Skip to content

Narrow screen resolution Wide screen resolution Auto adjust screen size Increase font size Decrease font size Default font size default color brick color green color
Hakan Üzeltürk - Yurtdışına çıkış yasağı (02.11.2007) PDF Yazdır e-Posta
02 Kasım 2007

Bu e-Posta adresi istenmeyen postalardan korunmaktadır, görüntülemek için JavaScript etkinleştirilmelidir.

Anayasa Mahkemesi, 18 Ekim 2007 tarihinde verdiği K. 2007/81 sayılı kararla Pasaport ve Bankalar kanunlarında yer alan bazı hükümleri iptal etmiştir. Uygulamada bu konunun tam anlaşılmadığı tarafıma gelen sorulardan anlaşılmaktadır. Ayrıca bazı gazetelerde mükelleflerin ne yapması gerektiği konusundaki önerilerin yanıltıcı ve eksik olduğu anlaşılmaktadır. Bu nedenle konuyu bir kere de bu köşede incelemek gerekmiştir. Öncelikle söz konusu kararda:

1. 5682 sayılı Pasaport Kanunu'nun, 22. maddesinin birinci fıkrasının "... vergiden borçlu olduğu pasaport vermeye yetkili makamlara bildirilenlere ..." bölümünün Anayasa'ya aykırı olduğuna ve iptaline oy çokluğuyla,

2. 4389 sayılı Bankalar Kanunu'nun 15 (3) maddesinin "5682 sayılı Pasaport Kanunu'nun 22. maddesi hükümleri, fonun talebi üzerine fona borçlu olanlar ile tüzelkişi borçluların kanuni temsilcileri hakkında da uygulanır" biçimindeki tümcesinin Anayasa'ya aykırı olduğuna ve iptaline oy birliğiyle,

3.4389 sayılı Bankalar Kanunu'nun ek 5. maddesinde yer alan "tedbir" sözcüğünün, söz konusu madde kapsamındaki bankalar tarafından uygulanan yurtdışına çıkış yasağı yönünden Anayasa'ya aykırı olduğuna ve iptaline oy birliğiyle,

4.5411 sayılı Bankacılık Kanunu'nun geçici 13. maddesinin "...tüzel kişilerin kanuni temsilcileri ile borçlu veya borçla diğer ilgililerin yurtdışına çıkmasını yasaklama..." bölümünün Anayasa'ya aykırı olduğuna ve iptaline oy birliğiyle karar verilmiştir.

Ayrıca, 5682 sayılı yasanın 22. maddesinin birinci fıkrasının iptal edilen bölümünün doğuracağı hukuksal boşluk kamu yararını ihlal edici nitelikte görüldüğünden, iptal hükmünün, kararın resmi gazetede yayımlanmasından başlayarak altı ay sonra yürürlüğe girmesi kararlaştırılmıştır.

Bu düzenleme ile Anayasa Mahkemesi geç de olsa kişi özgürlüklerinin en önemli anayasal hükümlerden olduğunu teyit etmiştir. Bundan sonra idare tarafından yapılacak düzenlemenin de bu yönde olması gerekmektedir. Çağdaş ülkeler vergi mükelleflerini yurtdışına gitmeye teşvik edip, alacağı vergileri artırmayı hesaplarken, bizde vergi mükelleflerini yurtdışına göndermeyerek vergi alacağının tahsil imkanı da yok edilmektedir. Gerekçe yayınlandıktan sonra Anayasa Mahkemesi'nin sebepleri görülebilecektir.

Vergi mükelleflerinin vergi borçlarını ödememeleri sebebiyle yurtdışına gönderilmemeleri vergi borcunun ödenmesi bakımından ciddi sıkıntılar yaratmaktadır. Kendisine yasak uygulanan kişiler yurtdışı faaliyetlerinde de bulunamamakta, toplantılara katılamamakta, yeni iş bağlantıları yapamamaktadırlar. Bunların sonucunda yeni gelir kaynakları da sağlayamadıklarından vergi borçlarını ödeyememektedirler. Bu karar sonrasındaki uygulama bu sebeple çok önemlidir.

İdare altı ay içerisinde yapacağı çalışmayla, yurtdışına çıkış yasağını devam ettirecek eski uygulama benzeri bir düzenleme getirebileceği gibi, olması gerektiği şekilde yurtdışına çıkışları engelleyen düzenlemeleri kaldıran yeni bir uygulama da getirebilecektir. Bu yeni düzenleme altı ay içerisinde yapılmazsa iptal kararı etkili olacak, çıkış yasaklısı kişiler lehine yargı kararları çıkmaya başlayacak, yurtdışı çıkış yasağı konulması şeklindeki idari işlemler de uygulanmayacaktır. Yurtdışına çıkış noktalarında görev yapanlar idarenin talebini yerine getirmeyeceklerdir. Altı aylık süre içinde kanun uygulanmaya devam edilecektir.

Mahkemelerin bu altı aylık sürede hukuk devleti kapsamında yürütmeyi durdurma kararı vermeleri doğru olmasına rağmen uygulamada vergi ziyaı ile ilgili Anayasa Mahkemesi kararında olduğu gibi bundan kaçınılması ve kararın geciktirilmesi mümkündür. Mahkemeler altı aylık süre içerisinde karar vermemeye çalışıp, yeni düzenlemeyi bekleyebileceklerdir. Bu sebeple dava açanlar veya açacaklar bakımından bu altı aylık sürede bir sonuç almak kolay gözükmemektedir. Vergi ziyaı örneği hem İdare, hem de mahkemeler bakımından kötü bir örnek olarak kalmaya devam etmektedir.

 

 

http://www.dunyagazetesi.com.tr/news_display.asp?upsale_id=332645&dept_id=80