MADEN İŞLETMELERİNDE İMTİYAZ BEDELLERİNİN TESPİTİ ve AMORTİSMAN TUTARLARININ HESAPLANMASI
17 Mayıs 2024

213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun “Madenlerde Amortisman” başlıklı 316’ncı maddesinde “İşletme sebebiyle içindeki cevherin azalmasından dolayı maddi değerini kaybeden madenlerin ve taş ocaklarının imtiyaz veya maliyet bedelleri, ilgililerin, müracaatları üzerine bunların büyüklük ve mahiyetleri göz önünde tutulmak ve her maden veya taş ocağı için ayrı ayrı olmak üzere Maliye ve Sanayi Bakanlıklarınca belli edilecek nispetler üzerinden yok edilir.” hükmü yer almaktadır.

Maden işletmelerinde kullanılan taşınabilir makine, tesis, cihaz, taşıt araçları ve demirbaşlar madenin elde edilme şekli ne olursa olsun genel esaslara göre amortismana tabi tutularak itfa edilirler. Bu sabit kıymetlerle ilgili olarak “Madenlerde Amortisman” hükmü uygulanmaz. Madenlere uygulanacak amortisman nispetleri hakkında verilmiş bir mukteza ile Sanayi ve Ticaret Bakanlığı ile Hazine ve Maliye Bakanlığı, yukarıda bahsedilen VUK'un 316. maddesi hükmü gereği madenlerde uygulanacak amortisman nispetinin aşağıdaki formül dikkate alınarak hesaplanması gerektiği yönünde görüş bildirmiştir.

 İmtiyaz veya Maliyet / Görünür veya Muhtemel Rezerv Bedeli  x Yıllık İstihsal(Üretim)
Verilen bir muktezada, maddede değinilen “imtiyaz bedeli” tabirinin, imtiyazın alınabilmesi için tanzimi icap eden topografik haritaların yapılması, maden sahasına gönderilen maden mühendisi veya fen memurlarının yol masrafları ve yevmiyeleri gibi masraflarla imtiyaz harcı ve damga resmi gibi harç ve resimleri, “maliyet bedeli” tabirinin ise, maden imtiyazının, imtiyaz sahibi tarafından iktisap edilmesi için yapılan bütün giderlerin toplamını ifade etmekte olduğu ve maden istihsali için satın alınan arsa ve arazilerin satın alma bedelinin, maliyet bedeli içinde mütalaa edilmesinin zorunlu" olduğu belirtilmektedir. "Maliyet Bedeli"nin, "Vergi Usul Kanunu'nun 262. maddesinden yola çıkarak; maden ocağının imtiyaz hakkının sahibinden veya devletten satın alınarak elde edilmesi karşılığında ödenmiş olan bedel ile müteferri (ilişkili) giderlerin toplamı olarak" tanımlanması mümkündür.

 Arama sonucu maden çıkmaması veya madenin beklenen verimlilikte olmaması nedeniyle terk edilmesi durumunda, maden arama harcamalarının gider olarak dikkate alınması veya aktifleştirilmesinin ihtiyari olduğu, Danıştay 3. Dairesi'nin 05.05.1998 tarihli E. No:1997/1143, K. No: 1998/1561 Sayılı Kararında belirtilmiştir.

Burak CANPOLAT

Vergi Müfettişi - Vergi Denetim Kurulu İstanbul Sektörel-1 Denetim Dairesi

 

Linkedin paylaşımından Alıntı yapılmıştır