Skip to content

Narrow screen resolution Wide screen resolution Auto adjust screen size Increase font size Decrease font size Default font size default color brick color green color
Çalışanlara maaş ödeyemez olduk! PDF Yazdır e-Posta
19 Ocak 2010

Image

SGK'ya borcu olan esnafın banka hesabındaki paraya el konması uygulaması büyük tepki çekiyor. Krizde zaten zorluk yaşayan iş dünyası 'Bu para da giderse çalışana maaş ödeyemeyiz' diyor

Resmi Gazete'de 3.5 ay önce sessiz sedasız yayımlanan bir tebliğle yürürlüğe giren uygulamaya iş dünyasının tepkisini çekiyor. Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK), kendisine borcu olan işverenlerin banka hesaplarını izliyor ve hesaba para yattığı anda haber vermeden parayı çekiyor. Bu durumun bireysel hak ve özgürlüklere aykırı olmasının yanı sıra ekonomik kriz içindeki işletmeleri de zor durumda bırakacağı belirtiliyor. İş dünyasının temsilcileri tebliğin yaratacağı sonuçlar hakkında AKŞAM'a şunları söyledi:

Mutlaka durdurulması gerekiyor
Tanıl Küçük-İstanbul Sanayi Odası Başkanı: Kriz koşullarında ayakta kalma mücadelesi veren ve hükümetten destek bekleyen işletmelerimizin karşısına, deyim yerindeyse, KOD uygulamasından sonra, yeni bir köstek daha çıkmış bulunmakta. Kriz nedeniyle işletmelerimizin prim borçlarını ödemekteki sıkıntıları daha da artmıştır. Prim borçlarının ödemesinde ilave kolaylıklar beklerken, böyle tepeden inme, baskıcı bir yöntemin gündeme gelmesi kabul edilemez. Bu uygulama, işletmelerin ödeme planlarını, ticari ilişkilerini, üretim ve istihdamlarının devamını riske atacaktır. Ticari haklara, bireysel özgürlüklere zarar veren, teamüllere aykırı böyle bir uygulamayı son derece sakıncalı buluyor ve mutlaka durdurulmasını talep ediyoruz.

Devlet krizde yanımızda olmalı
Lütfü Küçük-Türkiye Genç İşadamları Derneği Başkanı: Bu uygulama yasalaşmadan önce, iş dünyası ve ticari hayata getireceği zararları gündeme getirmiştik, buna rağmen tebliğ yayınlandı. Dünyanın en derin krizini yaşıyoruz, krizin bitip bitmediğini bilemiyoruz, ikinci, üçüncü dalgaları bekleyenler var. Böylesi bir dönemde Türk reel sektörünün eksikliğini hissettiği en önemli duygu, dayanışma ve birliktelik. Bu krizi reel sektör yaratmadı, finans sisteminde kaynaklandı. Buna karşın, reel sektörün çarkları döndürebilmesi için likiditeye ihtiyaç var. Zaten kısıtlı olan likiditeye de devletin el koyması, bizi çıkmaza sürükleyecektir. Biz bu dönemde devleti yanımızda görmek istiyoruz, bu tür yöntemlerle ne devlet kazanır ne de reel sektör. Kısaca attığımız taş ürküttüğümüz kurbağaya değmeli.

Maaşları da bankadan ödüyoruz
Hikmet Tanrıverdi-İstanbul Hazır Giyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği Başkanı: Sosyal Güvenlik Kurumu'nun bu kararı en başta ticari hayatı çok olumsuz etkiler. Bir diğer nokta ise insanların mahremiyetinin kalmayacak olması. Birisi sizden habersiz banka hesabınıza giriyor ve paranızı çekiyor, bunu herhangi bir kanunla açıklamak mümkün değil. Ticari yapan bir kişi neyi ne zaman ödeyeceğine şirketinin, mali yapısının durumuna bakarak karar verir. İşadamı kriz döneminde bazı borçlarını erteleyip acil olanları ödemeyi tercih eder. Eğer bankaya acil bir ödeme için yatırdığınız para SGK tarafından çekilirse şirketlerin yaşaması mümkün değil. En önemli sorun da işçi maaşları. Yeni yasal düzenlemeye göre, tüm işverenler işçi maaşları banka kanalıyla ödemek zorunda, bu durumda SGK'ya borcu olan işçisinin maaşını nasıl ödeyecek. Devletin dedektifvari çözümlerle alacağını tahsil etme yoluna gitmesi yanlış, özellikle kriz dönemlerinde devlet 'devlet babalığını' göstermeli. Hepimiz bu ülkede yaşıyoruz, iş yapıyoruz, devlete borçlu yaşanmayacağını biliyoruz, eskisi gibi suiistimallere açık bir durum da yok, aflar dönemi de kapandı; tüm iş dünyası bunun farkında. Devletin de bu uygulamaya son verip, ödemeleri kolaylaştırma, yüksek ceza faizlerini düşürme gibi yöntemleri devreye sokması gerekiyor.

Tebliğ, keyfi uygulamaya açık
Celal Beysel-TURKONFED Başkanı: Bu uygulamanın üç ayrı sakıncası olduğunu düşünüyorum. Birincisi keyfi ve politik uygulamalara açık. SGK'nın hangi alacaklarını tahsil edeceği, hangisini etmeyeceği belli değil. İkincisi, serbest piyasa ekonomisine aykırı. En önemlisi ise karşılıklılık ilkesini ihlal ediyor. Örneğin bir müteahhidin devletten ya da belediyeden alacağı var. Eli kolu bağlı ödemeyi bekliyor, hiçbir şey yapamıyor. Ama o  müteahhidin devlete borcu varsa banka hesabından alınıyor. O zaman bize de devletten alacağımıza el koyma hakkı verilmeli.

Önce gecikme faizi
PİYASA faizi aylık yüzde 7'lere gerilemişken, devletin esnafa uyguladığı gecikme faizi yüzde 30'lardaydı. Bu haksızlığın giderilmesi gerektiğini ilk AKŞAM yazdı. Haberlerimiz ses getirdi.  Bu haksızlık giderildi, devletin gecikme faizi biraz indirildi.

Sonra kod virüsü
MALİYE'NİN KOD uygulamasını da birinci sayfasından manşet yapan tek gazete AKŞAM oldu. 'Yaşın yanında kuru da yanmasın' dedik, KOD'un bir virüs gibi yayıldığını anlattık. Çok geçmeden Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, KOD uygulamasının kaldırıldığını açıkladı.

http://www.aksam.com.tr/2010/01/19/haber/ekonomi/4981/calisanlara_maas_odeyemez_olduk_.html