İşçilerle memurlar arasındaki önemli farklardan birisi de, fazla mesai (fazla çalışma) ücretinin ödenmesinde ortaya çıkıyor.

Asgari ücretle (brüt 585 YTL, net 419,15 YTL) çalışan bir işçinin her bir saat fazla mesai (fazla çalışma) ücreti karşılığında, normal ücretine ilaveten 3,9 YTL ödeniyor.

TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda görüşülmeye başlanacak 2008 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Tasarısı'na göre, memurların fazla çalışma ücreti, yeni yılda yüzde 5 oranında artış görecek. Halen 85 YKr olan saat başı fazla çalışma ücreti, 1 Ocak 2008'den itibaren 90 YKr olarak uygulanacak.

Bu tutarın yetersiz olduğunu sanırım söylemeye gerek bile yok. Devlet, memuruna en azından, asgari ücretliye ödenen fazla mesai ücreti kadar bir ödeme yapmalıdır.

Milli Eğitimin Fendi, öğrencileri yendi

Geçen hafta bazı gazetelerde ve TV'lerde yer alan "İstanbul'da tam gün eğitim yapan ilköğretim okullarında öğrencilere artık öğle yemeği verilemeyeceği" haberleri sınır ötesinin gölgesinde kaldı.

Konuyu biraz açmak gerekirse, İstanbul'daki Milli Eğitim'e bağlı tam gün eğirim yapan ilköğretim okulu öğrencilerine öğle yemeği verilmiyor. Gerekçesi ise tam fıkra gibi.

İstanbul Milli Eğitim Müdürü Ata Özer diyor ki;"Okul müdürleri bu işten rant sağlıyor. Ayrıca çocukların zehirlenme riski var. Verilen yemekten farz edelim çocuk zehirlendi, öldü. Bunun hakkını kim savunacak? Burada okul müdürleri yemek fabrikaları ile anlaşarak rant sağlıyorlardı."

Madem yolsuzluk yapan okul müdürleri var, sen necisin demezler mi adama? Madem rant var, yemek şirketini İstanbul Milli Eğitim Müdürü olarak ihaleyle kendin belirle.

Yani Milli Eğitim Müdürü Ata Özer diyor ki, okul kantinlerinde yediklerinden zehirlenip ölen çocuk olursa bunun tek mesulü benim. Yeter ki öğrenciler okul kantinlerinden alışveriş yapsın, yeter ki kantinciler para kazansın. Kimin umurunda tostla, hamburgerle, patates cipsiyle büyüyen çocuklar.

Milli Eğitim Bakanı'na gelince sanırsınız ki, gazetelerde, televizyonlarda yer alan haberler patagonya Milli Eğitim Bakanlığı'yla ilgili. Yüzlerce, binlerce veliden gelen mesajlar, dilekçeler, gazete ve televizyon haberlerine rağmen sayın Bakan Hüseyin Çelik'ten ve bakanlıktan hiçbir açıklama yok. "Bakan" bey, sadece bakıyor, minik öğrenciler ise yemek bekliyor.

Doğuştan özürlü malulen emekli olabilir mi?

Sosyal güvenlik mevzuatımıza göre, sigortalı olarak ilk defa çalışmaya başladığı tarihte bu hastalık veya arızaları malül sayılmayı gerektirecek düzeyde olan özürlülerin SSK ve Bağ-Kur kanunlarına göre malulen emekli olabilmeleri mümkün olmamaktadır.

Ayrıca, malulen emeklilik için sigortalının çalışma gücünün 2/3'ünün yitirmesi ve prim gün sayısını da doldurması gereklidir.

http://www.dunyagazetesi.com.tr/news_display.asp?upsale_id=332309&dept_id=80