Skip to content

Narrow screen resolution Wide screen resolution Auto adjust screen size Increase font size Decrease font size Default font size default color brick color green color
Defterlerin kapanıs tasdikinin önemi!.. PDF Yazdır e-Posta
26 Ocak 2010

Image

Ticari işletmelerin tutmak zorunda oldukları defterler ve bunların tasdikine ilişkin hükümler hem Vergi Usul Kanunu'nda (VUK), hem de Türk Ticaret Kanunu'nda (TTK) yer alıyor.

Söz konusu kanunlara göre tutulması gereken defterler için açılış tasdiki, ara tasdik ve kapanış tasdiki olmak üzere üç tür tasdik söz konusu...

Açılış tasdiki, defterler kullanılmaya başlanılmadan önce yaptırılan tasdik olup hem VUK hem de TTK açısından zorunludur.

Ara tasdik, VUK'ta düzenlenmiş olup, tutulmakta olan defterlerin ertesi yılda da kullanılacak olması halinde, defterlerin kullanılacağı dönemin ilk ayı içinde yaptırılan tasdik işlemidir.

Kapanış tasdiki ise TTK'ya göre defterlerin kullanıldıkları dönemin sonunda yaptırılan tasdik işlemidir.

Defterlerin açılış tasdikinin yaptırılmaması, hem vergi hem de sosyal güvenlik uygulamalarında idari para cezası uygulanmasını gerektirirken; kapanış tasdikinin yaptırılmamış olması, başta defterlerin sahibi lehine delil olarak kabul edilmemesi olmak üzere birçok olumsuz sonuç doğuruyor. Bu nedenle de kapanış tasdiki, en az açılış tasdiki kadar önemli.

KAPANIŞ TASDİKİ
Vergi Usul Kanunu'na göre defterin kapanış tasdiki zorunlu değil. Defterlere kapanış tasdiki yaptırılması Türk Ticaret Kanunu'nda yer alan bir zorunluluk olup, sadece yevmiye defteri ve envanter defteri için söz konusu.

TTK'ya göre, yevmiye defterinin yeni senenin en son ocak ayı sonuna kadar notere ibraz edilerek, kapanış tasdikinin yaptırılması gerekiyor (TTK md. 70). Buna göre, 2009 yılı yevmiye defterinin kapanış tasdikinin, içinde bulunduğumuz ocak ayı sonuna kadar yaptırılması gerekiyor.
Envanter defterinin ise en geç mart ayının sonuna kadar envanter işlemleri tamamlanarak, nisan ayı sonuna kadar notere ibraz edilmesi ve kapanış tasdikinin yaptırılması gerekiyor (TTK md. 72).

KAPANIŞ TASDİKİ NEDEN ÖNEMLİ?

Defterlerin kapanış tasdikinin yaptırılmamasının doğuracağı sonuçları şöyle sıralamak mümkün;
l TTK, Kanun'a uygun olarak tutulan ve birbirini teyit eden ticari defterlerin sahibi lehine delil olarak kullanılmasına imkan tanıyor (TTK md. 85). Kapanış tasdiki de kanuni bir zorunluluk olduğundan, kapanış tasdikinin yaptırılmaması halinde söz konusu defterlerin sahibi lehine delil olarak kullanılması mümkün olmaz.

l TTK'da, Kanun'da sayılan defterleri hiç veya Kanuna uygun şekilde tutmayanların ağır para cezası (adli para cezası) ile cezalandırılmaları öngörülmektedir (TTK md.67/3). Kapanış tasdiki de Kanun'da öngörülen bir zorunluluk olduğundan, bu zorunluluğa uymayanların adli para cezası ile cezalandırılmaları söz konusu olabilecek.

l İcra İflas Kanunu'na göre, ticari defterlerini hiç ya da Kanun'a uygun olarak tutmayanlar, iflas ettiklerinde, 'taksiratlı müflis' sayılmakta ve Türk Ceza Kanunu'na göre cezalandırılmaktadırlar (İİK md.310/5). Dolayısıyla söz konusu hüküm, gerekli defterlere kapanış tasdiki yaptırmayanlar açısından da geçerlidir.

AKLINIZDA BULUNSUN
Defterlerinizi tasdik ettirmeyi unuttuysanız!

Mükelleflerin 2010 yılında kullanacakları defterleri 2009 Aralık ayında tasdik ettirmeleri gerekiyordu. Ancak bu süreyi kaçıranlar veya 2010 yılında kullanacakları defterleri tasdik ettirmeyi unutanlar için ay sonuna kadar kullanabilecekleri bir kolaylık var. 2009 yılı defterine ara tasdik yaptırmak. 2010 yılında kullanacağınız defterleri aralık ayında tasdik ettirmeyi unuttuysanız, 2009 yılında kullandığınız defterlere ocak ayı sonuna kadar ara tasdik yaptırarak, defterlerinizi yasal süresinde tasdik ettirmemiş olmaktan dolayı cezalı duruma düşmekten kurtulabilirsiniz.

Prim ödemesini kesip yaşınızın dolmasını bekleyin
ŞUBAT 1991 girişli SSK'lıyım. Temmuz 1970 doğumluyum. 05.10.1992-05.10.1995 tarihleri arasında Emekli Sandığı'na bağlı olarak çalıştım. 05.10.1995-31.01.2001 arası özel bankada SSK'lı çalıştım, prim ödemem tavandan yapıldı. 13.02.2002-20.12.2006 arası asgari ücretli olarak çalıştım, 01.02.2007-24.09.2008 arası isteğe bağlı SSK primi ödedim, 24.09.2008'den beri asgari ücretli olarak çalışmaktayım.

Şu an SSK'lı olarak 4638 gün hizmetim var. Emekli Sandığı'nı ekleyince benim hesaplarıma göre günüm doluyor, yaşımı beklemem gerekiyor, doğru mu?

Bu durumda prim ödemeyi kesmeli miyim? Kesersem yaşım dolduğunda emekli maaşım düşük mü olur? Ya da daha yüksek emekli maaşı alabilmek için prim ödemeye devam etmeli miyim? Devam edersem daha yüksek kademeden mi prim ödemeliyim? Şule Gökpınar

Hesabınız doğru. Prim ödemeniz yeterli, yaşınızı doldurduğunuzda emekliliğe hak kazanıyorsunuz.

Emekli aylığı hesaplamasında yıllık prime esas kazanç ortalamanız esas alınıyor. 2000 yılından sonraki prim ödemeleriniz hep asgari ücret üzerinden olmuş. Ortalamanızı yükseltmeniz için en az dört-beş yıl tavandan prim ödemelisiniz. Bu da aylık 1.500 TL'nin üzerinde prim ödemek demek. Yani bu iş biraz nimet külfet meselesi. Yüksek kazanç üzerinden prim ödeyemeyecekseniz, bize göre prim ödemenizi kesip yaşınızın dolmasını beklemeniz sizin için daha avantajlı.

http://www.aksam.com.tr/2010/01/26/yazar/16064/metin_tas_sezgin_ozcan_/defterlerin_kapanis_tasdikinin_onemi___.html