı 19.000 YTL’yi geçtiği için bu ücretlerinizi 2008 yılının Mart ayında (Mart ayının 25. günü akşamına kadar) bir beyanname üzerinde toplayarak beyan etmeniz, toplam geliriniz üzerinden hesaplanan vergiden sizin ücretlerinizden kesinti suretiyle alınan vergileri düşmek suretiyle kalan miktarı iki eşit taksitte ödemeniz gerekmektedir. Yasa maddesi ile yapılan bu düzenleme uyarınca ücretlerin birleştirilerek Gelir Vergisi Yasası uyarınca uygulanan artan oranlı tarifeye göre elde edilen ücret toplamının vergilendirilmesini sağlamaktır. .(V. Seviğ)
YARGI KARARLARINDA UZLAŞMA Danıştay 7. Dairesi E.2003/2367 K.2005/3466 T.29.12.2005 Davacı adına daha önce kaydi envanter sonucu bulunan matrah farkı üzerinden yapılan tarhiyatla ilgili olarak tarhiyat öncesi uzlaşmaya varıldıktan sonra aynı döneme ilişkin olarak yapılan vergi incelemesi sonucunda davacının alımlarının bir kısmının muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belgelere dayandırıldığı ve bir kısım hasılatını da beyan dışı bıraktığından bahisle yapılan cezalı tarhiyat, mahkemece, uzlaşmaya varılan vergilerin ilgili bulunduğu aynı dönem için farklı sebeple de olsa tekrar tarhiyat yapılamayacağı gerekçesiyle iptal edilmiştir. Ancak, gerek vergi mevzuatında bu konuda engelleyici herhangi bir hüküm olmaması gerekse Danıştay İçtihatları Birleştirme Kurulu’nun Mahkemece karara dayanak gösterilen 2.7.1985 tarih ve 1985/4 sayılı kararının olayla ilgisi bulunmaması karşısında, aynı döneme ilişkin olsa dahi, uzlaşmaya varılan vergilerin kaydi envanter sonucunda bulunan matrah farkından kaynaklanması, davaya konu vergilerin ise muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge kullanılması ve bir kısım hasılatın beyan dışı bırakılmasından kaynaklanması sebepleriyle tarhiyatı kaldıran yerel mahkeme kararında yasal isabet yoktur.
Danıştay 4. Dairesi E.2002/3936 K.2003/611 T.13.3.2003 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun Ek 6. maddesindeki mükellef veya adına ceza kesilenin üzerinde uzlaşılan ve tutanakla tespit olunan hususlar hakkında dava açamayacağı ve hiçbir mercie şikayette bulunamayacağı hükmüne göre, amacı matrahla ilgili anlaşmazlığın ortadan kaldırılması olan uzlaşmanın neticesinde, gerek yükümlülerin salınan vergi ve kesilen ceza hakkında uyuşmazlık yaratamayacağı kabul edilmiş olduğundan gerekse uzlaşmanın idare yönünden de kesin olması gerektiğinden; olayda uzlaşmada taraf olan idarenin uzlaşılan dönem hakkında yeniden inceleme yaparak cezalı vergi salması işleminin amaca ters düşmesi ve yükümlü hakkında ilk incelemeye göre bulunan matrah üzerinden yanlış vergi hesaplanmış olmasının da yeniden tarhiyat yapılmasını haklı kılmaması sebepleriyle, idare tarafından uzlaşma tutanağındaki vergiyi artırıcı yönde yapılan tarhiyatta yasal isabet yoktur.
Danıştay 7. Dairesi E.2000/8568 K.2002/1380 T.2.4.2002 Davacı Şirketin 1995 yılı hesaplarının 1996 yılında incelenmesi neticesinde tarh edilen ve uzlaşma konusu yapılan KDV’nin nedeninin davacının bir kısım satışları için belge düzenlememek suretiyle hasılatını gizlemesi ve bu yolla KDV matrahını azaltması yolundaki tespitler olmasına karşılık, aynı yılın eylül dönemi için re’sen yapılan ve bu davaya konu olan tarhiyatın ise davacı şirketin sahte fatura kullanmak suretiyle haksız yere KDV indiriminden yararlandığına dair tespitler olması ve daha önce üzerinde uzlaşmaya varılan vergi matrahının değiştirilmesi sonucunu yaratmayan dava konusu tarhiyatın, uzlaşılan ilk tarhiyat ile aynı döneme ilişkin olmasına karşın farklı nedene dayanıyor olması sebepleriyle, dava konusu tarhiyatı kaldıran yerel mahkeme kararında yasal isabet yoktur.
Danıştay 7. Dairesi E.2000/905 K.2000/2999 T.31.10.2000 Davacının yaptığı uzlaşma başvurusunu otuz günlük başvuru süresinin geçirildiğinden bahisle reddeden davalı idarenin bu işleminin, sürenin son gününün çalışmaya ara verme zamanına rastladığı ve bu sebeple İYUK md. 8/3’e göre ara verme zamanının sona ermesinden itibaren 7 gün uzadığı ve dolayısıyla başvurunun süresinde olduğu gerekçesiyle Yerel Mahkemece iptal edildiği Davada, uzlaşma hakkı yargısal başvuru hakkıyla ilgili olmadığından ve başvuru süresi de yargısal süre olarak nitelendirilemeyeceğinden ve başvuruda bulunma süresinin son gününün çalışmaya ara verme zamanına rastlaması sebebiyle uzaması söz konusu olamaz. Yerel Mahkeme Kararı bu yönden hukuka aykırı ise de; uzlaşma başvurusunun uygun şekilde ve süresinde yapılmadığına veya uzlaşma komisyonunun yetkisine girmediğine karar verme yetkisinin sekretaryanın raporu üzerine, kendisine başvuruda bulunulan uzlaşma komisyonuna ait olması sebebiyle, başvurunun uzlaşma komisyonuna iletilmeden davalı vergi dairesi müdürlüğünce incelenmeksizin reddi, yetkisizlik sebebiyle hukuka aykırı olduğundan, Yerel Mahkeme Kararı sonucu itibariyle yerindedir.
AYIN MALİ TAKVİMİ 31 Ekim 2007 SSK (Eylül 2007) Sigorta Primlerinin Ödenmesi Bağ-Kur Sigortalılarının Ekim 2007 Sigorta Primi ve Sağlık Sigorta Primlerinin Ödenmesi Eylül 2007 Dönemine Ait Haberleşme Vergisinin Beyanı ve Ödemesi
7 Kasım 2007 Ekim 2007 Dönemi Çeklere Ait Değerli Kağıtlar Vergisi Bildirimi ve Ödemesi
9 Kasım 2007 16-31 Ekim Dönemine Ait Noterlerce Yap. Makbuz Karşılığı Öde. Ait Bildirimlerin Verilmesi ve Ödenmesi
12 Kasım 2007 16-31 Ekim Dönemine Ait Petrol ve Doğalgaz Ürünlerine İlişkin Özel Tüketim Vergisi Beyanı Ve Ödenmesi
14 Kasım 2007 2007 3. Geçici Vergi Dönemine Ait Gelir Vergisinin Beyanı 2007 3. Geçici Vergi Dönemine Ait Kurumlar Vergisinin Beyanı
15 Kasım 2007 Ekim 2007 Kaynak Kullanımı Destekleme Fonu Kesintisi Bildirimi ve Ödemesi Ekim 2007 Dönemine Ait Özel İletişim Vergisi Beyanı ve Ödemesi Ekim 2007 Dönemine Ait Kolalı Gazoz, Alkollü İçecekler ve Tütün Mamullerine İlişkin Özel Tüketim Vergisinin Beyanı ve Ödemesi Ekim 2007 Dönemine Ait Motorlu Taşıt Araçlarına İlişkin Özel Tüketim Vergisi Beyanı ve Ödemesi Ekim 2007 Dönemine Ait Dayanıklı Tüketim ve Diğer Mallara İlişkin Özel Tüketim Vergisi Beyanı ve Ödenmesi Ekim 2007 Dönemine Ait Gider Vergilerinin (BSMV) Beyanı ve Ödemesi
19 Kasım 2007 2007 3. Geçici Vergi Dönemine Ait Gelir ve Kurumlar Vergisinin Ödemesi
20 Kasım 2007 Ekim 2007 Dönemine Ait Yarışma ve Çekilişlerle Futbol Müsabakalarına ve At Yarışlarına Ait Müşterek Bahislerle İlgili İntikal Vergisinin Beyanı ve Ödemesi Ekim 2007 Dönemine Ait İlan ve Reklam Vergisinin Beyanı ve Ödemesi Ekim 2007 Dönemine Ait Şans Oyunları Vergisi Beyanı ve Ödemesi
23 Kasım 2007 Ekim 2007 Dönemine Ait Kurumlar Vergisi Stopajının Muhtasar Beyanname ile Beyanı Ekim 2007 Dönemine Ait İstihkaktan Kesinti Suretiyle Tahsil Edilen Damga Vergisi ile Sürekli Mükellefiyeti Bulunanlar İçin Makbuz Karşılığı Ödenmesi Gereken Damga Vergisinin Beyanı Ekim 2007 Dönemine Ait Gelir Vergisi Stopajının ve Damga Vergisinin Muhtasar Beyanname ile Beyanı
26 Kasım 2007 Ekim 2007 Dönemine Ait Katma Değer Vergisi Ödemesi Ekim 2007 Dönemine Ait Muhtasar Beyanname ile Beyan Edilen Gelir Vergisi Stopajının ve Damga Vergisinin Ödemesi 1-15 Kasım Dönemine Ait Noterlerce Yap. Makbuz Karşılığı Öde. Ait Bildirimlerin Verilmesi ve Ödenmesi 1-15 Kasım Dönemine Ait Petrol ve Doğalgaz Ürünlerine İlişkin Özel Tüketim Vergisi Beyanı Ve Ödemesi Ekim 2007 Dönemine Ait Kurumlar Vergisi Stopajının Ödemesi Ekim 2007 Dönemine Ait İstihkaktan Kesinti Suretiyle Tahsil Edilen Damga Vergisi ile Sürekli Mükellefiyeti Bulunanlar İçin Makbuz Karşılığı Ödenmesi Gereken Damga Vergisinin Ödemesi
30 Kasım 2007 Ekim 2007 Dönemine Ait Haberleşme Vergisinin Beyanı ve Ödemesi Veraset ve İntikal Vergisi 2. Taksit Ödemesi Emlak Vergisi ve Çevre Temizlik (Konut Dışı Binalar İçin) Vergilerinin 2. Taksit Ödemesi SSK (Ekim 2007) Sigorta Primlerinin Ödenmesi Bağ-Kur Sigortalılarının Kasım 2007 Sigorta Primi ve Sağlık Sigorta Primlerinin Ödenmesi
SÖZÜN ÖZÜ Akıllı insan aklını kullanır, daha akıllı insan ise başkalarının aklını da kullanır. BERNARD SHAW
http://www.referansgazetesi.com/haber.aspx?HBR_KOD=82266&YZR_KOD=158&ForArsiv=1 |